MHP lideri Devlet Bahçeli, PKK’nın silah bırakma töreninin ardından şu açıklamayı yaptı:
“Bir yanda ülkemiz diğer yanda mücavir bölgeler yepyeni ve ümit dolu bir döneme etap etap ilerleyiş ve geçiş halindedir.
Türkiye mazisi yarım asra yaklaşan şiddet ve şekavetle perçinlenmiş bölücü terör musibetinden kurtuluşun eşiğindedir.
27 Şubat İmralı açıklamasıyla gündeme gelen “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na muvafık ve müzahir şekilde bölücü terör örgütü PKK 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde 12’inci kongresini toplayarak örgütsel varlığını feshettiğini ve silahı bıraktığını ilan etmiştir.
Nitekim en son videolu mesajından da anlaşıldığı üzere PKK’nın kurucu önderliği sözünü tutmuş, taahhüdünün ardında durmuş, küresel ve bölgesel tehditleri zamanında görmüştür.
Bunun yanında DEM Parti sağduyulu ve sorumlu bir siyaset çizgisini koruyarak terörsüz Türkiye hedefine samimiyetle bağlı kalmış, dengeli ve isabetli söz ve değerlendirmelerle bin yıllık kardeşliğin safında yerini almıştır.
Bir devlet politikası halini alan “Terörsüz Türkiye” kararlılığını bidayetinden itibaren sahiplenen ve her türlü özveriyi gösteren Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümeti süreci sonuna kadar sahiplenmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı hiçbir tahrike ve bozucu telkine kapılmadan siyasi dirayetini ve mücadele direncini bihakkın muhafaza etmiştir.
Terörsüz Türkiye hedefi sağlam ve sağlıklı hamlelerle mesafe almıştır.
Bugünden geçerli olmak üzere bölücü terör örgütü gruplar halinde silahları teslim etmeye, aynı zamanda kara bir dönemin kapanması hususunda tarihi nitelikli gelişmeler yaşanmaya başlamıştır.
Provokasyon ortamını canlı tutmak maksadıyla istismar, iftira ve inkâr yarışına giren siyasi ve ideolojik mahiyetli çevreler yeşeren umutlar, genişleyen barış ve huzur iklimi karşısında hayal kırıklığına uğramıştır.
Hakikaten hem Türkiye’miz hem de bölgemiz açısından fevkalade önemde günler yaşanmaktadır.
Pozitif ve yüreklere su serpen gelişmeler bir milattır ve bu kapsamda maşeri vicdan memnuniyet duymaktadır.
Terörsüz Türkiye; refah, güven ve huzur dolu bir geleceğin kulvarıdır.
Terörsüz Türkiye; milli birlik ve dayanışmanın mutlak ve mütemadi kuvvesidir.
Silahların teslim işleminin belirlenmiş takvim içerisinde tamamlanmasıyla birlikte kötü anılar geride kalacak, yeni yüzyılın mimarı ve mihveri Türk milleti olacaktır.
Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere “Terörsüz Türkiye” hedefinin gerçekleşmesi uğruna emeği, eylemi ve desteği bulunan herkese şükranlarımı sunuyor, aziz milletimize yeni dönemin hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.”
“Devlet Bahçeli modeli”
MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da X hesabından şunları yazdı:
“Dünyadaki terör örgütlerini tasfiye süreçlerinde birbirine benzer yöntemler uygulanmaktadır. Sorunu çözmek isteyen ülke ile terör örgütleri arasında pazarlıklar yapılmakta, tavizler verilmekte ve uzun bir zaman dilimine yayılmaktadır.
PKK terör örgütü, liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısı, sayın Cumhurbaşkanımızın bu tarihi çağrıya sahip çıkmasının üzerinden 9 ay geçmeden kendini feshetmiş ve 11Temmuz 2025’de Süleymaniye kenti yakınlarında silahlarını yakmıştır.
Alınacak daha yolumuz olduğu muhakkaktır. Terör ve çatışmaların sonlandırılması her ülkede farklı seyirler izlemiştir. El Salvador, Guatemala, Güney Afrika, Tacikistan, Sierra Leone, Sudan’ın güneyi, Burundi, Endonezya ve Nepal gibi ülkeler uzlaşarak uzun bir zaman diliminde çözmeyi başardılar.
İngiltere’de İRA, İspanya’da ETA, Kolombiya’da FARC, Endonezya’da AÇE, Filipinler’de MORO ile girilen pazarlıklar zaman zaman enfekte oluşmuş ve kötü sonuçlar alınmıştır.
22 Ekim 2024 tarihinde; Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, ‘Terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiğini örgütün lağvedildiğini haykırırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, “umut hakkı’’nın kullanımı ile ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanılmasının önü de ardına kadar açılsın’ dedi.
Türk siyasetinde 22 Ekim bir milattır. O günlerde sonra siyasi değerlendirmeler ‘22 Ekim’den önce’, ‘22 Ekim’den sonra’ diye yapılmıştır.
27 Şubat 2025’de terör örgütü PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ adı ile cevap vermiştir.
Çağrıda özet olarak: ‘1990’larda reel sosyalizmin iç nedenlerle çöküş ve ülkede kimlik inkarının Çözülüşü, ifade özgürlüğünden sağlanan gelişmeler, PKK’nın anlam yoksulluğuna aşırı tekrarla yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünün benzerleri gibi tamamlamış feshini gerekli kılmıştır. Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu iradeyle diğer partilerin olumlu yaklaşımı ile oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum’ demiştir.
Kandil, Abdullah Öcalan’ın çağrısına olumlu yanıt vermiş, en kısa zamanda parti kongresinde toplamaya hazır olduklarını bildirmiştir. 12 Mayıs 2025 tarihinde kongresini toplayan bölücü terör örgütü silahları bırakma ve örgütü fesih kararı almıştır.
Hiçbir pazarlık yapılmadan terör örgütünün tasfiyesi ve silahların kayıtsız şartsız teslimi edilmesi için tahriklere ve ajitasyonlara kapalı bir çerçeve oluşturulmuştur.
Çatışmalı ortamların barış ve kardeşlik zeminine çekilmesinde dünyadaki örneklerinden farklı olarak gece-gündüz ilmik ilmik örülen ‘Devlet Bahçeli modeli’ oluşturulmuştur.
Önümüzdeki yıllarda bu özgün model çatışmalı ortamlarda dünyanın değişik bölgelerinde barışın anahtarı olarak kullanılacaktır.
Demokrasi terörü yenmiştir. Hayırlı uğurlu olsun.”