TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 9’uncu toplantısında iş dünyası temsilcilerini dinliyor.
Toplantıda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜSİAD Başkan Yardımcısı Bülent Ozan Diren, MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, TİSK Genel Başkanı Özgür Burak Akkol, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Ahmet Bahadır Sezgin konuştu.
Hisarcıklıoğlu: “Türkiye birinci sınıf bir demokrasiye sahip olmalı”
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“Türkiye’nin tarihi bir sorunun çözümü için fırsat yakalanmıştır. Türkiye’nin istikbal yürüyüşünde önemli bir dönemeç olacak terörsüz Türkiye’ye hepimiz destek vermeliyiz. Bu destek, milli duruş olmalıdır.
“Terör ortamında yatırım olmuyor, kalkınma olmuyor. Huzurun olmadığı yerde ticaret, ticaretin olmadığı yerde de zenginlik olmaz. Zengin olmak istiyorsak ticaretin önünü açacağız. Ticaretin özünde de huzur var. Terör belası ticareti yavaşlatmış, yatırımları kaçırmış, insanların refah ve huzurunu bozmuştur. Artık bu kayıpları kesinlikle istemiyoruz.
“Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması risk unsurları azaltacak, ticaret ve yatırım ortamını zenginleştirecek, ekonomide yeni fırsat pencerelerinin açılmasını sağlayacaktır. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ciddi bir kalkınma dönemi başlayacaktır.
“Kimsenin inancından, fikrinden, kökeninden ya da aidiyetinden dolayı ayrıştırılmadığı bir ülkenin en sağlam temeli terörsüz Türkiye’dir. Türkiye birinci sınıf bir demokrasiye sahip olmalı, üniter yapısı korunmalıdır.
“Bu sürece yönelik kafa karışıklıkları ve muğlaklıklar halkımızda vardır. Suriye’deki gelişmeler de bu muğlaklığı tetiklemektedir. Bu kafa karışıklığının ve belirsizliğin giderilmesi için gereken TBMM’de sonuna kadar uzlaşma ve istişare sürecinin götürülmesidir. Bu komisyon bu yüzden çok kıymetlidir.”
TÜSAD Başkan Yardımcısı: “Demokrasi ve hukuk devleti ilkesini tartışılmayacak düzeye getirmek barışın da kalkınmanın da esası”
TÜSİAD Başkan Yardımcısı Bülent Ozan Diren ise şöyle konuştu:
“Terörsüz Türkiye sürecini çok anlamlı buluyoruz. Özgürlük ve hukuk alanında çalışmalar yapılması tarihi değerde. Bugün 12 Eylül. Darbeleri kınıyoruz her şeyden önce. Bugün bu acıyı tecrübeyi unutmadan demokrasiyi güçlendirmeliyiz. Evrensel hukuk değerlerinin, insan hak ve hukuk ilkelerinin gelişmesi, liberal piyasanın güçlenmesi için çalışıyoruz. Atatürk’ten aldığımız güçle cumhuriyetimizin kazanımlarının geliştirilmesine inanıyoruz.
“Küresel ekonomide büyük belirsizliklerin olduğu bir süreçten geçiyoruz. Rekabetin çerçevesi yeniden belirlenirken, daha sağlam bir ekonomi yaratmanın önemini artırıyor. Ortak geleceğimizi eşitlik temelinde inşa etmek için en çok ihtiyaç duyduğumuz şey; birlik içinde hareket etmemizdir. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun da bu ihtiyaca zemin olmasını istiyoruz. Yüksek standartlarda bir demokrasinin temeli; kuvvetler ayrılığı, yönetimde şeffaflık ve demokratik toplumsal yapının varlığıdır.
“İdari ve demokratik reformların atılmasını bekliyoruz. Akan kanın durması büyük fırsat kapısı açmıştır. Bunu 2013’te dedik. Bölgesel kalkınmada yerel yönetimin güçlendirilmesi çok önemlidir. Sorunları özgürlükleri kısıtlamadan çözme kapasitesine sahibiz. 2024’te başkanımız Orhan Turan, ‘Hepimizin ortak arzusu terör ve şiddetin son bulmasıdır. Somut demokratikleşme adımlarıyla pekişmeyen girişimler sorunları çözemez. Parlamento şeffaflığa dayalı çalışmalıdır’ dedi.
“Demokrasi konusu TÜSİAD için de Türkiye için de çok önemlidir. Bu komisyonun çalışmalarıyla ülkemizin ekonomik kalkınmasının sağlanmasından yanayız. Demokraside adım atan ülkeler kalkınmada daha ileri atımlar atabiliyor. Özgürlükler kısıtlanmadan demokratik adımlar hızlıca atılmalıdır. Demokrasi ve hukuk devleti ilkesini tartışılmayacak düzeye getirmek barışın da kalkınmanın da esasıdır.”