Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Adalet içinde yaşadığımız evrenin ruhudur. Bu ruhu kaybedersek diğer hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Adaletin kaybolduğu toplumların kısa sürede yıkılıp gittiğini gördük.
Adaletin gücü yerine güçlünün adaletinin hakim olduğu olağanüstü dönemler milletimizin hafızasında iz bıraktı. Adalet sistemimizi güçlendirmeyi dört temel ilkemizden biri olarak belirledik. Adaletle birlikte bu ilkeler sağlık, eğitim ve güvenliktir.
Adalet teşkilatımızı darbeci zihniyetten temizlemeye çalıştık. Darbe girişiminin yanı sıra terör başta olmak üzere demokrasimizi kast eden pek çok badireyle karşılaştık. Adalet teşkilatımızı yeniden milletimiz adına karar veren bir güç haline getirmek için çok uğraştık.”
“Yargı kurumlarımızın sınırları konusunda bir belirsizlik söz konusu”
“Yasama, yürütmesiyle yargısıyla ülkemizin huzurunu güçlendirmek için sürdüreceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda onurlu duruşumuz miras bırakacağımız bir iftihar beratıdır. Adalet sistemimizin mevzuat alt yapısını geliştirmek için başlattığımız çalışmaları kesintisiz devam ettiriyoruz.
Şu gerçeği artık hepimiz görebiliyoruz; yüksek yargı kurumlarımızın Anayasa’daki sınırları konusunda bir belirsizlik söz konusudur. Bu kurumlarımız arasında eskiden beri bir hiyerarşi sorunu yaşandığını biliyoruz. Yüksek yargı kurumlarımız arasındaki ihtilafı gidermek durumundayız.”
“Yeni anayasa mümkün olmasa bile…”
“Danıştay’ın FETÖ’den ihraç edilen yargı mensuplarından bazılarıyla ilgili verdiği tartışmalı kararlar da bazı hususların daha kesin bir şekilde ortaya konulmasının şart olduğuna işaret ediyor. Bu doğrultuda ilk adımları 8. Yargı Paketi ile atmaya başladık.
Ancak daha pek çok husus olduğunun farkındayız. Anayasa değişikliği gerektiren hususlarda Meclis’te geniş bir uzlaşma zemini oluşturulması gerekiyor. Ülkemizin yeni bir Anayasa ihtiyacı olduğunu dile getiriyorum. Yaşadığımız her hadise, böyle bir anayasanın demokrasinin selameti açısından ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor.
Yeni anayasa mümkün olmasa bile yargıdaki sorunu giderecek bir anayasa değişikliği için de uzlaşma yollarını arayacağız. Amacımız, ülkemiz bu gereksiz ve yargıya zarar verecek tartışmalardan bir an önce kurtulmalıdır.”