Ana SayfaHaberlerGündemDavutoğlu'ndan ABD'ye: Aynı tutarlılığı görmek isteriz

Davutoğlu’ndan ABD’ye: Aynı tutarlılığı görmek isteriz

 

Ürdün seyahatinden dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD'de tutuklanan İran asıllı iş adamı Rıza Sarraf ile ilgili sorular üzerine, "Bütün kara para aklama çabalarına karşı aynı tutarlılığı görmek isteriz" dedi.

 

"Tabii insanın aklına şu da geliyor: Bu kadar titiz olan bir hukuk sistemi, bir sürü kumpas içinde olan, ABD’deki başka Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı görünen kişilerle, yapılarla niye bir hususu gündeme getirmiyor? Daha önce paralel yapının ABD’deki para kaynaklarıyla ilgili çok soruşturma başlatıldı. Bu nereye gitti acaba? Tutarlı bir şey görmek isteriz. Bütün kara para aklama çabalarına karşı aynı tutarlılığı görmek isteriz."

 

"Onunla ilgili olumsuz kanaatim yok"

 

"Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisine 1128 akademisyenle imza attıktan sonra bildirinin arkasında olduklarına dâir açıklama yaptığı gerekçesiyle tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan ile ilgili soruları da yanıtlayan Başbakan Davutoğlu, Mungan'ın geçmişte başörtüsü yasağına karşı çıkan bir isim de olduğuu hatırlattı ve şunları söyledi:

 

"Ben prensip olarak hüküm verilene kadar eğer herhangi bir hukuki zorunluluk yoksa, insanların tutuklu yargılanmalarına karşıyım. Sonunda beraat olursa, özgürlüklerin kısıtlanması geri ödenemeyecek bir haktır. Bana en büyük cezayı versinler ama konuşma, yürüme özgürlüğümü elimden almasınlar. 28 Şubat’ta baskılar yaşamış bir akademisyen olarak söylüyorum: Düşüncenin hiçbir türüne sınır getirilmesini kabul edemem. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki o akademisyen (Esra Mungan) geçmişte başörtü yasağına da karşı çıkan bir isim. Onunla ilgili olumsuz kanaatim yok. Aksine özgürlükçü tutumunu duymuş olduğum bir isim. O parçalanmış bedenleri gördükten sonra hâlâ bir akademisyen o bildiriyi PKK’yı eleştirmeden okuyorsa, ben onunla ayrı bir düzlemde tartışır, mücadelemi veririm. Hukuki konu ayrıdır."

 

Ankara dışındaki ilk Bakanlar Kurulu Urfa'da 

 

Başbakan, bir süredir yaptığı Doğu illerine ziyaretlerine devam edeceğini de söyledi. 

 

"Ben gitmeye başlayınca daha popüler hâle geldi. Demirtaş, Kılıçdaroğlu’nu çağırdı. İlginin artması iyi. 11 Nisan’da Şanlıurfa’ya gideceğiz. Geçen il başkanları toplantısında Şanlıurfa İl Başkanımıza ‘Sizin İstiklâl Madalyanız var mı?’ diye sordum. ‘Hayır’ dedi. İnşallah İstiklâl Madalyası ile Şanlıurfa’ya gideceğiz. 11 Nisan’da Şanlıurfa’nın Kurtuluş Günü’nde madalyayı alıp gideceğim. Ankara dışında ilk Bakanlar Kurulu’nu da Şanlıurfa’da yapmayı planlıyoruz."

 

"Pazarlıkçı Anayasa'yı doğru görmüyorum"

 

Yeni Anayasa tartışmaları da gündemdeydi. Davutoğlu, Anayasa yazımı için harekete geçtiklerini ve bir, bir buçuk ay içinde "iskeletiyle ortaya çıkarmayı" hedeflediklerini anlattı.

 

"Bütün ihtiyaçlara cevap verecek Anayasa'yı yazmak üzere harekete geçtik. Önümüzdeki hafta Anayasa hukukçusu akademisyenlerle toplantı yapacağım. Sonra geçmişte Anayasa Komisyonu’nda çalışan arkadaşlarımızla toplanacağım. Hedefimiz, 1-1.5 ay içinde iskeletiyle ortaya çıkarmaktır. Pazarlıkçı bir Anayasa'yı doğru görmüyorum. Revizyonist Anayasayı da doğru görmüyorum. Farklı bir Ânayasa hedefliyoruz. O felsefeyi bulana kadar çalışacağız."

 

"Anayasa Mahkemesi de yeniden tanımlanacak"

 

Başbakan, "Anayasa Mahkemesi de tartışılacak mı?" sorusu üzerine ise şunları söyledi:

 

"Tabii yani bunların hepsi yeniden tanımlanacak. Yargı tümüyle yeniden tanımlanacak, yasamanın şimdiki anlayış içinde olması söz konusu değil. Bir kere AYM’nin yaptığı millet egemenliğini kullanmak değildir, olmamalıdır. Mahkemelerin yaptığı işlevsel olarak adaleti ihdas etmektir."

 

"Parlamenter mi değil mi, ne olduğu belli olmayan bir yönetim sistemi yerine açık, net bir sisteme ihtiyaç var. Bu da son geldiğimiz nokta itibariyle başkanlık sistemi. Ama bu başkanlık sisteminin de güçler ayrılığı sistemi ve karşılıklı denge-denetlemenin o kadar iyi tanımlanmış olması gerekir ki kimsenin zihninde şüphe kalmamalı."

 

Davutoğlu, "İki kamaralı sistem düşünüyor musunuz?" sorusunu ise, "Onu da tartışacağız tabii. Ama prensip olarak üniter devletlerde ve Anayasa Mahkemesi’nin olduğu yapılarda iki kamaralı sisteme ihtiyaç olduğu kanaatinde değilim" yanıtını verdi.

 

"Kimsenin milletvekilliğini bitirmek benim elimde değil"

 

Davutoğlu'nun daha önce bütün milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili yaptığı çıkış üzerine değerlendirmeleri ise şöyle:

 

"CHP’nin tekliflerinden biri, müzakere edilebilir. Diğer ikisi makul öneriler değil. CHP ile birlikte yaparsak bu şeref herkese ait olur. Türkiye’de yargı dokunulmazlığı vardır, memur dokunulmazlığı vardır. Siyaseti bütünüyle müdahaleye açık hâle getirdiğinizde, parlamento aritmetiğiyle oynamak isteyen herkes dolaylı yoldan hükümet devirmeye kalkar. Eğer 317 yerine 280 milletvekili çıkarsaydık, 4 milletvekili üzerinden hükümet değişebilirdi. Geçmişte paralelin yaptığı gibi ayarlanmış bir savcı bütün ülkenin kaderiyle oynayabilirdi. Dokunulmazlık dediğiniz şey sadece yargı süreciyle ilgili iznin verilmesidir. Milletvekilini cezalandırmak değildir. Yargılama izni verilse bile milletvekilliği bitmiyor. Mahkemeye gidiyor, geliyor ve milletvekilliğine devam edebiliyor. Kimsenin milletvekilliğini bitirmek benim elimde değildir. Biz demokratik bir toplum devletiyiz."

 

Kaynak: Hürriyet ve Yeni Şafak 

- Advertisment -