İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılmayan sanık Güllünaz Kurt'u, avukatları temsil etti.
Duruşmaya gelmeyen müşteki avukat Tolga Yurdakul'un da mahkemeye mazeret dilekçesi gönderdiği belirtildi.
Beyanı sorulan sanık avukatlarından Aslı Kazan, mahkemece tanıkların dinlenildiğini ve olayın müştekinin iddia ettiği gibi gerçekleşmediğinin ortaya çıktığını savunarak, müvekkilinin beraatini talep etti.
"KİMİN KİME VURDUĞU BELLİ DEĞİL"
Davayı karara bağlayan mahkeme, dinlenilen tanıklardan birinin, "olaya ilişkin net görgüsünün olmadığı" beyanında bulunduğunu hatırlatarak, dosyadaki delillere göre müştekinin kravatının kimin tarafından çekildiğinin belli olmadığını aktardı.
İddianamede anlatılan "kravat çekme" ve "müştekiye vurma" fiillerine sanığın bizzat karıştığına dair cezalandırılmasına yetecek şüpheden uzak, kesin delil elde edilemediğini belirten mahkeme, dosyadaki CD görüntülerinin duruşma salonu dışını göstermesi, olayın salon içinde olması ve mahkeme tutanağında ise kimin kime vurduğunun tespit edilememesi gerekçeleriyle sanık Güllünaz Kurt'un her iki suçtan beraatine hükmetti.
ANNESİ İÇİN 3 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Güllünaz Kurt'un, oğlunun ölümüyle ilgili açılan davada, sanık polis memurunun avukatı Tolga Yurdakul'a yönelik eylemi nedeniyle "basit yaralama ve hakaret" suçlarından 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.
POLİS MEMURUNA 12 BİN LİRA CEZA VERİLMİŞTİ
Okmeydanı Cemevi'nde cenaze beklerken başına kurşun isabet etmesi sonucu 22 Mayıs 2014'te hayatını kaybeden Uğur Kurt'un ölümüne neden olduğu iddia edilen polis memuru S.K'ye, "taksirle ölüme neden olmak" suçundan 12 bin 100 lira adli para cezası verilmişti.