Haber Analiz: Akın Özçer
Arnaldo Otegi, ETA’nın toplumsal tabanını oluşturan Abertzale (Yurtsever) Sol’un tanınmış figürlerinden biri. Ayrılıkçı terör örgütünün siyasi kolu Herri Batasuna ile türevleri Euskal Herritarrok ve Batasuna’nın lideri olan Otegi, cezaevindeyken, 2013’de Baskça “yeniden doğuş” anlamına gelen Sortu adıyla yeniden yapılanan aynı çizgideki siyasi partinin Genel Sekreteri seçilmişti.
1958 doğumlu Bask politikacı uzun yıllar ETA’nın siyasi askeri (p. m) ve askeri (m) kolları içinde yer almıştı. 1977’de Fransa’ya kaçmış olan Arnaldo Otegi, on yıl sonra bu ülkede yakalanmış ve İspanyol makamlarına teslim edilmişti. İspanya’da 6 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Otegi, 1993 yılına kadar cezaevinde kalmış ve o yıl tahliye edilmişti.
Tahliyesinden sonra Otegi’yi 1994’ta yapılan Bask özerk parlamento seçimlerinde ETA’nın siyasi kolu Herri Batasuna’nın (HB) Gipuzkoa adayları arasında 6. sırada görüyoruz. HB, Arnaldo’nun önüne ETA’nın Donasti komandosu mensubu olarak beş ay önce tutuklanan ve yargılanmakta olan Begoña Arrondo’yu koyarak seçtirmiş ve kendisini ayrıca parlamento grubunun sözcüsü yapmıştı. Ama Bayan Arrondo 1995’te 6 yıl hapis cezasına mahkûm olunca, sandalyesini kaybetmiş ve boşalan sandalyesini Arnaldo Otegi devralmıştı.
İfade özgürlüğünün sınırlarında dolaşan siyasetçi
Geçen Eylülde yayımladığım “Terörün içinden gelen siyasetçi” başlıklı yazımda aktardığım gibi ( https://www.serbestiyet.com/Yazarlar/terorun-icinden-gelen-siyasetci-169536) Otegi 2000 yılından bu yana ifade özgürlüğünün sınırlarından birini oluşturan “teröre övgü” (apología) ve “terörizmin yüceltilmesi” (enaltecimiento) gerekçesiyle sık, sık yargılanıyor. 2000’de bomba yüklü bir arabayı aktive ederken meydana gelen patlama sonucu ölen dört etarraya (ETA militanı) övgüde bulunduğu gerekçesiyle hakkında dava açılıyor. 2005’te yine bir ETA militanının (Olaia Castresana) cenaze töreninde yaptığı konuşma nedeniyle “teröre övgü” gerekçesiyle yargılanıyor. Aynı yıl hakkında “terör örgütüne üyelik” nedeniyle dava açılıyor ve Otegi cezaevine girmemek için 400 bin avro kefalet ödemek zorunda kalıyor.
2005’te Arnaldo Otegi’nin başı, ifade özgürlüğünün sınırlarından bir başkası olan “hakaret” nedeniyle bir kez daha ağrıyor. Yüksek Mahkeme Otegi’yi “Taht’a hakaret” gerekçesiyle bir yıl hapis cezasına mahkûm ediyor. Mahkemeye göre, Otegi’nin Kral Juan Carlos’un 2003’de Bask Ülkesi’ni ziyaretinde sarf ettiği suç oluşturan sözler ise şunlar: “İspanya Kralı İspanyol Ordusu’nun Başkomutanı, işkencecilerin sorumlusu. İşkenceyi koruyan O; halkımıza işkence ve şiddetle monarşi rejimini dayatıyor.”
Arnaldo Otegi’nin sözlerini ayrıntılı olarak aktarmamın nedeni, AİHM’in İspanyol Anayasa Mahkemesi tarafından da onanmış olan bu mahkûmiyet kararını 2011 yılında bozmuş olması. İspanya’yı ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Otegi’ ye 20 bin avro tazminat ödemeye mahkûm eden AİHM’in gerekçesi, Otegi’nin parlamento gruplarından birinin sözcüsü olarak, Bask halkını ilgilendiren bir konuda söylediklerinin doğrudan Kral’ın şahsiyeti ve onuruna yönelik bir hakaret oluşturmaması. Yüksek Mahkeme AİHM kararına uyuyor ama sarf edilen iğrenç sözlerin özellikle AİHM kararında da belirtildiği gibi “orantısız” olduğu gerekçesiyle Otegi’yi bir yıl hapis cezasına mahkûm ediyor.
