Ana SayfaDış HaberSuriye ordusunda görev yapacak üç SDG’li komutan belirlendi. Barrack: Sıra Şam-SDG entegrasyonunda

Suriye ordusunda görev yapacak üç SDG’li komutan belirlendi. Barrack: Sıra Şam-SDG entegrasyonunda

Suriye hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasındaki entegrasyon süreci hızlanıyor. Suriye ordusuna üç tümen halinde katılacak SDG, üç komutanı belirledi. Barrack da Beyaz Saray’daki zirveyi değerlendirdi: “ABD-Türkiye-Suriye çerçevesinin bir sonraki aşamasını belirledik: SDG’nin yeni Suriye’ye entegre edilmesi”

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve Dışişleri Bakanı Hasan Esad Şeybani’nin Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından Şam’da bu hafta Suriye hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında yeni bir müzakere turuna hazırlandığı belirtiliyor.

Al Arabiya.net/Al Hadath.net’e konuşan Suriyeli resmi ve SDG’li kaynaklar, görüşmelerin 10 Mart mutabakatındaki maddelerinin uygulanmasında ilerlemeye odaklanacağını, buna SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu ve komutanların askeri kurum içinde resmi görevlere atanması dahil olduğunu söyledi.

Öte yandan Şara’nın Trump ile yaptığı görüşmenin ardından ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın da SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği öğrenildi.

Abdi, görüşmenin olumlu geçtiğini ve Suriye ordusuna entegrasyon konusunun hayata geçirilmesini hızlandırmaya kararlı olduklarını söyledi.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet  Şara’nın 10 Kasım’da Beyaz Saray’da Trump ile yaptığı tarihi zirveyi değerlendirdi. Bu haftanın, Orta Doğu’nun yakın tarihinde “dönüm noktası” olduğuna işaret eden Barrack, “ABD-Türkiye-Suriye çerçevesinin bir sonraki aşamasını belirledik: Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) yeni Suriye ekonomik, savunma ve sivil yapısına entegre edilmesi” dedi:

“Bu hafta, Ortadoğu’nun modern tarihinde ve Suriye’nin izolasyondan ortaklığa doğru kayda değer dönüşümünde belirleyici bir dönüm noktasını işaret ediyor.

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’ya Beyaz Saray’da eşlik etmekten büyük onur duydum. Kendisi, Suriye’nin 1946’da bağımsızlığını kazanmasından bu yana Beyaz Saray’ı ziyaret eden ilk Suriye Devlet Başkanı oldu.

Başkan Trump, 13 Mayıs’ta Suriye’ye bir şans vermek için tüm ABD yaptırımlarını kaldıracağını belirtti. Bu hafta gerçekleşen sıcak ve özlü bir görüşmede, Başkan Donald J. Trump ve Başkan el-Şara, ortak bir kanaati yinelediler: Uzaklaşmanın yerine angajman getirmenin ve Suriye’ye -ve halkına- gerçek bir yenilenme şansı vermenin zamanı geldi.

Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Dışişleri Bakanı Asaad el-Şeybani, Özel Temsilci Steve Witkoff, Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Beyaz Saray Özel Kalemi Susie Wiles ile birlikte Oval Ofis’te, Başkan el-Şara’nın Başkan Trump’a, Suriye’nin terör kaynağı olmaktan terörle mücadele ortağı olmaya geçişini simgeleyen tarihi bir çerçeve olan DEAŞ Karşıtı Koalisyon’a katılma taahhüdüne tanıklık ettik; bu, yeniden inşa etme, işbirliği yapma ve tüm bölgenin istikrarına katkıda bulunma taahhüdüdür.

Şam bundan sonra IŞİD, Devrim Muhafızları, Hamas, Hizbullah ve diğer terör örgütlerinin kalıntılarıyla mücadele ve bunların tasfiyesinde bize aktif olarak yardımcı olacak ve küresel barışı sağlama çabalarında kararlı bir ortak olarak yer alacaktır.

Dışişleri Bakanı Rubio, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Suriye Dışişleri Bakanı Asaad el-Şeybani ile birlikte gerçekleştirdiğimiz önemli üçlü görüşmede, ABD-Türkiye-Suriye çerçevesinin bir sonraki aşamasını belirledik: Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) yeni Suriye ekonomik, savunma ve sivil yapısına entegre edilmesi, Türkiye-Suriye-İsrail ilişkilerinin yeniden tanımlanması ve İsrail-Hamas ateşkesinin yanı sıra çeşitli Lübnan sınır sorunlarının temelini oluşturan uyumun ilerletilmesi.

