- “İsrail’deki çatışmalar durulduktan sonra ABD dahil birçok devlet “iki devletli çözüm” için İsrail’e baskı yapacak, bu iş böyle devam edemez”
Haftaya yine kötü başladık. Görülmemiş bir saldırı oldu İsrail’e. Bunu böyle söylüyorum çünkü hem çok fazla mesaj var bu saldırıda hem de zamanlaması çok ilginç. 1967 harbinin 50. yılında oldu bu saldırı. Simgesel bir mesajdı bu. Ölen sayısı o kadar fazla ki 1973 harbinde İsrail 350 asker kaybetmiş. Şu anda ölü sayısı, çoğu sivil olmak üzere, 700. Rehin alınanlar var, yaralılar var… Ortalık iyice karışmış vaziyette.
Hamas’ın saldırısının İran’ın desteği ile olduğu anlaşılıyor. Bu saldırı ile birkaç mesaj veriliyor: Birincisi İsrail halkına deniyor ki ‘Bu hükümet ile barış olmaz, ona göre davranın. İkinci mesaj dünyaya; Ukrayna’ya verdiğiniz önemin bir kısmını bize de verin diyorlar.
Bu çatışma bittikten sonra zannediyorum ki başta ABD birçok devlet İsrail’e “iki devletli çözüm” konusunda baskı yapacaklar. Netice verir, vermez onu bilmiyorum ama bu iş böyle devam edemez. Einstein’in dediği gibi, “Aynı şeyleri yaparak farklı netice beklemek beyhudedir.”
İsrail, Hamas’ın askeri gücünü yok edeceğini söylüyor. Olabilir, yok edebilir. Ama barış getirir mi bu? Getirmez. İşgale devam ederek barışı sağlamak mümkün değil. Ben bu işler durulduktan sonra devletlerin çoğunun İsrail hükümeti üzerinde baskı oluşturacağını, bu baskıya İsrail halkının da katılacağını düşünüyorum. Halkın yarısı bu hükümeti desteklemiyor. Zaten haftalardır protestolar vardı.
Olay vahim, Lübnan’a sıçramaması için dikkat ediliyor. Türkiye de iki tarafa itidal tavsiye etti. Doğru bir tavsiye ama keşke o itidali biraz biz de yapabilsek…
- “Azerbaycan – Ermenistan toplantısına Türkiye’nin çağırılmaması çok yanlış”
Toplantıya Türkiye’nin davet edilmemesi tartışıldı. Macron’un veto ettiği söyleniyor. Macron yalanıyor. Muhtemelen Macron, “Canım, Türkiye’yi çağırmayalım” demiştir ama bu veto mudur değil midir o belli değil. Zaten oradaki devletlerin çoğu Ermenistan’ı destekliyor.
Avrupa Parlamentosu bir karar kabul etti “Etnik temizlik” diye. Bunun görülür hiçbir şeyi yok. Nitekim Dağlık Karabağ ele geçirildikten sonra İlham Aliyev bir açıklama yaptı ve “Buradakiler Azerbaycan vatandaşıdır, hiçbir şey yapılmayacaktır” dedi. Ama gidenlerin çoğu zaten kendiliğinden gitti. Dolayısıyla Azerbaycan’ı etnik temizlikle suçlamak için ellerinde bir delil yok. Üstelik BM görevlisi de aksi yönde rapor verdi.
Türkiye’nin davet edilmemesi tabii hoş değil, çünkü Türkiye burada bir oyuncu. Ama Türkiye’yi bir taraf olarak gördükleri için davet etmediler. Aslında kendileri de taraf. Fransa en başından beri Ermenistan’dan taraf mesela. Dolayısıyla Türkiye’nin orada olması onlar bakımından iyi olurdu.
Haftaya tatsız başladık; umarım İsrail ve Hamas – Filistin halkı arasındaki çatışma uzun sürmez ve bir an önce sonlanır.