Financial Times’ın haberi şöyle:
Türkiye’nin geleneksel ekonomi politikalarına geri dönüşü, ülkenin yüksek faiz oranlarından faydalanarak Türk lirasına önemli uluslararası yatırımları çekmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mayıs 2023’teki yeniden seçilmesinin ardından geçen yaz başlayan süreçte, Türkiye Merkez Bankası ana faiz oranını %8.5’ten %50’ye dramatik bir şekilde yükseltmiş, bu da döviz ve hükümet bonolarına önemli yabancı girişlerine yol açmıştır. Bu hamle, lirayı istikrara kavuşturma ve enflasyonla mücadele amacı güden, daha önce yabancı yatırımları caydıran alışılmadık politikalardan bir dönüş olarak görülmektedir.
Yatırımcılar, özellikle hedge fonlar, düşük faizli para birimlerinde borçlanıp yüksek getiri sağlayan lira varlıklarına yatırım yaparak “carry trade” işlemleri gerçekleştirmişlerdir.
Bu durum, liranın değer kaybetmesine rağmen 2024 yılında ABD dolarına karşı %18 toplam getiri sağlayarak, bu tür işlemlere yaklaşık 24 milyar dolar yatırılmasına neden olmuştur.
Ancak, bu “hızlı para” akışı riskler de taşımaktadır. Piyasa, uluslararası olaylar veya yerel ekonomik şoklar gibi yatırımcı duyarlılığındaki ani değişikliklere karşı savunmasızdır, bu da hızlı çıkışlara yol açabilir. Ayrıca, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yönetimi altında daha öngörülebilir ve sürdürülebilir yabancı doğrudan yatırımları çekme amacı güdülse de, Erdoğan’ın politika değişiklikleri konusundaki endişeler bazı yatırımcıları temkinli kılmaktadır.
Merkez Bankası’nın çabaları, Türkiye’nin döviz rezervlerini önemli ölçüde yeniden inşa etmeye yardımcı olmuş ve gelecekte lirayı savunma kapasitesini artırmıştır. Yine de, ekonomik istikrarı sağlamak için daha istikrarlı ve uzun vadeli yatırımlara ihtiyaç duyulduğu gibi önemli zorluklar devam etmektedir.”