16-17 Haziran tarihlerinde Kanada’nın Alberta eyaletinde düzenlenen G7 Zirvesi, İsrail-İran gerilimi ve küresel ticaret tartışmalarının gölgesinde başladı.
Zirveye ev sahipliği yapan Kanada Başbakanı Mark Carney, tansiyonun yükselmesini önlemek için dikkatli bir diplomasi yürütürken, ABD Başkanı Donald Trump’ın zirveden erken ayrılması dikkat çekti.
Zirve, başta Orta Doğu’daki gelişmeler olmak üzere, Ukrayna savaşı, küresel ticaret tarifeleri, enerji güvenliği ve yapay zekâ politikaları gibi başlıkları gündemine aldı. Ancak İsrail ile İran arasındaki yükselen tansiyon, liderlerin odağını büyük ölçüde bu kriz noktasına çekti.
ABD Başkanı Donald Trump, zirvenin ilk gününün ardından akşam yemeği sonrası Kanada’dan ayrıldı. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Trump’ın “Orta Doğu’daki gelişmeler nedeniyle erken dönüş yaptığını” ve “daha büyük bir şey için” zirveyi terk ettiğini ifade etti. Trump ise gazetecilere yaptığı kısa açıklamada, ayrılığının ateşkesle ilgili değil, “daha stratejik bir hamle” olduğunu vurguladı.
Zirvede, özellikle Avrupa liderleri Trump’a İsrail-İran hattındaki gerilime ilişkin daha net bir tutum sergileme çağrısında bulundu. Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İran’ın nükleer silah geliştirme ihtimaline karşı önleyici adımlar atılması gerektiğini belirtirken, Japonya Başbakanı Ishiba’nın sert eleştirileri dikkat çekti.
Kanada Başbakanı Mark Carney ise tansiyonu düşürmeye yönelik dikkatli bir diplomasi izledi.
G-7’ler İran-İsrail kriziyle ilgili bildiri yayınladı:
“İran, asla nükleer silah geliştirmemeli veya edinmemelidir. Orta Doğu’daki gerilimin tırmanmasından, özellikle de İran’ın bölgedeki istikrar bozucu faaliyetlerinden derin endişe duyuyoruz.”
İsrail’in kendini savunma hakkına olan desteğimizi yineliyoruz ve tüm taraflara acilen gerilimi düşürme çağrısında bulunuyoruz. İran’a, terörist gruplara verdiği desteği sonlandırması ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) dahil olmak üzere uluslararası yükümlülüklerine tam olarak uyması çağrısında bulunuyoruz. G7 olarak, küresel enerji piyasalarının istikrarını sağlama konusunda birleşmiş durumdayız ve gerekli olduğunda koordineli adımlar atacağız.”