Ana SayfaHaberler'Dışarıdan' geldi hızla yükseldi

‘Dışarıdan’ geldi hızla yükseldi

Aslen Trabzonlu bir aileden gelen Süleyman Soylu, 1969’da İstanbul’da doğdu. Siyasete  1987 yılında Doğru Yol Partisi (DYP) İstanbul İl Gençlik Kolları’nda  başladı. 1987-1990 yılları arasında DYP İstanbul İl Gençlik Kolları’nda Yönetim Kurulu üyeliği ve Teşkilat Başkanlığı görevlerini üstlendi.

 

1995 yılında yapılan kongrede 25 yaşında İlçe Başkanlığına seçildi. Türkiye´nin en genç ilçe başkanı unvanını aldı.  Dört yıl sonra, 1999′da yapılan yerel seçimlerde de Gaziosmanpaşa Belediye Başkan adayı oldu. Aynı yıl, DYP İstanbul İl Başkanlığı görevine geldi. 3,5 yıl sürdürdüğü İstanbul İl Başkanlığı görevinden 2002 yılında ayrılarak milletvekili adayı oldu.

 

DYP’de genç yaşta üst üste önemli görevler üstlenen Soylu, o dönem partinin başında olan Tansu Çiller´in genç gözdelerinden biri olarak nitelendirildi.

 

Genel Başkan Soylu

 

DYP, 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri öncesinde ANAP'la birleşme çabaları esnasında Demokrat Parti ismini aldı. Ancak seçimlerde  baraj altında kaldı. O dönemde partinin Genel Başkanı olan  Mehmet Ağar´ın istifasının ardından yapılan olağanüstü genel kurulun üçüncü turunda Soylu, geçerli 800 oyun 529'unu alarak genel başkanlığa seçildi.

 

15 Kasım 2008’de yapılan kongrede ise  993 geçerli oyun 922'sini alan Soylu, genel başkanlığa yeniden seçildi.

 

2009 yerel seçimleri öncesinde, hedefinin 2007 genel seçimleri'nde elde edilen yüzde 5,4'lük oy oranının üstüne çıkmak olduğunu söyledi. İddiasını,  "Yüzde 5,4'ün altında kalırsak çekilirim" diyerek ortaya koydu.  Yerel seçimlerde il genel meclisi oylamasında partisi yüzde 4 oy alması üzerine  "Ben bildiğiniz siyasetçilerden değilim" dedi. Kongrede aday olmayacağını açıkladı. Ancak parti tabanından gelen ısrarla kararını değiştirdiğini ve tekrar aday olacağını açıkladı. 16 Mayıs 2009'da 5. Olağanüstü Büyük Kongre'de 3. tur oylaması öncesinde ise adaylıktan çekildiğini açıkladı.

 

AK Parti’ye girmeden verilen destek

 

DP Genel Başkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra,  AK Parti’nin hazırladığı, 12 Eylül 2010’da  referanduma sunulan anayasa değişikliği paketini destekledi.  ”Demokrasi Buluşmaları” adını verdiği bir dizi toplantı düzenledi ve  ‘evet’ oyu verilmesi için çalıştı. Bu faaliyeti nedeniyle Hüsamettin Cindoruk'un genel başkan olduğu DP'den ihraç edildi.

 

Erdoğan davet etti

 

AK Parti içinde yer almadığı halde verdiği destek, Soylu'ya AK Parti’nin kapısını açtı.  2012 yılında, o dönemde AK Parti Genel Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından partiye davet edildi. 5 Eylül 2012’de Adalet ve Kalkınma Partisi’ne katıldı ve hızla yükseldi.

 

Partiye girdikten sadece birkaç hafta sonra yapılan, AK Parti 4. Olağan Genel Kurulunda partinin en üst karar organı olan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK)  üyeliğine seçildi. Ardından da Genel Başkan Yardımcılığı’na getirildi.  1,5 yıl süreyle Ar-Ge Başkanlığı görevini yürüten Soylu, 14 Nisan 2014 tarihinde Teşkilat Başkanlığına atandı.

