Cardinale, 1960’lar ve 70’lerde güzelliği, güçlü ekran varlığı ve dramatik yeteneğiyle İtalya’nın en tanınmış yüzlerinden biri oldu. Tunus’ta doğup büyüyen oyuncu, kısa sürede uluslararası şöhrete ulaşarak Avrupa ve Hollywood arasında köprü kurdu.
15 Nisan 1938’de Tunus’un başkentinde, Sicilya kökenli bir ailede dünyaya gelen Claudia Cardinale, Fransızca ve İtalyanca dillerinde büyüdü. Genç yaşta Tunus’ta düzenlenen bir güzellik yarışmasını kazandıktan sonra Roma’daki Centro Sperimentale di Cinematografia’ya davet edildi. Burada sinema eğitimine başladı ve kısa sürede İtalyan yapımcıların dikkatini çekti.
Cardinale’nin uluslararası sahnedeki çıkışı, Federico Fellini’nin 1963 tarihli başyapıtı 8½’teki rolüyle geldi. Aynı yıl Luchino Visconti’nin Il Gattopardo (Leopar) filminde Burt Lancaster ve Alain Delon’la birlikte kamera karşısına geçti. 1968’de Sergio Leone’nin efsanevi westerni Once Upon a Time in the West (Bir Zamanlar Batı’da) filminde “Jill McBain” karakteriyle sinema tarihine geçti.
Güzelliğinin yanı sıra, Cardinale’nin oyunculuğu hep “içtenlik ve zarafet” ile anıldı. O dönemin başka bir yıldızı Sophia Loren daha çok İtalya’da çalışırken, Cardinale hem Avrupa’da hem de Amerika’da projelerde yer aldı.
1960’ların sonlarında Hollywood’a adım atan Cardinale, The Pink Panther (1963) ve Circus World (1964) gibi filmlerde rol aldı. Ancak Avrupa sinemasına olan bağlılığı nedeniyle, kariyerinin büyük kısmını Roma ve Paris’te sürdürdü.
Oyunculuğun yanı sıra kadın hakları ve insan hakları konusunda da sesini yükselten Cardinale, 2000’li yıllarda UNESCO tarafından “Barış Elçisi” ilan edildi. Edebiyata ve tiyatroya da ilgi duyan sanatçı, yaşamı boyunca sanatın toplumsal değişim için bir araç olduğuna inandı.
Son yıllarında daha çok arşiv belgesellerinde ve retrospektiflerde görülen Cardinale, sinema tarihinin yaşayan ikonlarından biri olarak anılıyordu.