İstanbul Valiliği, 13 Mayıs 2025 Salı günü Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü’nde yaşanan olaylarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, saat 20.45 sıralarında bir öğrenci kulübünün faaliyetlerini engellemeye çalışan bir grubun Çevik Kuvvet ekiplerine saldırdığı belirtildi.
Valilik, yaşanan arbede sırasında 13 polis memurunun hafif şekilde yaralandığını duyurdu. Olaylarla bağlantılı olarak 39’u kadın, 58’i erkek olmak üzere toplam 97 kişinin gözaltına alındığı açıklandı.
Ayrıca üniversite yerleşkesinde ve çevresinde gerekli güvenlik önlemlerinin alındığı belirtilirken, gözaltına alınan kişilerin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü ifade edildi.
CHP İstanbul İl Başkanı Çelik: Boğaziçi Üniversitesi’nde gözaltına alınan gençlerimiz için Vatan Emniyet’teyiz
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Boğaziçi Üniversitesi’nde bugün gerçekleşen eylemlerde gözaltına alınan öğrencilerin süreçlerini takip ettiklerini söyledi.
Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Boğaziçi Üniversitesi’nde gözaltına alınan gençlerimiz için hukuk komisyonumuzla Vatan Emniyet’teyiz. Avukatlarımızla birlikte sürecin takipçisiyiz.” dedi.
Eğitim Sen’den Boğaziçi’nde gözaltılara tepki: Üniversite değerleri ayaklar altında
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, “Evlilikle ilgili şeriatımız İslam’ın yaş haddi yoktur. Bu ne demek? Buluğ çağından önce de bir çocuk evlenebilir.” sözleriyle tepki çeken ilahiyatçı Nureddin Yıldız’ın üniversitede bir etkinlikte konuk edilmesini protesto etti. Üniversiteye çevik kuvvet girdi. Polis ile öğrenciler arasında zaman zaman arbede yaşanırken, çok sayıda öğrenci gözaltına alındı.
Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi, Boğaziçi Üniversitesi’nde Nureddin Yıldız’ı protesto eden öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki geldi. Şubeden yapılan açıklamada, “Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciler düşüncelerini ifade ettikleri için ters kelepçeyle gözaltına alınmakta, yerlerde sürüklenmekte; öte yandan kadın düşmanı ve çocuk istismarını normalleştiren kişilere ‘etkinlik’ adı altında alan açılmaktadır. Bu iki yüzlü yönetim anlayışı, üniversitemizin değerlerini ayaklar altına almaktadır.” denildi.
Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Şubenin X hesabından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü (BİSAK), 13 Mayıs Salı günü ‘İslami İlimler: Kim İçin, Ne Kadar?’ başlıklı etkinliği kapsamında kadına yönelik şiddeti ve pedofiliyi meşrulaştıran açıklamalarıyla kamuoyunda infial yaratmış Nureddin Yıldız’ı Boğaziçi Üniversitesi’nde ağırlayacağını duyurmuştur. Etkinliğin Kulüpler Arası Kurul (KAK) onayından geçmediği, birçok kulübün şerh koyduğu bilinmektedir. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddeti ‘meşru’ gösteren görüşleri kamuoyunca bilinen bir kişinin üniversitede ağırlanması, sadece öğrencilerin değil, tüm toplumsal kesimlerin değerlerine ve güvenliğine yönelik açık bir tehdittir. Üniversite yönetiminin, ifade özgürlüğünü yalnızca belirli bir ideolojinin taşıyıcılarına tanırken; öğrenci kulüplerini işlevsizleştirmesi, seçilmiş kulüp temsilcilerini görevden alması, konserleri ve forumları keyfı biçimde iptal etmesi kabul edilemez bir çifte standarttır.
“Çocuk istismarını normalleştiren kişilere ‘etkinlik’ adı altında alan açılmaktadır”
Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciler düşüncelerini ifade ettikleri için ters kelepçeyle gözaltına alınmakta, yerlerde sürüklenmekte; öte yandan kadın düşmanı ve çocuk istismarını normalleştiren kişilere ‘etkinlik’ adı altında alan açılmaktadır. Bu iki yüzlü yönetim anlayışı, üniversitemizin değerlerini ayaklar altına almaktadır. Kayyum yönetimi, geçtiğimiz haftalarda Bulutsuzluk Özlemi konserini hiçbir gerekçe göstermeksizin iptal ederken; taş oda konserlerini ‘sermaye toplantıları’ için iptal ettirirken; öğrencilerin özgür düşünce ve sanat üretimini engellerken; Nureddin Yıldız gibi gerici figürlere sınırsız alan açmaktadır.
“Sorumlular hakkında derhal soruşturma başlatılmalı ve öğrenciler serbest bırakılmalıdır”
Bizler, Boğaziçi Üniversitesinin bilim emekçileri olarak bu çifte standardı kabul etmiyoruz. Üniversiteler, şiddeti ve istismarı meşrulaştıran figürlerin değil, bilimsel düşüncenin, eşitliğin ve özgürlüğün mekânı olmalıdır. Üniversite öğrencilerine yönelik polis şiddetinin karşısındayız. Polisin saldırısı sonrası en az 45 öğrenci gözaltına alınmıştır. Uygulanan polis şiddeti ve gözaltılar kabul edilemez, bunun sorumluları hakkında derhal soruşturma başlatılmalı ve öğrenciler serbest bırakılmalıdır.”