Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Trump’la Beyaz Saray’da yapacağı görüşme için dün gece New York’tan Washington’a gitti. Erdoğan çifti Beyaz Saray’ın hemen karşısında devlet başkanlarının konakladığı resmi konukevi Blair House’a yerleşti. Blair House’a Türkiye bayrağı çekildi.
Erdoğan bugün Türkiye saatiyle 18.00’de Beyaz Saray’a gelecek. 18.15’te Oval Ofis’te Trump’la görüşme başlayacak. Ardından 18.45’te çalışma yemeği yapılacak. Görüşme sonrası Erdoğan Beyaz Saray’dan ayrılacak ve doğrudan Türkiye’ye doğru yola çıkacak.
Türkevi‘ne geçerken sorulara cevap veren Erdoğan, Trump ile yapacağı görüşmeye ilişkin soru üzerine, “Görüşelim. Görüştükten sonra zaten sizlere ne görüştüysek ne netice aldıysak ya yolda ya Türkiye’ye döndükten sonra söyleriz” dedi.
Resmi kaynaklara göre görüşmede ele alınacak başlıklar arasında Gazze, Suriye ve entegrasyon konuları ile iş birliği, savunma sanayi ve sağlık turizmi gibi ekonomik alanlar yer alıyor.
Görüşme öncesi ilginç mesajlar da ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack’tan geldi.
New York’taki Concordio Zirvesi’nde Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile aynı panelde konuşan Barrack Türkiye ABD ilişkileri üzerine bir soruya cevap verdi.
Muhabir:
“Tom, Suriye yetmezmiş gibi, 15 yıllık iç savaş, ayrıca dünyanın sadece bölge için değil, aynı zamanda en önemli ülkelerinden birine, NATO müttefiki Türkiye’ye büyükelçiniz var. Türkiye’nin zaman zaman Kongre ile sorunlu bir ilişkisi oluyor. Sizce Türk-Amerikan ilişkisi hakkında yanlış anlaşılan şey nedir? İnsanların görmediği olumlu taraf ne? Siz perde arkasında onlarla ne yapıyorsunuz?”
ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack:
“Her şey yanlış anlaşılıyor. Oradan başlayabiliriz. Herkes diyor ki, “Bu harika bir NATO müttefiki. NATO’nun en büyük ikinci müttefiki.” Bunların hepsi doğru. 10 yıldır aynı meselelerle uğraşıyoruz. Ama bu meseleler 10 yıldır devam ediyor. S-400’ler, F-35’ler, F-16’lar, Halkbank. Bu karmaşa. Dost mu, düşman mı? Rusya’yla iş yapıyorlar. Onlar muhafazakâr Müslümanlar. Onlar saldırgan Müslümanlar. Müslüman Kardeşler’i kınamadılar. Hamas’ı kınamadılar. Hep aynı kafa karıştırıcı meseleler. O yüzden başkanımız diyor ki, “Biliyor musunuz? Bunların hepsinden yoruldum. Cesur bir adım atalım ve ilişkiyi ilişki bazında kuralım, onlara ihtiyaç duyduklarını verelim.” “Peki Sayın Başkan, o nedir?” “Meşruiyet” diyor. Asla unutmam. Çok zekice çünkü mesele çizgiler değil.
Mesele S-400 değil. Mesele F-16 değil. Mesele F-35 değil. Mesele meşruiyet. NATO’daki en büyük müttefikimiz olan bir ülke var. NATO Avrupa demek ama Avrupa onları Avrupa Birliği’ne almıyor. Oysa bizim en büyük müttefikimiz. Dünyadaki en büyük F-16 alıcısı, değil mi? Bu da Lockheed’i ayakta tutuyor. Ama biz onlara F-35 vermeyi engelliyoruz. Dolayısıyla mesele bu değil. O artık bir noktada. 71 yaşında.”