Dün (4 Haziran) Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) milletvekilleri için yine zor bir gün oldu.
Biri bir buçuk yıl, öbürleri beş aydır bekleyen üç dokunulmazlık dosyasının Meclis kürsüsünden okunarak milletvekilliklerinin düşürülmesi için şimdiye kadar yukarıdan bir talimat gelmediğine göre bundan sonrasında da gelmez diye düşünüyorlardı. Zaten teamül, dönem sonunu beklemekti ve bugüne kadar bu teamülün dışına hiç çıkılmamıştı. Bazı AK Parti milletvekilleri bu güvenle muhalefet partilerindeki arkadaşlarıyla teskin edici konuşmalar da yapmış olabilirlerdi.
Fakat işler öyle yürümedi; ne olmuştu kimse bilmiyordu ama Cumhurbaşkanlığı, âni bir kararla teamülü bozmaya karar vermiş, gereği için de topu Meclis’e atmıştı.
Kafalar karışık. İktidar, bu operasyonla neyi amaçlamış olabilirdi? Operasyonun altında hangi sâikler yatıyor olabilirdi? Akla gelen ihtimalleri sıralayalım:
- İktidarın bu hamlesinin, muhalefetin siyaset alanını daha da daraltmaya yönelik hamleler dizisinin ilki olduğu şeklindeki değerlendirme hemen bütün muhalif kesimlerce paylaşılıyor. Bu, en başta zikredilmesi gereken temel nokta.
- Operasyonun CHP’yi kızdırmak ve sokağa çekmek için yürürlüğe konmuş olabileceği değerlendirmesi yine ortak bir kanaat olarak dile getiriliyor. (Bu noktada, Kılıçdaroğlu’nun 2017’deki çok etkili Adalet Yürüyüşü’nü dün yeniden tutuklanan milletvekili Enis Berberoğlu’nun cezaevine gönderilmesi üzerine başlattığını ve yine Kılıçdaroğlu’nun birkaç gün önce yaptığı “İktidar CHP’yi sokağa çekmek istiyor” açıklamasını hatırlamak yerinde olur.)
- Başka bir saik, Millet İttifakı içine yeni bir fitne sokma arzusu olabilir. Hamlenin, İyi Parti’yi hayli müşkül bir pozisyona sürüklediği muhakkak. İyi Parti’nin, Berberoğlu ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Musa Farisoğulları ve Leyla Güven’i ayırarak itirazını sadece Berberoğlu üzerinden dile getirmesi zor. Üçünü de içine alan ilkesel bir tutum ise kendini bağladığı bazı taze sözleri nedeniyle daha da zor. İktidarın hesabı bu olabilirdi. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Berberoğlu’ndan terörist çıkmaz” diyerek ve HDP’lileri hiç anmayarak kendince bu oyunu bozdu. İktidar çevrelerini hoşnut edecek yaklaşımın bu olmadığı da açık.
- Kulislerde dolaşan bir söylentiye göre, dokunulmazlık seferberliğinin bir nedeni de CHP’lilerin son günlerde Berat Albayrak’in damatlığını dillerine dolamaları… Bunun önüne bir de “sosyete” sıfatı eklenince Erdoğan’ın çok sinirlendiği ve CHP’nin canını acıtacak bir hamle yapmak için arayışa girdiği dile getiriliyor. (Berat Albayrak’ın TRT’ye çıkıp bu yöndeki sataşmalara cevap vermesi ve AK Parti sözcüsü Ömer Çelik’in doğrudan bu konuda CHP’yi eleştirmesi, konunun Erdoğan’ı gerçekten de sinirlendirmiş olabileceğinin işaretleri olarak okunabilir.)
- Nihayet Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli’nin dokunulmazlıklarla ilgili gerekli adımların atılması yönündeki çağrıları da iktidarın dokunulmazlık seferberliğini izah eden unsurlardan biri olarak kaydedilebilir.