Bundan tam 30 yıl önce yani 26 Nisan 1986'da, Ukrayna'da Kiev yakınlarındaki Çernobil kasabasında bulunan nükleer santralin dördüncü reaktörü infilak etti. Patlamayla birlikte reaktör bir anda alevler içinde kaldı. Büyük miktarda radyoaktif element atmosfere dağıldı. Türkiye’de bu radyasyondan en çok etkilenen bölge ise Doğu Karadeniz oldu. Yıllar içinde binlerce kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetti. Karadeniz’in sevilen müzisyeni, Karadeniz’in hırçın çocuğu Kazım Koyuncu da bu isimler arasındaydı. Hasta yatağında bile mücadeleden vazgeçmeyen Koyuncu, "Kansere yakalanmam bir tesadüf değil. Kanseri, kanser olmayanlar anlayamaz. Ben kanserden çok korkan bir insandım. Kanserim ve korkmuyorum. Sadece beni sevenleri ve özgürlüğümü düşünüyorum" demişti.
Halkı ciddiye almadılar
Yeniyüzyıl gazetesinden İlknur Sargut'un haberine göre, Kazım Koyuncu’nun ardından, babası Cavit Koyuncu da, geçtiğimiz günlerde akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi. Kendisi de bir süredir kanser tedavisi gören Hüseyin Koyuncu, “Yaşanan olaylar hükümetler tarafından ciddiye alınmadı. Karadeniz halkı olarak ölümü bekledik” dedi. Koyuncu, “Toprağa zehir yağdı. 3 ay boyunca güneş yüzü görmedik. Çernobil 30 yılda bölgemizde büyük tahribat yarattı. Ancak kimse taşın altına elini koymadı. İnsanların canı hiçe sayıldı. Kanser vakaları Kazım’la başlayan bir süreç değildi. Genç, yaşlı, çocuk herkesin ölüm nedeni kanser oldu. Akciğer, tiroit kanserleri buna benzer kanserler görüldü. İnsanlar sağlık taramasından geçirilmedi. Artvin halkı olarak tedavi için Trabzon ve Ankara’ya gitmek zorunda kaldık.” Hüseyin Koyuncu, “Artvin’in yakınına kanser taramasıyla ilgili bir kurumun açılmasını istiyoruz” çağrısında bulundu.
Dönemin bakanı bunu demişti
ÇERNOBİL faciasının Karadeniz çayı ve fındığına zarar vermediğini ispat için kameralar karşısında içtiği çayla tarihe geçen dönemin Sanayi Bakanı Cengiz Aral, “Dinine, imanına inanan radyasyon var demez. Bu haberler Radyasyon haberlerinin büyütülmesi yüzünden turizmimiz de ticaretimiz de aksadı” açıklaması yapmıştı.
Greenpeace uyardı
Greenpeace tarafından bölgede yapılan çalışmalar sonucunda hazırlanan “Nükleer İzler: Çernobil ve Fukuşima’nın Süregelen Mirası” adlı rapor, Çernobil’de aradan geçen 30 yıla rağmen nükleer felaketin etkilerinin halen insan hayatını tehdit eder boyutta olduğunu ortaya koydu. Rapora göre, felaket gerçekleştiği sırada 10-14 yaşında olup Çernobil’den etkilenmiş bölgelerde yaşayanların tiroid kanser oranları, etkilenmemiş bölgelerde yaşayanlara oranla 9.7 kat daha fazla.
Çernobil alanındaki temizlik işçilerinin felaketten sonra dünyaya gelen çocuklarında DNA mutasyonu felaket öncesinde doğmuş kardeşlerine göre 5.6 kat daha fazla…
Kaynak: Yeniyüzyıl