Türkiye’nin yorulmak bilmeyen rolü, bir zamanlar duvarların bulunduğu yerlerde köprüler kuran sessiz ve kararlı diplomasinin bir kanıtı olarak, özel bir takdiri hak ediyor. Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin, tüm bölge ve tüm aşiret, din ve kültür çevreleri için bir Suriye ulus devletinin yeniden canlanmasını destekleyen genişleyen ittifakı, adeta sihirli bir iksir oldu.

Orta Doğu, doğası gereği canlı bir mozaiktir: sayısız kültür, inanç, kabile ve gelenekten örülmüş bir bölge. Suriye ise bu mozaik içinde bir mozaik olarak yer alıyor; farklı halkların ve dinlerin yüzyıllardır aynı toprağı paylaştığı, aynı fırtınaları yaşadığı ve şimdi aynı barışı aradığı bir toprak. Bu katmanların hassas etkileşiminde, bölgenin yenilenmesinin hem zorluğu hem de vaadi yatıyor.

Başkan Trump’ın liderliği, “önce güvenlik, sonra refah” üzerine kurulu bir yeniden yapılanma oluşturuyor; geçmişin gölgeleri ve dehşetleriyle değil, yeni ve yeniden tanımlanmış bir geleceğin vaatleri ve umutlarıyla şekillenen bir gelecek. Eski düşmanların ateşli müttefikler haline gelebilmesi tarih veya bu bölge için yeni bir şey değil; yeni -ve sıra dışı- olan, bunun Batı’nın emir ve buyrukları yerine bölge ülkelerinin kendileri tarafından başarılması. Yol pürüzsüz olmayacak. Entegrasyon bir olay değil, bir süreçtir ve tek bir adamın vizyonu artık birçok kişi tarafından paylaşılıyor ve gerçeğe dönüşebilir. Bu, bu yapı taşlarını bir arada tutan harç görevi gören her ülkedeki tüm ekiplerin bir kanıtıdır.

Suriye’ye gerçek anlamda “bir şans vermenin” bir sonraki adımı Sezar Yasası’nın tamamen yürürlükten kaldırılmasıdır.

Kongre’yi bu tarihi adımı atmaya çağırıyor ve teşvik ediyoruz. Çok yol kat ettik, ancak şimdi yeni Suriye hükümetinin ekonomik gücünü yeniden canlandırması ve Suriye halkının ve bölgedeki komşularının sadece hayatta kalmakla kalmayıp aynı zamanda gelişmesini sağlaması için güçlü ve son bir hamleye ihtiyacımız var.

Unutulmaz bir haftaydı.”

SDG’li kaynaklar, SDG’nin Suriye ordusuna tek bir blok halinde dahil edilmesi konusunda anlaşmaya varılmasının ardından, Suriye Savunma Bakanlığı’nda görev alacak 3 askeri komutanın isimlerini de açıkladı. 

Kaynaklar, “Suriye ordusunun tümen ve tugaylardan oluştuğunu ve bu nedenle SDG’nin de en az bir tümen ve iki tugay ile entegre edileceğini” belirtti. SDG’nin bu tümen ve tugaylara liderlik edecek üç yetkilisi, Lokman Halil, Çiya Kobani ve Cemil Kobani olacak.

SDG, iki hafta önce Şam’a, Suriye Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nda görev alacak 70 erkek ve kadın komutanın isim listesini teslim etmişti.

Koalisyon Şam-SDG toplantılarına katılacak

Suriye’nin IŞİD’e karşı Uluslararası Koalisyon’a katılmasının ardından, Amerikalı yetkililerin de SDG ile Şam arasındaki bu müzakere oturumlarına katılması bekleniyor.
Şam, SDG’ye, ülkenin kalıcı anayasasının değişmesi kaydıyla, güçlerinin öncelikle bir tümen ve iki tugay aracılığıyla silahlı kuvvetlerine katılmasını önerdi. Anayasada, SDG’nin talep ettiği gibi adem-i merkeziyetçi bir yönetim sisteminin şekli belirlenecek.
Amerikalı ve Türk mevkidaşları ile bir araya gelen Dışişleri Bakanı Şeybani’nin, “10 Mart anlaşmasının uygulanmasında ilerlemeyi kabul ettiklerini” söylemişti. Ayrıca petrol kaynaklarının paylaşımı, sınır kapılarının ve Kamışlı Uluslararası Havalimanı’nın yönetimi ve ülkedeki Kürtlerin anayasada tanınması da anlaşma kapsamında.

Terörle mücadelede ortaklık

Suriye Enformasyon Bakanı Hamza el-Mustafa yaptığı açıklamada, Suriye’nin IŞİD’e Karşı Uluslararası Koalisyon ile işbirliği bildirisini imzaladığını duyurdu.
Reuters’a göre El-Mustafa, ülkesinin “terörle mücadelede ve bölgesel istikrarı desteklemede koalisyon ile ortaklık” yapacağını vurguladı. (medyascope)

- Advertisment -