Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, ilk kez AYM'ye Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Konferansı'nda değerlendirmelerde bulundu. Arslan, üstü kapalı olarak "AYM'nin kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum" diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a cevap verdi.
"AYM’nin verdiği kararlar herkesi ve her kurumu bağlamaktadır" diyen Arslan, "Bu bir anayasa kuralıdır. 183. Madde kapsamında gerçek ve tüzel kişileri bağlar denmektedir" diye konuştu. "Kararlarımız hakkında övgüler de karalama yoluyla yapılan haberler de kararlılığımızı değiştirmez" vurgusu yapan Arslan, "Her türlü eleştiriye saygı duyuyoruz ancak mahkememizi talimatla karar veriyormuş gibi gösteren şahsıma ve mahkememize yalan ve iftirayla dolu haberleri kınıyor ve reddediyorum" ifadesini kullandı.
Zühtü Arslan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Söz gelimi adalet anlayışı hiçbir kültür ya da coğrafyanın tekelinde değildir. Avrupa siyasi ve sosyal kültürünün en temel sorunu öteki ile ontolojik ilişkisini sağlıklı bir zemine oturtup sürdürmesidir. İnsan haklarının evrenselliği bizim gibi olanlar için değil olmayanlar için de geçerli olduğunu kabul etmeyi zorunlu kılmaktadır. Özellikle savaş ve terör olaylarının sebep olduğu olağanüstü durumlarda ötekinin hakkını savunmada Avrupa olarak iyi bir sınav verdiğimiz söylenemez.
Tüm dünyada güvenlikçi anayasal değişiklikler yapılmıştır. İlginçtir, Türkiye’de 2001’den bu yana tersine bir eğilim söz konusudur. Özgürlüklerin alanını olabildiğine genişleten bir eğilim söz konusudur. Eminim ileride, siyaset bilimciler, hukukçular, tarihçiler bunu karşılaştıracaktır. 2001’de AİHM’in içtihatları ışığında, temel hak ve hürriyetlere ilişkin anayasal hükümler köklü değişikliklere uğramıştır. 2004’te anayasanın 90. maddesine bir cümle eklenerek radikal bir adım atılmıştır. Böylece insan hakları hukukunun üstünlüğü kabul edilmiştir.
"Bireysel başvuru AYM’de paradigma değişikliğinin en önemli aracı olmuştur"
Bireysel başvuruda geçen yılın oldukça verimli olduğunu söyleyebilirim. Mahkememizin 2015’te sonuçlandırdığı başvuru sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 50 artış göstermiştir. Toplam 33 bin 521 başvurunun 15 bin 753’ü, 2015’te sonuçlandırıldı.
Bireysel başvuru AYM’de paradigma değişikliğinin en önemli aracı olmuştur. Mahkememiz hak eksenli paradigmayı benimsemiştir.
Bireysel başvurudaki başarı ve paradigma değişimi Türkiye’deki insan hakları standardının yükselmesine ciddi katkı yapmıştır.
Bir takım tartışmalar yaşanmaktadır. Son tartışmalardan bağımsız olarak AYM kararlarına yönelik eleştiriler konusunda söyleyeceklerim tamamen ilkeseldir. Yeni ve gereksiz tartışmanın malzemesi lütfen çıkarılmasın. Amerika’da hiçbir siyasi mesele yoktur ki, er ya da geç yargısal bir meseleye dönüşmesin. Türkiye’de tartışılan hemen her siyasi mesele er ya da geç yargısal meseleye dönüşmekte ve AYM’nin önüne gelmektedir. Bu kararlardan bazıları yoğun tartışmalara neden olmaktadır. Yargıçlar kutsal varlıklar değildir. Yargı kararları eleştirilir, eleştirilmelidir de. Aksi takdirde hukuk donar, gelişemez. Her türlü eleştiriye saygı duyuyoruz ancak mahkememizi talimatla karar veriyormuş gibi gösteren şahsıma ve mahkememize yalan ve iftirayla dolu haberleri kınıyor ve reddediyorum. Bugün alkışlayanlar yarın lanetleyebiliyor. Bazen aynı kişiler verilen kararların bir kısmını alkışlıyor, bazı kararlar için skandal diyebiliyor.
Verdiğimiz kararlara göre varlığımızı hatırlayanlar değişse de biz hep buradaydık ve olmaya devam edeceğiz. Kınayanın kınaması da, övenin övgüsü de AYM’yi etkilemez. Biz işimizi yapıyoruz. Başvuranın kimliğine de bakmıyoruz. Kimsenin yanında ya da karşısında değiliz. Sadece hukukun ve adaletin yanındayız. Haksızlığın ve hukuksuzluğun karşısındayız. Şiarımız herkes için hukuk ve adalettir.
Bireysel başvuru, anayasal hak ve özgürlüklerin korunmasında önemli bir işlev görmektedir. Bu başarı sadece AYM’ye değil, ayrıca oluşturulan içtihatların yaygınlaşmasına katkıda bulunan tüm yargı kurumlarına, yasama organına ve son tahlilde egemenliğin kaynağı olan aziz milletimize aittir. Bireysel başvuru kurumuna hepimizin sahip çıkması gerekir. Bireysel başvurunun gelişimine katkı yapan herkese bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.