TBMM'den geçen yeni Vergi Yasası'yla, Avrupa'daki Türklerden yüksek kar payı vaadiyle para toplayan İslami holdinglerin korunması, bu holdinglere para kaptıran Türklerin tepkisine yol açtı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2016'da aldığı kararla halen faal olan holdinglerden paraların iade imkanı doğmuştu.
Söz konusu holdinglere kar payı vaadiyle para yatırdıklarını ancak paralarını geri alamadıklarını ileri süren yatırımcılar, yasada yapılan değişiklikle artık dava açıp haklarını arayamayacaklarını belirterek, ikinci kez mağdur edildiklerini ileri sürdüler.
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen yasa teklifi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayından sonra yürürlüğe girecek. Yasanın yürürlüğe girmesiyle İslami holding olarak bilinen şirketlere, "Kandırıldım” gerekçesiyle dava açılmasının da önüne geçilmiş olacak. Yatırdıkları paraları geri isteyenlere de para yerine borsada işlem gören hisse senetleri verilecek.
Almanya'nın başkenti Berlin'de faaliyet gösteren Avrupa Türkleri Dayanışma İnisiyatifi'nin sözcüsü Muhammet Demirci söz konusu yasal düzenlemeyle Avrupa'da binlerce kişinin ikinci kez mağdur edileceğini ileri sürdü. Holdinglerden paralarını geri alabilmek için Almanya'da dernek kurduklarını ve Türkiye ile Almanya'da hukuk mücadelesi başlattıklarını söyleyen Demirci, yasal düzenlemelerle haklarını aramalarının da engellenmek istendiğini söyledi.
Kar payı vaadiyle bir milyon civarında kişiden para toplandığını ancak vaat edilen kar paylarının kendilerine ödenmediğini savunan Muhammet Demirci, "Apaçık kandırıldık. Hakkımızı mahkemelerde arıyoruz. Şimdi kanunu değiştiriyorlar ve artık haklarınızı arayamayacaksınız diyorlar” sözleriyle tepki gösterdi.
Kefenle protesto ediyor
Kombassan, Jet-Pa, Yimpaş ve Endüstri Holding'e 600 bin mark yatırdığını söyleyen Hanifi Doğan ise 1995'den bu yana yatırdığı paraları geri alabilmek için mücadele ettiğini söyledi. Köln yakınlarındaki Troisdorf'da yaşayan Doğan, "Evime kadar geldiler. ‘Sizi haramdan kurtarmak için ayağınıza geldik' dediler. ‘Faiz haramdır, zinadan farkı yoktur' diye ikna ettiler. O gün bu gündür paralarımı almak için çalmadığım kapı kalmadı” dedi.
Türkiye'ye yatırım yapılacağını ve binlerce kişinin istihdam edileceğini anlatarak kendilerinden paralar toplandığını iddia eden Doğan, "Camilerde vaazlar verdiler. İnsanlar da iyi niyetli davrandı. Ama paralarımızı geri almak isteyince iş değişti. Paramı istediğim için Konya'da holding binasından polis çağırarak beni attılar. Defalarca nezarette yattım. Derdimi siyasilere anlattım ama sonuç elde edemedik” diye konuştu.
Holdinglere tepkisini göstermek için Almanya'da ve Türkiye'de kefen giyerek protesto eylemleri düzenleyen Hanifi Doğan, "Beni tanıdıkları için Türkiye'den gelen hiçbir hükümet yetkilisinin toplantısına almıyorlar. Basını da susturdukları için sesimizi duyuramıyoruz. Şimdi bu yasayla artık tüm umudumuz kayboldu” diye sitem etti.
"Yasa ile hukuk ihlal ediliyor”
Köln Barosu'ndan avukat Seydi Koparan TBMM Genel Kurulu'ndan geçen yasa teklifini "hukuk ihlali” olarak değerlendirdi. İlgili değişikliğin sadece bir şirkete yönelik yapıldığını kaydeden Koparan, "Amaç burada şimdi adı Bera olan Kombassan’ı korumak. Oysa hukuk devletlerinde bir şirkete, bir kişiye has yasa çıkarılmaz. Bu akıllara ziyan bir uygulama, hukuk ilkeleri ayaklar altına alınıyor” dedi.
Koparan, "Bu yasa şu anlama geliyor; Kombassan'a karşı artık, ‘Beni kandırdınız' diye dava açılamayacak. Kimse ‘ben size ortak değilim. Benden kar payı karşılığında para aldınız. Beni kandırdınız' diyemeyecek. Devam eden davalarda da yargıç yeni yasaya göre davayı reddedebilecek. Kanun bunun için yapılıyor. Bir insan kandırıldığını ileri sürerek niye hukuki yollarla hakkını arayamayacak? Böyle bir yasa olur mu?” diyerek tepki gösterdi.
Almanya'da holdingler tarafından aldatıldığını ileri süren çok sayıda kişi için Almanya ve Türkiye'de davalar açtıklarını belirten Koparan, "12-13 yıldır hukuk mücadelesi veriyoruz. Almanya'daki davalar kısa sürede sonuçlandı. Alman yargıçlar dolandırıcılığı gördü ve paraların iadesine karar verdi. Ancak Türkiye uzun süre bu kararları tanımadı. Şimdi Türkiye'deki mahkemeler de müvekkillerimiz lehinde kararlar almaya başladı. Ve tam bu süreçte Meclis devreye girdi ve hukukun önünü tıkadı” diye konuştu.