İsrail ordusu, 20 Şubat’ta Hamas’ın iade ettiği dört cenazeden birinin rehine Shiri Bibas olmadığını söyledi.
Cenazelerden üçünün kimlikleri, anne Shiri Bibas ve bebekleri Ariel ve Kfir olarak açıklanmıştı.
İsrail ordusu, bebeklerin cenazelerinin kimliklerinin doğrulandığını ancak üçüncü cenazenin anneye ait olmadığını söyledi.
Ordu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Kimlik belirleme sürecinde, alınan ek cesedin Shiri Bibas’a ait olmadığı belirlendi ve başka bir rehineyle eşleşme bulunamadı. Bu isimsiz, kimliği belirsiz bir ceset” ifadelerini kullandı.
“Bu, anlaşma gereği dört rehineyi iade etmekle yükümlü olan Hamas terör örgütünün gerçekleştirdiği son derece ciddi bir ihlaldir. Hamas’ın Shiri’yi tüm rehinelerimizle birlikte evine iade etmesini talep ediyoruz” diye ekledi.
Hamas, cenazeleri Kızıl Haç’a teslim etmeden önce yaptığı yazılı açıklamada dört rehinenin İsrail hava saldırılarında öldüğü iddiasını yineledi. İsrail ise çocukların Kasım 2023’te Hamas tarafından öldürüldüğünü iddia etti.
BBC bu iddiaları bağımsız olarak doğrulayamadı.

Açıklamada ayrıca Hamas’ın rehineleri “hayatta tutmak” için “elinden gelen her şeyi” yaptığı belirtildi ve esir yakınlarına ithafen, “Çocuklarını umursamayan bir yönetimin kurbanları oldunuz” ifadeleri kullanıldı.
Grup, Kasım 2023’te Bibas ailesine mensup üç kişinin İsrail saldırılarında öldürüldüğünü açıklamış, buna dair kanıt sunmamıştı.
Anne ve çocuklarının 7 Ekim saldırısında kaçırılış anları görüntülenmişti. O gün 32 yaşında olan annenin bebekleri 4 ve 7 aylıktı.
İsrail dördüncü cenazenin gazeteci ve barış aktivisti Oded Lifschitz’e ait olduğunu doğruladı. Lifschitz’in eşi Yocheved Lifschitz de kaçırılmış, Ekim 2023’te serbest bırakılmıştı.
İsrail başbakanlık ofisi, dört cenazenin teslim alındığını duyurmuştu.
Açıklamada cenazelerin İsrail güçleri tarafından Yafa’da bir adli tıp kurumuna götürüleceği ve burada resmi olarak kimlik tespiti yapılacağı belirtilmişti.
Hamas’ın Cumartesi günü altı rehineyi daha serbest bırakması bekleniyordu.
Halen Gazze’de tutulan 69 İsrailli rehineden 36’sının ölü olduğu düşünülüyor.

Hamas, geçtiğimiz günlerde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasında serbest bırakılması öngörülen İsrailli rehineleri tek bir seferde salıvermeyi önerdi.
Hamas Sözcüsü Hazem Qassem 60’tan fazla rehinenin serbest kalması karşılığında İsrail güçlerinin Gazze’den tamamen çekilmesini ve savaşa son verilmesini istediklerini belirtti.
Hamas, aynı açıklamada İsrail’in grubun tamamen silahsızlanması ve Gazze’den çıkması talebini de reddetti.
İsrail’den henüz bu teklife yanıt gelmedi.
Ancak İsrail siyaset sahnesinde, özellikle de aşırı sağda, savaşı sona erdirmek ve Hamas’ın Gazze’de siyasi ve askeri iktidarına devam etmesi kabul gören bir fikir değil.
Netanyahu, savaşın amaçlarından birini İsrail’in Hamas’ı yok etmesi ve Gazze’den tamamen çıkartılması olarak açıklamıştı.
Hamas’ın teklifinin, takasların uzun bir sürece yayılarak aşama aşama yapılmasını eleştiren ABD Başkanı Donald Trump’a bir taviz olabileceği yorumları yapılıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu haftalar süren gecikmelerin ardından, görüşmelerin ikinci aşaması için bir müzakere heyeti göndermeyi kabul etmişti.
İsrail medyasındaki haberlere göre Netanyahu, daha çok rehinenin serbest kalması için anlaşmanın ilk aşamasını uzatmak istediğini söyledi. Ancak Hamas anlaşmanın şimdiki haline bağlı kalmakta ve tamamlamakta kararlı.
Ateşkeste ikinci aşamanın daha zorlu bir müzakere sürecini içereceği, kalıcı ateşkesin ancak bu noktada gündeme gelebileceği tahmin ediliyor.
Netanyahu’nun 20 Ocak’taki ABD ziyareti sırasında Donald Trump’ın “Gazze’yi devralacağız” sözleri bölgeyi yeni bir krizin eşiğine getirmişti.

Trump Filistinlilerin “başka bir yere gitmesini” savunurken, ABD’nin bölgeyi “Orta Doğu’nun Riviera’sına dönüştürmeyi” üstleneceğini iddia etmişti.
Söz konusu açıklamalara Filistinlilerin yanı sıra ABD’nin müttefiklerinden de itirazlar ve tepkiler yöneltildi.
Planın ikinci aşamasında “savaşın kalıcı bir şekilde sona ermesi” için müzakereler öngörülüyor.
Üçüncü aşamada ise Gazze’nin yeniden inşa sürecine girişilmesi planlanıyor.
Müzakerelerde Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD arabuluculuk yapıyor.
Şu anda Gazze’de toplam 73 kişi rehin tutuluyor. Rehineler İsrail askerleri ve hem hayattaki hem de ölmüş sivillerden oluşuyor. Bunlar arasında Tayland ve Nepal vatandaşları da var.
Hamas 7 Ekim 2023’teki saldırısında 251 kişiyi rehin almış ve yaklaşık 1200 kişiyi öldürmüştü.
İsrail’in 15 ay süren saldırılarında 47 binden fazla Filistinli öldürüldü ve Gazze’deki yerleşim yerleri büyük ölçüde yok edildi.