Açıklamanın tam metni şöyle:
“Elders, İsrail’i Gazze’deki Filistinlileri soykırım eylemlerinden korumak için Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından emredilen geçici tedbirlere derhal uymaya çağırır.
Elders ayrıca İsrail’in müttefiklerine de Mahkeme’nin kararına saygı duyduklarını açıkça teyit etmeleri ve İsrail’in geçici tedbirlere uymasını sağlamak için ellerindeki siyasi, askeri ve mali kozları kullanmaları çağrısında bulunur.
UAD’nin hukuki bağlayıcılığı olan kararı son derece önemli bir andır.
İsrail güçleri Gazze’de 25,000’den fazla Filistinliyi öldürmüş, bölge genelinde evleri ve altyapıyı tahrip etmiş ve 1.9 milyon kadar insanı yerinden etmiştir. Elders, Mahkeme’nin bu ölçekteki bir yıkımın Gazze halkına telafisi mümkün olmayan zararlar verme riski taşıdığı yönündeki kararını paylaşmaktadır.
İşgalci askeri güç olarak İsrail, Mahkeme’nin kararına uymalı ve geçici tedbirleri tam olarak uygulamalıdır. Buna, ordusunun koruma altındaki bir grup olarak Filistin halkına karşı, grup üyelerinin öldürülmesi de dahil olmak üzere, herhangi bir soykırım eyleminde bulunmamasını sağlamak da dahildir. Ayrıca soykırıma teşvikin önlenmesi ve acilen ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımın sağlanmasını da içerir. Gazze kuşatmasının kaldırılması ve Filistinlilerin toplu olarak cezalandırılmasına son verilmesi acil bir adım olmalıdır.
Elders, Mahkeme’nin çatışmanın tüm taraflarının uluslararası insancıl hukukla bağlı olduğu vurgusunu ve Hamas ve diğer silahlı gruplar tarafından tutulan rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısını desteklemektedir.
Tüm devletlerin Mahkeme’nin kararına saygı gösterme sorumluluğu vardır. Güney Afrika bu davayı açarak ahlaki bir liderlik göstermiştir ve şimdi diğerlerine – özellikle İsrail’in müttefiklerine ve BM Güvenlik Konseyi’ne – soykırım eylemlerini önlemek için kendi ahlaki ve yasal yükümlülüklerini yerine getirme ve UAD’nin kararını destekleme görevi düşmektedir.
Asgari olarak, İsrail’in müttefikleri herhangi bir vahşet suçuna ortak olmadıklarından emin olmalıdır. Elders bu nedenle İsrail’e askeri yardım sağlayan tüm ülkelere bu yardımları gözden geçirmeleri ve gelecekte yapılacak yardımlar için yeni koşullar belirlemeleri çağrısını yineler. Vahşetin işlendiğini ya da işlenmesinin yakın olduğunu bilerek askeri yardım sağlayan hükümetler suç ortağı olma riskiyle karşı karşıyadır. Meşru müdafaa hiçbir zaman vahşet suçları için bir gerekçe olamaz.
İsrail’in müttefikleri -özellikle ABD ve birçok Avrupa ülkesi- çok uzun bir süredir uluslararası hukuk ihlallerine siyasi kılıf sağlamışlardır. Bu cezasızlık artık sona ermelidir.
Mahkeme’nin kararını göz ardı etmeyi ya da zayıflatmayı seçen siyasi liderler, zaten ciddi bir tehdit altında olan uluslararası hukukun üstünlüğünü daha da zayıflatma riskiyle karşı karşıya kalırlar. BM Güvenlik Konseyi, UAD kararına uyulmasını sağlamak ve uluslararası hukukun tutarlı bir şekilde uygulanmasını desteklemek konusunda hayati bir role sahiptir. Tüm dünyanın gözü üzerindedir.
Mary Robinson, İrlanda eski Cumhurbaşkanı ve The Elders Başkanı
Ban Ki-moon, BM eski Genel Sekreteri ve The Elders Başkan Yardımcısı
Graça Machel, Graça Machel Vakfı Kurucusu, The Elders Kurucu Ortağı ve Başkan Yardımcısı
Gro Harlem Brundtland, Norveç eski Başbakanı ve DSÖ eski Genel Direktörü
Helen Clark, Yeni Zelanda eski Başbakanı ve BM Kalkınma Programı eski başkanı
Elbegdorj Tsakhia, Moğolistan eski Cumhurbaşkanı ve Başbakanı
Zeid Ra’ad Al Hussein, BM İnsan Hakları Eski Yüksek Komiseri
Hina Jilani, Pakistan Yüksek Mahkemesi Avukatı ve Adalet Görev Gücü Eş Başkanı
Ellen Johnson Sirleaf, Liberya eski Devlet Başkanı ve Nobel Barış Ödülü sahibi
Ricardo Lagos, Şili eski Devlet Başkanı
Juan Manuel Santos, Kolombiya eski Devlet Başkanı ve Nobel Barış Ödülü sahibi
Ernesto Zedillo, Meksika eski Devlet Başkanı”