İsrail basın ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşmesi için yürütülen görüşmeler hakkında şunları söylediği belirtildi:
"Biz her zaman Türkiye ile ilişkileri düzeltmek istedik ve bu ilişkilerin yönünü değiştiren biz değildik. Eğer mümkünse ilişkileri normalleştirmek istiyoruz. (Türkiye ile) Temaslarımız sürüyor ve bu temaslarda ilerleme sağlanıyor. Yakında bir görüşme daha olacak ve bu görüşmenin ilişkilerin tamamen düzeltilmesi için olumlu sonuçlar doğuracağını ümit ediyorum."
Açıklamada, Netanyahu'nun, İstanbul Beyoğlun'daki saldırı hakkında yürütülen soruşturma ile ilgili olarak da, "Türkiye ile İsrail arasında iyi bir işbirliğinin olduğunu ve bu konuda hiçbir şikâyetlerinin bulunmadığını" ifade ettiği aktarıldı.
19 Mart'ta Beyoğlu İstiklâl Caddesi'nde canlı bomba saldırısı olmuştu. Saldırıda ölenlerden üçü ve yaralılardan 11'i İsrail vatandaşıydı. İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Dore Gold, saldırının ertesi günü yaralıların tedavisi ve cenazelerin İsrail'e götürülmesi için koordinasyonu sağlama amaçlı olarak İstanbul'a gelmişti. Gold, Mavi Marmara krizinden sonra Türkiye'ye gelen en üst düzey İsrail yetkili olmuştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu da saldırıdan sonra İsrailli mevkidaşı Netanyahu'ya başsağlığı mektubu yollamıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı telefonla arayan İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin de, Ankara ve İstanbul’daki saldırılardan dolayı taziyelerini iletmişti.
Gold, İsrail ile Türkiye'nin ilişkilerinin normalleşmesi için bir yıldan uzun zamandır süren görüşmelerde önemli bir rol oynuyor.
Bu görüşmeler kapsamında Haziran 2015'te Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile Roma'da görüşmüştü. Bu, iki ülke arasında Mavi Marmara sonrası yapılan en üst düzey görüşme oldu. Taraflar en son Şubat ayında İsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya gelmişti.
'Normalleşme görüşmeleri' sıklaştı
Mavi Marmara saldırısı sonrası iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler maslahatgüzar seviyesine gerilemişti. Başbakan Netanyahu'nun Mart 2013'te ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye'nin ilk şartı olan resmi özür dilemesinin ardından iki ülke arasında görüşmeler başladı.
Haziran 2015'te Dore Gold ve Feridun Sinirlioğlu'nun Roma'da bir araya gelmesinin ardından heyetler arası görüşmeler sıklaştı. Gold-Sinirlioğlu görüşmesinin ardından konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu "İlişkilerin normalleşmesi adına iki ülkenin görüşmesi çok normal. Bir konuda anlaşma sağlandı. Ancak bizim istediğimiz iki konuda top karşı tarafta. Biz onlardan cevap bekliyoruz" demişti. Netanyahu da Şubat ayında “Tüm komşularımızla normalleşme isteriz fakat bu çift yönlü bir yoldur” açıklaması yapmıştı.
Ablukayı kırmak için yola çıkmıştı
Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010’da uluslararası sularda İsrail’in düzenlediği ve dokuz Türk’ün öldürülmesiyle sonuçlanan saldırıdan sonra Ankara-Tel Aviv ilişkileri kopma noktasına geldi.
Saldırının ardından Tel Aviv'deki büyükelçisini çeken Türkiye, ilişkilerin normalleşmesi için resmi özür, öldürülenler ve yaralananlar için tazminat ve Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılmasını şart koştu.
Mart 2013’te Netanyahu, o dönem başbakan olan Erdoğan’ı telefonla arayarak özür diledi. Resmi özür yazılı olarak da açıklandı. Ardından Türkiye ile İsrail arasında Gazze ablukasının kalkması ve tazminat için görüşmeler başladı. Görüşmeleri Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu yürüttü.
Müzakerelerin sonuçlanmasına az kalmıştı
Şubat 2014’e kadar İsrailli ve Türk yetkililer şartlarda uzlaşmak için görüşmelerini sürdürdü. O dönemde Al Jazeera’ye bilgi veren diplomatik kaynaklar, imzalanacak anlaşmanın metninin neredeyse hazır olduğunu söylemişti.
Aynı kaynakların verdiği bilgiye göre, ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye’nin ikinci şartı olan tazminatın miktarıyla ilgili anlaşmaya varılmıştı. Üçüncü şart olan Gazze ambargosunun kaldırılması konusunda da iki taraf birbirine yakınlaşmıştı. Kaynaklar Netanyahu’nun o dönem iç politika endişeleriyle anlaşmayı imzalamaktan kaçındığı bilgisini vermişti.
Anlaşma imzalanamadan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı başladı. Temmuz ayında başlayan ve bir aydan uzun süren saldırıda iki bine yakın Filistinli hayatını kaybetti. Bu saldırıyla birlikte görüşmeler tamamiyle durmuştu.
Kaynak: AA