Katolik Kilisesi, “Kutsal Ruh’un doğaüstü yollarla insanlara ulaşma olasılığı” olduğunu belirtse de zaman zaman mucizevi dini tecrübeler yaşadığını öne süren ve bundan çıkar elde etmeye çalışan kişilerle de mücadele etmeye çalışıyor. Bu amaçla bugün resmi bir kılavuz açıklandı.
Vatilkan, “hayalet” benzeri görüntüler, mesajlar, dini imgeler gibi olguların “modern iletişim araçlarının” da etkisiyle çok çabuk yayılması ve kafa karışıklığına yol açabilmesi nedeniyle bu adımı attı.
Papa Francesco’nun onayıyla İnanç Doktrini Departmanı tarafından yayımlanan belgede, doğaüstü olduğu iddia edilen olayların nasıl değerlendirileceği belirtiliyor.
Belgede, bu tür iddiaların bir kişinin hayal gücü, yenilik arzusu ya da yalan uydurma eğiliminden (mitomani) kaynaklanabileceği vurgulanıyor.
Kılavuza göre bundan böyle iddialar değerlendirilirken belli başlı unsurlar göz önünde bulundurulacak. Örneğin iddia sahibi ve tanıkların güvenilirliği, itibarı, psikolojik durumu ve olası “psikopatik eğilimleri” de hesaba katılacak.
İddia sahibinin kar, güç, şöhret gibi kişisel çıkar peşinde olup olmadığı da değerlendirilecek.
Sosyal medya etkisi
Bu konudaki normlar son olarak 1978’de belirlenmişti. 33 yıl gizli tutulan “Varsayılan Hayaletlerin veya Vahiylerin Ayırt Edilmesinde Uygulanacak Yönteme İlişkin Normlar” isimli bu belge 2011’de açıklanmıştı.
Ancak bu eski normların uygulanmasının çok uzun zaman alması nedeniyle, sosyal medya gibi kitlesel iletişim araçlarının etkileri de göz önünde bulundurularak yeni ve açık bir prosedür belirlendi.
Yeni belgede, herhangi bir iddianın doğaüstü bir kökene sahip olduğu, yani doğrudan Tanrı’nın bir kararını yansıttığı gibi bir sonuca ulaşılamayacağı belirtiliyor. Bunun yerine, yalnızca inananlara, söz konusu olguya “ihtiyatlı bir şekilde bağlılıklarını gösterme” yetkisi verilebileceği vurgulanıyor.
Öte yandan Katolik Kilisesi lideri olan Papa’nın “istisnai bir müdahale” ile olayları doğaüstü ilan etme hakkının mevcut olduğu da belgede yer alıyor.
Vatikan’ın İletişim Departmanı Direktörü Andrea Tornielli yeni kılavuzun, “basit insanların inancını ilüzyonlardan, fanatizmden, dolandırıcılıktan, dinsel pazarlamadan koruma niyeti” olduğunu söyledi.
‘Gnocchi mucizesi’ yalanlanmıştı
Katolik Kilisesi, 20. yüzyılın başında Portekiz’deki Fatima köyünde 3 çocuğun Meryem Ana’yı gördüğü iddiası gibi bazı doğaüstü olguları resmen tanımıştı. Ancak son yıllarda bazı iddiaları ise reddetti.
Son olarak 2016’da İtalya’nın Trevignano Romano kasabasında bir kadın, Bosna’nın Medjugorje kentine hac ziyaretindeyken aldığı Meryem Ana heykelinin kan ağladığını iddia etmiş ve bölgede ün kazanmıştı.
“Gisella Cardia” olarak anılan Maria Giuseppe Scarpulla isimli kadın yaşadığı mucizevi olaylar arasında, önceki günden kalmış çok az gnocchi’yle (patatesli bir makarna yemeği) 15 kişiyi doyurmasını da sayıyordu. Bu olay, İsa’nın çok az bir yemekle binlerce kişiyi doyurması hikayesinden ilhamla İtalya basınında ‘gnocchi mucizesi’ şeklinde sansasyon yaratmıştı.
Meryem Ana heykelindeki kanın bir domuzdan ya da kadının kendisinden geldiği gibi karşıt iddialarla uzun süre gündemde kalan bu vakada kilise ancak 8 yıl sonra söylentileri durdurabilmişti. Bölge piskoposu geçen Mart ayında söz konusu vakanın doğaüstü bir olgu olmadığını açıklamıştı.