ABD’de Floyd’un öldürülmesini protesto gösterilerinin önceki yıllardan önemli bir farkı beyaz göstericilerin sayısı. Bütün şehirlerdeki göstericiler bunu fark ediyor ve karaderili Amerikalılara adalet için bu kadar çok sayıda beyaz Amerikalının neden ayağa kalktığını merak ediyor. Başkentte 67 yaşındaki emekli Walter Wiggins, gösterilerde o kadar çok beyaz genç görmesine çok şaşırdığını, anne babasıyla katıldığı 1963’teki ünlü yürüyüşte ve diğer medenî haklar gösterilerinde sadece karaderililerin olduğunu söylüyor.
Şimdi olan ne? Dizini Floyd’un boynundan neredeyse 9 dakika boyunca çekmeyen beyaz polisin videosu, ırk konusundaki yaklaşımların özellikle beyaz liberaller arasında zaten değişmeye başladığı bir sırada, Amerikalıları dehşete düşürdü. Diğer bir etken ise Trump’a muhalefet. Seçildiğinin ertesi günü başlayan protestolara büyük kalabalıklar katıldı. Son olarak, aralarında üniversite öğrencileri de olan insanî temas ihtiyacı içindeki milyonlarca Amerikalıyı eve kapatan koronavirüs salgını var. Hepsinin sonucu, yüzbinlerce beyaz Amerikalının sokağa dökülmesi oldu.
Toplumsal hareketler üzerinde çalışan Stanford Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Douglas McAdam, Michael Brown’ın 2014’te öldürülmesinden bu yana polisin elinde ölen ve kamuoyunda yankı uyandıran her Afrikalı Amerikalı için gösteri yapıldığını fakat bunların hep büyük oranda karaderili toplumla sınırlı kaldığını belirterek, son gösterilerin bütünüyle farklı olduğunu söylüyor.
Elde edilen ilk demografik veriler de sokaktaki gözlemleri doğruluyor. Geçen hafta sonu üç Amerikan şehrini tarayan araştırmacılar çok sayıda beyaz ve eğitimli kişiyi içeren büyük genç kitlelerinin arasına karıştı. 11 gönüllü, karşılaştıkları her 5 kişiden biriyle konuşarak New York, Washington ve Los Angeles’ta toplam 195 kişiden veri topladı. Araştırmayı yapan, Maryland Üniversitesi’nden sosyolog Dana R. Fisher ve Michigan Üniversitesi’nden siyaset bilimci Michael T. Heaney, sayıların sadece kaba tahminler verdiğini, ancak göstericilerin kimliğine ilişkin ilk görece sistematik bakışı sunduğunu söylüyor.
Araştırmaya göre, göstericilerin New York’ta yüzde 61’i, Washington’da yüzde 65’i, Los Angeles’ta ise yüzde 53’ü beyazdı.
Sözkonusu olan sadece gösteriler değil. Beyaz Amerikalılar ırkçılık hakkında kitaplar alıyor, karaderili arkadaşlarıyla konuşuyor, aileleriyle tartışıyor. Bunun ne kadarının daha kapsamlı bir değişime dönüşeceği ise henüz belli değil. Stanford Üniversitesi’nde siyaset bilimci olan karaderili Hakeem Jefferson’a göre, bu gösterilerin ön saflarında yer alan bütün bu beyazlar beyaz mahallelerine ve öğrencilerinin çoğu beyaz olan daha iyi okullarına dönüyorlar. Karaderililerle birlikte gösteri yapıyorlar, ama onlarla birlikte yaşamıyorlar.
Irk konusundaki kamuoyu yoklamaları her zaman insanların gerçek fikirlerini yansıtmasa da, araştırmalar beyaz Amerikalıların ırk konusundaki yaklaşımlarının değişmekte olduğunu gösteriyor. Brown Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırma yapan Andrew Engelhardt’a göre, beyaz liberaller son yıllarda keskin ve ani bir şekilde karaderililere daha sempatiyle bakmaya başladılar.
İnsanlar kendilerini en çok kendi ırklarına yakın hissetme eğilimindedir. Beyazlar beyazlara, karaderililer karaderililere yakın hisseder. 2018’de ise beyaz liberaller karaderililer, Latin kökenliler ve Asyalılar hakkında beyazlar hakkında olduğundan daha olumlu düşünmeye başlamıştı. Bu değişim Pew Araştırma Merkezi’nin yeni bir araştırmasında ortaya çıktı: Beyaz Demokratların yaklaşık yüzde 49’u, karaderili Demokratların ise sadece yüzde 28’i adaylarının beyaz olmasından rahatsızlık duyacağını söyledi.
Geçen hafta sonu yapılan çalışmanın araştırmacıları, göstericilerin ezici çoğunluğunun genç ve iyi eğitimli olduğunu gördü. Görüşülenlerin dörtte üçünden fazlası 34 yaşın altında. Beyaz göstericilerin yüzde 82’si, karaderili göstericilerin ise yüzde 67’si üniversite mezunu.
Gençlerin ırk konusundaki görüşleri önceki kuşaklardan farklı. 22 yaşındaki yeni mezun Isabel Muir, anne babasının öğreneceği çok şey olduğunu söylüyor. 62 yaşındaki annesi bazı gösterilerde yapılara zarar verilmesini sorguladığında onların acısını anlamak gerektiğini, bu ekonominin onların sırtında yükseldiğini söylemiş.
Trump’ın da önemli bir etken olduğu anlaşılıyor. Dr. Fisher’ın çalışmasında görüşülen beyazlardan yüzde 45’i, karaderililerden ise yüzde 32’si, gösterilere katılma motivasyonu olarak Trump’ı göstermiş. Harvard ve Connecticut üniversiteleri araştırmacılarına göre, 2017’den beri Trump karşıtı gösterilere 27 milyon kişi, yani ABD nüfusunun yaklaşık yüzde 8’i katılmış.