Ana SayfaHaberlerYargıtay 3'üncü Ceza Dairesi üyelerinden ceza hukukçusu İzzet Özgenç hakkında suç duyurusu

Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi üyelerinden ceza hukukçusu İzzet Özgenç hakkında suç duyurusu

Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi üyeleri, AYM’nin Can Atalay kararı ile başlayan 'yargı krizi' hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup yazan, 2005 yılında kabul edilen yeni Türk Ceza Kanunu’nu yazan isimlerden ceza hukukçusu İzzet Özgenç hakkında suç duyurusunda bulundu. Özgenç, Erdoğan'a yazdığı mektupta, “Anlaşılan o ki, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen muayyen bir olayla ilgili 'hak ihlali' ve yeniden yargılama kararına ‘uyulmamasına’ dair karar, Yargıtay Başkanlığı postunda oturan kişinin yanı sıra, sizlerin de bilgisi dahilinde verilmiştir” demişti.

Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi üyeleri, yargı krizinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski danışmanı ve ceza hukukçusu İzzet Özgenç hakkında suç duyurusunda bulundu.

2005 yılında kabul edilen yeni Türk Ceza Yasası’nın hazırlayıcılarından ceza hukukçusu Prof. İzzet Özgenç, Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘yargı krizi’ hakkında mektup yazmıştı.

Bir dönem hukuki konularda Erdoğan’a danışmanlık da yapan Özgenç, Erdoğan’a yazdığı mektupta şu ifadeleri kullanmıştı:

“Sayın Cumhurbaşkanım, Değerli Ağabeyim, Bu mektubu size, resmi bir sıfat taşımadan ve resmi bir statüye sahip olmadan uzun yıllar Hukuk alanında danışmanlığınızı yapan bir kişi olarak kaleme alıyorum. Anlaşılan o ki, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen muayyen bir olayla ilgili ‘hak ihlali’ ve yeniden yargılama kararına “uyulmamasına” dair karar, Yargıtay Başkanlığı postunda oturan kişinin yanı sıra, sizlerin de bilgisi dahilinde verilmiştir. Hukuki danışmanlık çalışmaları çerçevesindeki yönlendirmeleri dolayısıyla mahcubiyetini gerektiren bir durumun olmadığı ortaya çıkmış bir kişi olarak, etrafınızı saran veya çevrenizde tuttuğunuz ‘hukukçu’ geçinen çakallar yüzünden, somut hukuki sorunlarla ilgili düşüncelerimi size zamanında arz etme ve yönlendirme kabiliyetim ortadan kalkmıştır. Bu durumu, şahsım için bir eksiklik olarak telakki etmiyorum. Ancak, Hukuka geri dönülmesi dışında hiçbir beklentisi olmayan bir kardeşiniz olarak, bir üyesi olduğum toplumumuzun Hukuk alanındaki geleceğiyle ilgili endişelerim dolayısıyla, sizi Anayasanın Cumhurbaşkanına yüklediği “Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme” görevini yerine getirmeye davet ediyorum. Selam, saygı ve sağlık dileklerimle””

- Advertisment -