Ana SayfaHaberlerGündemGazze Mavi Marmara'yı andı

Gazze Mavi Marmara’yı andı

 

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı'nın, saldırının 6’ncı yılında Gazze Limanı'ndaki Mavi Marmara Anıtı yakınında düzenlediği etkinliğe katılan Filistinli çocuklar, Filistin ve Türk bayraklarının yanı sıra gemide hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıdı.

 

İHH Gazze Bürosu Müdürü Mehmet Kaya, "Filistin davası ve Gazze ablukasını kaldırmak için hayatını kaybeden Mavi Marmara şehitlerini anmak için buradayız" dedi.

 

Mavi Marmara'nın dünyadaki Müslüman halklarının birleşmesinin bir sembolü olduğunu ifade eden Kaya, "Şehit olan Türk kardeşlerimiz, İsrail tarafından Gazze'ye uygulanan ablukayı kaldırmak için dünyadaki her şeyi terk etti" diye konuştu.

 

Kaya, Filistinli gruplara Filistin'in kurtarılması için ulusal birliği sağlama çağrısı yaptı.

 

Gazze'deki Dışişleri Bakan Vekili Gazi Hamad da, "Mavi Marmara, Filistin için fedakârlık örneği teşkil etti. Türk halkı ve hükümeti Filistin'e ve Gazze'ye çok destek verdi. Onlardan Filistin davasını daha çok desteklemelerini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

 

Ablukayı kırmak için yola çıkmıştı

 

Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010’da uluslararası sularda İsrail’in düzenlediği ve dokuz Türk’ün öldürülmesiyle sonuçlanan saldırıdan sonra Ankara-Tel Aviv ilişkileri kopma noktasına geldi.

 

Saldırının ardından Tel Aviv'deki büyükelçisini çeken Türkiye, ilişkilerin normalleşmesi için resmi özür, öldürülenler ve yaralananlar için tazminat ve Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılmasını şart koştu.

 

Mart 2013’te Netanyahu, o dönem başbakan olan Erdoğan’ı telefonla arayarak özür diledi. Resmi özür yazılı olarak da açıklandı. Ardından Türkiye ile İsrail arasında Gazze ablukasının kalkması ve tazminat için görüşmeler başladı.

 

Görüşmeleri Sinirlioğlu ve Gold yürüttü

 

Netanyahu'nun Mart 2013'te resmi özür dilemesinin ardından başlayan normalleşme görüşmelerinde Türkiye'yi Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, İsrail'i Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Dore Gold temsil ediyordu. İkili son olarak Mart ayında görüştü. 19 Mart'ta Taksim'deki bombalı saldırıda hayatını kaybeden İsraillilerin ülkelerine dönmesi için koordinasyonu sağlamak amacıyla İstanbul'a gelen Gold ve Sinirlioğlu'nun yapıcı ve olumlu bir görüşme yaptığı belirtildi.

 

Aralık ayındaki görüşmenin ardından Netanyahu, bizzat takip ettiği süreç için özel temsilcisi Joseph Ciechanover'i görevlendirdi. Ciechanover ve Sinirlioğlu son olarak 8 Nisan'da Londra'da görüştü. Görüşmenin ardından Türk Dışişleri'nden, "Heyetler, mutabakat metninin nihai hâle getirilmesi ve farklılıkların giderilmesi yönünde ilerleme sağlamışlar ve anlaşmanın çok yakında gerçekleştirilecek bir sonraki toplantıda sonuçlandırılması hususunda uzlaşıya varmışlardır" açıklaması geldi.

 

Gazze yardımlarına İsrail denetimi

 

Türkiye’nin Gazze’deki ablukayla ilgili şartı konusunda uzlaşmaya neredeyse tamamen varıldı. Türkiye’nin inşa etmek istediği hastane, okul ve camiler için gerekli malzeme, yine İsrail’in denetiminde ulaştırılacak. Elektrik santrali ve su arıtma tesisi de bu şartla yapılabilecek.

 

İsrailli müzakereci Dore Gold, Avrupa ülkeleri dâhil tüm ülkelerden Gazze’ye gelen yardımların ve malzemelerin İsrail tarafından denetlendiğini, Türkiye'ye ayrıcalık yapılamayacağını söyledi. Ancak bu şartlar altında Gazze’de yapılacak her türlü yatırım ve kalkındırma faaliyetinin özgürce sürdürülebileceğini görüşmeler sırasında belirtti.

 

Erdoğan'ın Gazze'ye gitmesi bekleniyor

 

Mutabakat sağlandıktan sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Gazze'ye gitmesi ve TİKA tarafından yapılan hastaneyle birlikte, son İsrail saldırılarında yıkılan dokuz caminin inşaatını ziyaret etmesi bekleniyor.

 

Müzakerelerin sonuçlanmasına az kalmıştı

 

Şubat 2014’e kadar İsrailli ve Türk yetkililer şartlarda uzlaşmak için görüşmelerini sürdürdü. O dönemde Al Jazeera’ye bilgi veren diplomatik kaynaklar, imzalanacak anlaşmanın metninin neredeyse hazır olduğunu söylemişti.

 

Aynı kaynakların verdiği bilgiye göre, ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye’nin ikinci şartı olan tazminatın miktarıyla ilgili anlaşmaya varılmıştı. Üçüncü şart olan Gazze ambargosunun kaldırılması konusunda da iki taraf birbirine yakınlaşmıştı. Kaynaklar, Netanyahu’nun o dönem iç politika endişeleriyle anlaşmayı imzalamaktan kaçındığı bilgisini vermişti.

 

Anlaşma imzalanamadan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı başladı. Temmuz ayında başlayan ve bir aydan uzun süren saldırıda iki bine yakın Filistinli hayatını kaybetti. Bu saldırıyla birlikte görüşmeler tamamiyle durmuştu.

 

Kaynak: AA, Al Jazeera

- Advertisment -