Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikaları Kurulu, Nisan ayı faiz kararını açıkladı.
Kurul, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya yükseltti.
Beklentiler faizin yüzde 42,5 seviyesinde sabit tutulacağı yönündeydi.
“Tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır”
Merkez Bankası’ndan faiz yükseltme kararı sonrası şu açıklama yapıldı:
“Enflasyonun ana eğilimi Mart ayında gerilemiştir. Aylık temel mal enflasyonunun finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle Nisan ayında bir miktar yükseleceği, hizmet enflasyonunun ise görece yatay seyredeceği öngörülmektedir. Öncü veriler yurt içi talebin ilk çeyrekte ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını ima etmektedir. Küresel ticarette artan korumacı eğilimlerin küresel iktisadi faaliyet, emtia fiyatları ve sermaye akımları kanalıyla dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.
Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk Lirası’nda reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.
Finansal piyasalarda son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde parasal aktarım mekanizmasını destekleyen ilave adımlar ivedilikle atılmıştır. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”
Ekonomistler, faiz yükseltme kararını olumlu buldu.
Bazı ekonomistlerin sosyal medya mesajları şöyle:
“Doğru karar”
Mahfi Eğilmaz:
“TCMB, gecelik borçlanma faizini % 44,5’e, gecelik borç verme faizini % 49’a yükselterek faiz koridorunu genişletti. Benim tavsiye ettiğim gibi haftalık repo ihalesiyle borç verme faizini (politika faizini) de % 46’ya yükseltti. Doğru karar.”
“Piyasa sakinleşir”
İbrahim Turhan:
“PPK kararı aslında bir şeyi değiştirmedi. Merkez Bankası, efektif (ağırlıklı ortalama) fonlama maliyeti zaten %46 idi. Bundan sonra da fonlamayı bu düzeyden yapacaktır.
Sadece yukarı yönlü 300 baz puanlık bir alan, deyim yerindeyse tampon kazanmış oldu.
Piyasa fiilen bir şeyin değişmediğini anlayınca sakinleşir.
Aslında verilen mesaj şöyle de okunabilir: Siyasetten kaynaklanan gerilimler ileride de olabilir. Bu gibi durumlarda piyasanın ‘ekonomi programından da geri dönülebilir, ekonomik denge bozulabilir’ diye endişe etmesine gerek yok. Ekonomide mevcut çizgi korunacak.”
İris Cibre: “Merkez bağımsızlığını ispatladı“
İris Cibre:
“‘Merkez Bankası faiz indirir, yukarıdan izin alamaz, pas geçer o da siyaseten olur’ diyenler Merkez Bankası’nın bu hareketi ile bağımsızlığını ispatladıklarının farkına varırlar umarım. Geç kalınmışlıkları, operasyonel hataları olabilir Ama siyaseten olmadığı net.”
“Operasyonel rahatlık getirecek”
Uğur Gürses:
“Para politikası gerektiğinde tepki verebiliyor mu? Son 1 ayda PPK bunu kanıtladı. Politika faizini yüzde 46’ya çekmesi fiili olarak mevcut durumu değiştirmeyecek; operasyonel rahatlık getirecek. Banka tabelayı da değiştirebileceğini gösterdi. Faizi indirmeye başladığında da ‘neden?’ diye sorulmayacak…”
“Enflasyon düşüşü daha keskin olmalı”
Timothy Ash, “Zor bir karar ama döviz rezervlerinin kaybı göz önüne alındığında doğru karar. Bu önleyici sıkılaştırma ile TCMB daha agresif bir şekilde kesinti yapabilmeli çünkü enflasyon düşüşü daha keskin olmalı” dedi.
“Finansal piyasaları da olumlu etkileyecektir”
Dr. Burcu Aydın, faiz kararını rezervleri de işaret ederek şu şekilde yorumladı:
“Merkez Bankası faiz artırım kararıyla 19 Mart sonrası artan risklere karşın rezervlerin yanısıra faiz silahını da kullanabileceğini gösterdi. Bu adım, rezervler üzerindeki baskıyı azaltabileceği gibi, finansal piyasaları da olumlu etkileyecektir. En önemli etkisi ise yıl sonu enflasyon beklentilerini aşağı çekmede olacaktır.”
“Faiz artışı doğru yönde bir adım”
TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, faiz artırımını doğru bulduğunu belirterek, “TCMB’den gelen (350bps) faiz artışı doğru yönde bir adım. Politika faizi 46, Koridor üst bant da 49 oldu” dedi.
“Henüz haftalık repo ihalesine döndüğüne dair bir ifade yok”
Özlem Derici Şengül, faiz kararın yönelik metindeki değişiklikleri de paylaştığı yorumunda, “Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının %42,5’ten %46’ya yükseltilmesine karar vermiştir. Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını %46’dan %49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise %41’den %44,5’e yükseltmiştir. Henüz haftalık repo ihalesine döndüğüne dair bir ifade yok, olsaydı efektif olarak %46.0’dan fonluyordu yine %46.0’dan fonlamaya devam edecekti. Ancak O/N’tan fonlamaya devam edecekse 300 baz puanlık bir artış gerçekleştirmiş oldu.” dedi.
“Önceliğin enflasyon değil finansal istikrar olduğu vurgulandı”
Prof. Dr. Serap Durusoy, “TCMB’nin faiz kararında bir yandan rezervlerdeki kayıplar ve TL’den kaçışı kontrol etmek diğer yandan mayıs ayında toplantının olmaması etkili oldu. Metindeki açıklamada da aslında birincil önceliğin enflasyon değil finansal istikrar olduğu vurgulandı” dedi.
“Borç geri ödemelerini zorlaştıracak bir karara imza attı”
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, ekonomideki yavaşlamaya işaret ettiği yorumunda şunları söyledi:
“TCMB politika faizini 350 baz puan artırdı. Böylelikle yaşanan döviz rezervi kaybının büyük bir tehdit oluşturduğunu kabul etti. Ekonomiyi daha da soğutacak,büyümeyi yavaşlatacak,gerek bireylerin gerekse şirketlerin borç geri ödemelerini zorlaştıracak bir karara imza attı.”
“Merkez Bankası bağımsızlığını ilan etti”
Gökhan Uskuay, “Merkez Bankası bağımsızlığını ilan etti diyebiliriz” derken, “Rezervleri korumak ve süreci terse çevirmek için geniş bir alana sahip oldu” diye de ekledi.