Otegi AİHM’e yaptığı başvuru nedeniyle Yüksek Mahkeme’nin “Kral’a hakaret” gerekçesiyle verdiği ilk mahkûmiyet kararından ötürü 2005’te cezaevine girmiyor ama iki yıl sonra bu kez ETA’nın 1978’de öldürülen militanlarından Argala’yı anma törenindeki sözlerinden ötürü kendisini yine demir parmaklıklar arkasında buluyor. Yüksek Mahkeme, Otegi’nin törende “Euskal Herria’ya mücadeleleriyle hayat vermiş olan etarralara” defalarca teşekkür ettiği ve “İspanyol devletine karşı mücadele” çağrılarını yinelediği için “terörizmin yüceltilmesi” suçunu işlediğine hükmediyor.
ETA’ya silah bıraktırma misyonunu üstlenme
Atıfta bulunduğum yazımda altını çizdiğim gibi, Arnaldo Otegi, kısa bir süre için 2008’de cezaevinden çıktığında, Bask sorununun “diyalog ve müzakere” ile çözümü için çalışacağını açıklıyor. Görgü tanıkları Otegi’nin cezaevinde içine kapandığını, kendi kendine İngilizce öğrendiğini ve daha önemlisi ETA yönetimi ile arasına mesafe koymaya başladığını söylüyor. 2011 Aralığında yayınlanan “ETA, barışın anahtarları” (ETA, las claves de la paz) başlıklı kitabın yazarlarından Luis Rodríguez Aizpeolea’ya göre, Otegi’nin bu değişiminde, terör örgütünün son müzakere sürecini Barajas Hava Limanı’nda 30 Aralık 2006’da bomba yüklü bir aracı patlatarak bozmasının rol oynağını vurguluyor.
Arnaldo Otegi, 2009 yılında, yasa dışı olduğu AİHM tarafından da kabul edilen Batasuna’yı yeniden yapılandırmaya yönelik girişimde bulunduğu gerekçesiyle “Bateragune” davasından mahkûmiyet alarak yeniden cezaevinin yolunu tutuyor. Otegi buna tepki olarak bir süreliğine açlık grevine gidiyor. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’ne de bireysel başvuruda bulunuyor. Ama bu başvurusu kabul edilmiyor ve Otegi cezaevinden çıkamıyor.
Buna karşılık, ETA’nın 20 Ekim 2011 tarihi itibariyle kesin silah bırakmasında önemli rol oynuyor. ETA yönetimi ile arasına 2007’den itibaren yolladığı mektuplarla mesafe koymaya başlıyor. Ama aslında Sosyalist İşçi Partisi Bask kolunun (PSE) Başkanı Jesús Eguiguren ile 2000’li yılların başından beri, terörün sonlandırılması amacıyla diyalog halinde olduğu anlaşılıyor. Bu diyalogu Eguiguren ’in Aizpeola ile birlikte kaleme aldığı yukarıda zikrettiğim kitabından öğreniyoruz.
Arnaldo Otegi’nin liderleriyle tartışarak ETA’ya silah bıraktırması kitap sayfalarında kalmadı. Radikal kesimin, elinde bulunan Gernika Belediyesi, kentin iç savaşta Nazi uçaklarıyla bombalanmasının 76. yıldönümü vesilesiyle 2013 “barış ödülünü” Eguiguren ile Otegi ’ye veriyor. Belediye Başkanı José María Gorroño, törende yaptığı konuşmada, ödülün siyasi olarak birbirine karşıt siyasi görüşlere sahip iki siyasetçiye verilmesinin barış için “diyalog ruhu ve iradesinin ödüllendirilmesi” olarak anlaşılması gerektiğini vurguluyor.
Otegi’nin geleceği
Arnaldo Otegi, cezaevinden çıkışında kendisine uzatılan mikrofonlara şunları söylüyor: “bizi hapise, Bask olduğumuz için attılar. Bask olarak çıkıyoruz. Bağımsızlıkçı olduğumuz için attılar, bağımsızlıkçı olarak çıkıyoruz. Sosyalist olduğumuz için attılar, sosyalist olarak çıkıyoruz. (…) İleride konuşmaya devam etme fırsatı bulacağız.” Arnaldo Otegi’nin bu sözleri cezaevinde değişmediğine ilişkin belki ama özellikle son cümlesi geleceğiyle ilgili herhangi bir açıklama yapmanın erken olduğuna yönelik.
Otegi’nin geleceği neden bu kadar önemli sorusunun yanıtını New York Times’ın dün gece ortaya attığı iddiada bulmak mümkün. Amerikan gazetesi, Otegi 2021 yılına kadar siyasi haklarından mahrum kalacak olmasına rağmen gelecek Bask özerk parlamento seçimlerine “lendakari” (özerk hükümet başkanı) adayı olarak katılacağını öne sürdü. Otegi’nin bu iddiaya karşı söyledikleriyse ABC gazetesinin haberin başlığına taşıdığı şu sözler oldu: “en iyi lendakari, en iyi Belediye Başkanı halkın kendisidir.”