PKK’nın İran kolu olan PJAK’ın eşbaşkanı Peyman Viyan, İran-İsrail savaşı hakkında PKK’nın Almanya’da yayımlanan gazetesi Yeni Özgür Politika’ya konuştu.
Peyman Viyan, “Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla Türkiye’de bir süreç başladı. Türk devleti, PJAK’ın da silah bırakmasını dayatıyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?” sorusunu şöyle cevapladı:
“Şüphesiz Türk devleti, reber Apo’nun çağrısının değerini bilmeli. Türk devleti, eski zihniyetine göre hareket ediyor. Kürtlerin iradesini ve gücünü tanımak zorunda. Bu seviyeye geldik.
PJAK, İran’da Kürtlerin hakları için mücadele eden bir partidir. Türk devleti neden PJAK’ı hedef istiyor? Çok sayıda ülkede insanlar reber Apo’nun paradigmasından etkilendi ve tartışıyor. Türk devleti bunların hepsine müdahale mi edecek? Tahran, Afrika veya Amerika’da bu paradigmaya göre mücadele edecek olan herkese de mi müdahale edecek? Bu yöntemleri yanlış.
PJAK, reber Apo’nun felsefesi ve paradigmasına göre mücadele ediyor, çalışması kendi yapısına ve Rojhilatê Kurdistan’daki Kürtlere bağlı. Açıkça söyledik, bir kez daha söylüyoruz: Mücadelemize devam edeceğiz ve elimizden geleni yapacağız. Bir yıldan fazla bir süredir birçok şeyimizi gözden geçiriyoruz, tartışıyor, kararlar alıyoruz. Her koşul ve duruma uyacak gücümüz, potansiyelimiz var. Türk devleti önce kendi sorunlarını çözsün.”
Türkiye’de yayın yapan medyalar vermedi
Peyman Viyan’ın röportajının bu kısmı, örgüte yakın Mezopotamya Ajansı ile Yeni Yaşam gazetesinde yer almadı.
“Rejim daha fazla direnirse saldırılar yoğunlaşır”
Röportajın diğer bölümlerinde Peyman Viyan’ın İran-İsrail savaşıyla ilgili şu değerlendirmeleri yer aldı:
“Irak, Libya ve Suriye’de olanlar İran’da da farklı bir biçimde gerçekleşiyor. Bu konu biraz da İran rejimine bağlı. Eğer rejim daha fazla direnirse saldırılar yoğunlaşır. İran’ın dışarıdaki kolları kesildi ve bu aşamada içerideki kolları da birer birer vuruluyor. Çok sayıda komutan ve yöneticileri öldürüldü. İslam Cumhuriyeti’nin paradigması zaten çelişkili. ‘Farşisizm’ (Fars+Şii) zihniyeti en büyük çelişki. Öte yandan rejim içinde yer alan rantçı ekip, aklıselim güçlerin önünü kesiyor ve siyaseti kendi çıkarlarına göre şekillendiriyorlar. Ekonomik kriz hem halkı hem de devleti oldukça zorluyor. Bunun yanı sıra büyük bir kuraklık hakim. Sadece kuzeyde ve Zagroslarda su var. İsfahan, Şiraz ve Kirman’dan gelecek büyük göç dalgaları korkuları var. Bu faktörler ve son saldırıların halk üzerindeki etkisi büyük olacak. Dolayısıyla bu konu, çok dikkatli bir şekilde ileri götürülüyor. Öte yandan başta Kürt güçleri olmak üzere rejim karşıtı güçler konusu, farklıdır ve özel bir şekilde ele alınmalı.
“Kürtler İran’da ‘ayrılıkçı’ değil temel haklarını istiyor”
“Kürtler, İran’da temel haklarını istiyor. Rejimin iddia ettiği gibi ‘ayrılıkçı’ değiller. Şu anda İran’da en örgütlü ve dikkatli halk, Kürtlerdir. Bazı güçler, ‘Jin, Jiyan, Azadî’ direnişini çıkarları için kullanmaya çalıştı. Ancak bu süreçte çok dikkatli davrandık ve net duruşumuzu ortaya koyduk. Bu da Kürtlerin toplumsal ve siyasal değişimlerin motor gücüne nasıl dönüştüğünü gösterdi. Reber Apo, 20 yıldan fazla bir süre önce ‘Özgür Kürt, Ortadoğu’nun yeni kimliğidir’ demişti.
“Kürtler çatışmanın değil ortak bir yönetimin taraftarı”
“Rejim, Kürtlerin temel haklarını istediğini iyi bilmeli. Kürtler, özgürlükçü paradigmasıyla daha geniş düşünüyor ve temel haklarını talep ediyor. Şartlar ne olursa olsun haklarımız için mücadele edeceğiz. Kürtler formülasyonu tartışılabilecek ortak bir yönetim taraftarıdır, çatışmanın değil. Aynı zamanda Kürtler özsavunmasını yapıyor, siyasi ve örgütlü güce sahipler. Kürtlüğümüzden ve haklarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Reber Apo’nun dediği gibi, ‘Kürtlük artık garantilenen bir hakikattir.’ Hakikatin izindeyiz ve Kürtlüğümüz, hakikatimizdir.”
PJAK yöneticisi: “Bu savaşta taraf değiliz”
PJAK Dış İlişkiler Sorumlusu Zegrus Enderyarî de bugün (17 Haziran) yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İran rejiminin halkı sindirmesine karşı her yerde toplumsal örgütlenme şart. Biz PJAK olarak yıllardır bu bilinçle çalışıyoruz ve örgütlüyüz. Halkımız yalnız ve savunmasız bırakmayacağız. Her alanda hazırız, örgütlüyüz ve toplumsal savunmamızı sağlayacak kapasiteye sahibiz.
“Jin Jiyan Azadî devriminden sonra Kürt güçleri arasında daha somut bir birlik zemini PJAK öncülüğünde oluşmuş durumdadır. Bu birliktelik yaşamsal önemdedir halkımız açısından. Savaş ortamında bu dayanışma halkımız açısından hayati önemdedir.
“Biz Ortadoğu’da mevcut iktidarların, çatışmacı siyasetlerin dışında üçüncü yol siyasal anlayışını savunuyoruz. Halkların birlikte ve yerelden yönetim modelini savunuyoruz. Bu savaşta taraf değiliz, halklarımızı da bu çatışmaların parçası haline getirmek istemiyoruz.
“İran’daki tüm topluluklar için demokratik özerkliği, yerinde yönetimi öneriyoruz”
“Çözüm, halkların birlikte ve demokratik bir yaşamı kurmasında yatıyor. Sadece Kürt halkı için değil, İran’daki tüm etnik ve dini topluluklar için ortak yaşamı demokratik özerkliği, yerinde yönetimi öneriyoruz.
“İran rejimi halklar arasında çelişkiler yaratarak yönetimini sürdürüyor. Biz bu çelişkileri ortadan kaldıracak, halkların dayanışması esas alan bir siyaset yürütüyoruz. Demokratik, yerel temelli, halkçı bir sistemle ortak bir yaşamın mümkün olduğuna ve bunu uygulamak istiyoruz.”