Avukatlığa ilişkin kanun değişikliğine ve baro seçimlerine getirilen düzenlemeye karşı başlatılan yürüyüşler, ülkenin seksen iline yayıldı. İstikametini başkent Ankara’ya çeviren farklı şehirlerdeki barolar #savunmayürüyor etiketiyle gündemde.
NE OLMUŞTU?
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Cuma hutbesi’nin içeriğine tepki gösteren Ankara Barosuna yanıt Erdoğan’dan gelmişti. “Ankara Barosu’nun ve aynı zihniyetteki yapıların Diyanet İşleri Başkanımız ile onun şahsında İslama yönelik fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir” diyen cumhurbaşkanı, seçim sisteminde bir değişiklik yapılacağı konusunda işaret vermişti. Bu sinyale 81 ilin barosu ortak bir açıklama yaparak karşı çıkmıştı.
Yürüyüş öncesi Çağlayan adliyesi önünde açıklama yapan İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu, ‘‘Tamamen siyasi ve ideolojik bir süreç yürütülüyor. Ankara’ya geldiğimiz zaman eylemlerimiz sürecek. Özellikle topluma yaşayacakları hak kayıplarını anlatmaya önem veriyoruz’’ sözlerine, ‘‘Bizim yüreğimizin götürdüğü yer, hukuk devletidir. Hukuk devleti için yürüyoruz! Ankara’ya yürüyoruz…” ifadelerini ekledi.
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, Türkiye’nin dört bir yanından Başkent’e yönelen avukatları şehrin girişinde karşılayacak. Yürüyüşün Pazar günü tamamlanması bekleniyor. Ankara’da yeni bir kampanya başlatacak olan baroların planları arasında ‘‘durma eylemi’’ ve cübbeyle yürüyüş de bulunuyor. Protesto edilen yasa geçerse Anayasa Mahkemesine iptal için başvurulacak. Sonuç alınamaması halinde nihai durak TBMM önünde oturma eylemi olacak.
Başlatılan yürüyüşle ilgili Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu yasa değişikliğine ilişkin ