New York Times’ın haberine göre, New York Belediye Başkanı ani bir dönüş yaparak ülkenin en büyük polis gücünü oluşturan New York polisinin bütçesini kısmayı taahhüt etti. Los Angeles Belediye Başkanı, göstericilerin evinin önünde toplanmasının ardından, polise ayrılan milyonlarca doların başka alanlara kaydırılması çağrısında bulundu. Minneapolis’te ise Kent Konseyi üyeleri polis kuvvetlerini tamamen ilga edip kamu güvenliği meselesini tümüyle farklı bir şekilde ele almayı taahhüt etti.
İki haftadır on binlerce kişi polis şiddetine karşı gösteri yaparken, bütün ülkede Amerikan polis sisteminde köklü değişiklikler yapılması çağrısı yükseldi. Değişiklik istekleri çok çeşitli biçimlerde olabiliyor. Polisin askerî ekipman kullanmasının kısıtlanması ve polis görevlilerinin görevi kötüye kullanma halinde sert disiplin önlemlerine tâbi olması bunların arasında. Parklar, üniversiteler ve okullar yerel polisle sözleşmelerini iptal ederek aralarına mesafe koyuyor. Bazı yerlerde ise değişim çağrıları daha ileri giderek emniyet müdürlüklerinin kapatılmasını, polise ayrılan kaynakların toplum hizmetlerine kaydırılmasını, emniyet müdürlüklerine ayrılan kaynakların kısılmasını ya da tamamen kesilmesini hedefliyor.
Kongre’nin Demokrat Partili üyeleri Pazartesi günü, polisin aşırı güç kullanımını sona erdirmeyi ve görevin kötüye kullanımını saptamayı, izlemeyi ve cezalandırmayı kolaylaştırmayı amaçlayan bir yasa teklifi açıkladılar. Öngörülen önlemlerin, yakın geçmişte federal yasa yapıcılar tarafından polis kuvvetlerine önerilen en kapsamlı müdahale olduğu söyleniyor. Öte yandan, teklifte bütçeye ilişkin bir bölüm yer almıyor ve önlemler birçok göstericinin taleplerini karşılamaktan uzak.
Trump ise polise ayrılan bütçelerde kısıntı yapılması önerilerine kulak asmıyor. Başsavcı William P. Barr da, ülkenin kamu güvenliğini korumak için daha çok polis görevine ihtiyaç duyduğunu, polise ayrılan bütçelerde kısıntı yapılmasının yanlış olduğunu, büyük kentlerin polis güçlerini dağıtmaları halinde ülkenin kaosla ve daha fazla ölümle karşılaşacağını söyledi.
Eski Başkan Yardımcısı Joseph R. Biden’ın sözcüsü de Demokrat Parti Başkan adaylığı için çalışan Biden’ın polis bütçesinde kesinti yapılmasına inanmadığını, ancak âcil reform ihtiyacı ve mahalle güvenliği programlarına parasal destek sağlanması taleplerini desteklediğini açıkladı.
Bütün ülkede kent ve eyalet yöneticileri seçmenlerin suç konusundaki kaygıları ile polis vahşeti karşısındaki öfkeleri arasındaki ince dengeyi dikkate alarak polis güçlerine ilişkin politikalarını gözden geçiriyor.
Polise ayrılan bütçelerin kısılması taleplerinin arasında, askerî ekipman gibi bazı malzemelerin alımı için milyonlarca dolar harcanmasına son verilmesi ya da polis sayısının azaltılması gibi öneriler yer alıyor.
Polislerin meslek örgütleri ise bu gelişmelere çok sert tepki gösteriyor. Los Angeles’ta polis sendikası, “Anlaşılan Belediye Başkanı kahrolası aklını kaybetti” diyerek kendisine bir kriz ekibi gönderilmesi gerektiğini savunan bir açıklama yaptı.
Minneapolis verilerine göre son 5 yılda polis karaderililere beyazlara uyguladığından en az 7 kat daha fazla şiddet uygulamış. Bu veri, polis kuvvetlerinin ilgasının bazı Afrikalı Amerikalılara neden mantıklı geldiğini açıklıyor. Bu Amerikan vatandaşları, polisin kendi toplumlarını korumaya değil onlara baskı yapmaya ve vahşet uygulamaya hizmet ettiğini söylüyorlar.