1970’li yıllara damga vuran usta sanatçı Banu Kırbağ, 74 yaşında hayata veda etti. Acı haberi meslektaşı Melike Demirağ duyurdu. Melike Demirağ, paylaşımında “Gençlik yıllarımın can arkadaşı, meslektaşım, eski eltim, dostum Banu’cuğum veda etmiş bu aleme. Ruhu ışıklarda olsun. Başka boyutlarda sevdikleriyle buluşsun. Seni çok sevdik. Unutulmaz şarkınla unutulmayacaksın” ifadelerini kullandı.
Banu Kırbağ’ın vefatı sevenlerini yasa boğdu. Birçok ünlü isim, üzüntüsünü sosyal medyadan dile getirdi.
Şarkıcı Nilüfer Yumlu, üzüntüsünü “Sevgili Banu Kırbağ’ın vefatını duydum ve çok üzüldüm. Benim de bir tanesini çok severek söylediğim ne güzel şarkılar bıraktı bizlere. Allah’tan rahmet, geride kalan yakınlarına sabırlar dilerim” sözleriyle dile getirdi.
Selda Bağcan ise “Bestelerini seslendirdiğim sevgili arkadaşım Banu Kırbağ, mekânın cennet olsun” dedi.
Nükhet Duru da paylaşımında “Değerli müzisyen ve şarkıcı Banu Kırbağ’ın vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendim. Sesi ve şarkıları hepimize çok özel bir miras. Ruhu şad olsun” ifadelerini kullandı.
Banu Kırbağ kimdir?
Banu Kırbağ, 2 Mart 1951’de İstanbul’da dünyaya geldi. Çocukluk yıllarından itibaren müziğe ilgi duyan sanatçı, özellikle halk müziğine olan yakınlığıyla tanındı. 1970’li yıllarda profesyonel olarak müzik hayatına adım atan Kırbağ, bu dönemde Zafer Dilek ve ablası Hülya Kırbağ ile birlikte çalışmalar yaptı. Üçlü olarak çıkardıkları ilk albümle tanındıktan sonra kısa sürede solo kariyerine yöneldi.
Sanatçının ilk solo albümü “Unutulur”, onu geniş bir dinleyici kitlesine ulaştırdı ve müzik dünyasında kalıcı bir yer edinmesini sağladı. Bu eserden sonra ardı ardına gelen albümleriyle hem halk müziği hem de özgün müzik sahnesinde güçlü bir ses olarak öne çıktı. 1980’li ve 1990’lı yıllar boyunca farklı plak ve kaset şirketlerinden çıkan “Bir Demet Müzik”, “Anlatamıyorum”, “Canım Can Çekişmede”, “Gün Kavuşurken”, “Kırık Hava”, “Gider Olduk” ve “Sevdalardayım” gibi albümleri, onun sanat yaşamının önemli kilometre taşları oldu. 1998’de yayımladığı “Türküler Yolladım Sana”, geleneksel ile moderni buluşturma arzusunun bir yansımasıydı.
Banu Kırbağ’ın müziğinde hem Anadolu’nun derin kültürel mirasını hem de çağdaş yorumları görmek mümkündür. İlk dönemlerinde pop müziğe yakın eserler verse de zamanla özgün müzik alanına yönelmiş, halk ezgilerini modern düzenlemelerle harmanlamıştır. Bu yönüyle Türk halk müziği sahnesinde kendine has bir tarz yaratmış, duygusal yorumlarıyla dinleyicilerin gönlünde yer edinmiştir.
Sanat yaşamı boyunca birçok kez derleme albümlere ve toplama CD’lere de dahil edilen eserleriyle hatırlanan Banu Kırbağ, 2009 yılında “En İyileriyle Banu” adıyla yayımlanan toplama albümünde kariyerinin en sevilen şarkılarını yeniden dinleyiciyle buluşturdu.
Onun müziği, yalnızca bir dönem değil, farklı kuşaklar için de özel bir anlam taşıdı. Hem sahnedeki güçlü yorumculuğu hem de seçtiği eserlerdeki derinlik, Banu Kırbağ’ı Türk müzik tarihinde unutulmaz isimler arasına yerleştirdi.