 

Teşkilat Başkanlığı görevine getirilmesi bazı partililer tarafından eleştirildi. Teşkilatın ‘partinin mahremi’ olduğunu savunanlar, partiye yıllardır hizmet eden bir isim yerine, ‘dışardan’ bir ismin getirilmesini sorguladı. Ama bu eleştiri daha çok kulaktan kulağa konuşuldu. Rahatsızlık kamuoyuna yansıtılmadı.

Soylu’nun Teşkilat Başkanlığı dönemindeki performansı ise parti içinde takdir topladı. Soylu’nun bu dönemdeki çalışmaları ile ‘göz doldurduğu’ yorumu yapıldı.

 

Süleyman Soylu 7 Haziran 2015 seçimlerinde 25 . dönem milletvekili olarak Meclis’e girdi. 1 Kasım 2016 seçimlerinde de 26. Dönem AK Parti Trabzon Milletvekili seçildi.  23 Kasım 2015 tarihinde kurulan 64. hükümette Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak görev aldı. AK Parti’de Genel Başkan değişiminden sonra Binali Yıldırım başkanlığında kurulan 65. Hükümette de koltuğunu korudu.

 

TRT’yi darbecilerden alan bakan

 

Süleyman Soylu, 15 Temmuz 2016 gecesindeki  darbe girişimi sırasında öne çıkan isimlerden biri oldu.  O gece darbeci askerler bildiri okumak için TRT’ye gitti. Darbeci askerlerin TRT’ye gittiğinin duyulması üzerine halkla birlikte TRT’ye gidenler arasında Süleyman Soylu da yer aldı. Darbeci askerler bildiri okutmayı başardılar ancak bir süre sonra TRT’den çıkartıldılar. Halkla birlikte TRT stüdyolarına giren Süleyman Soylu için o akşam TRT’yi darbecilerden alan bakan yorumu yapıldı.

 

ABD’nin tepkisini çeken açıklama

 

Süleyman Soylu aynı zamanda darbe girişiminin ardından, ABD’nin Türkiye’ye, ‘ilişkilerimiz etkilenir’ demesine neden olan açıklamayı yapan ilk isim oldu. Çünkü Soylu, darbe girişiminin hemen ertesi günü,  'darbe girişiminin arkasında ABD'nin olduğunu' söyledi. Soylu, "Darbenin arkasında Amerika Birleşik Devletleri var. Oradan yayınlanan birkaç dergi, bir kaç aydır faaliyette bulunuyordu. Biz ABD'ye aylardır Fethullah Gülen konusunda bir mesaj veriyoruz. ABD bize Fethullah Gülen'i vermek zorundadır" dedi.

 

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby, Dışişleri Bakanları John Kerry ve Mevlüt Çavuşoğlu arasındaki telefon görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamada, "Kerry, ABD'nin, soruşturmayı yürütmesinde Türk yetkililere yardım etmek istediğini açık olarak dile getirdi. Ancak, ABD'nin başarısız darbe girişimiyle ilişkisine dair imâların veya iddiaların tamamen yanlış olduğu ve ikili ilişkilere zarar vereceğini de söyledi” derken, Soylu'nun açıklamasını kastediyordu..

 

31 Ağustos 2016 akşamında Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından Başbakan’ın açıklama yapacağının duyurulması önemli bir açıklamanın yapılacağının göstergesi oldu. Yıldırım’ın yaptığı ve sadece bir dakika süren açıklama ile İçişleri Bakanı  Efkan Âlâ’nın istifa ettiği, yerine ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun getirildiği duyuruldu. Soylu’dan boşalan koltuğa ise eski Sağlık Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Mehmet Müezzinoğlu oturdu.

- Advertisment -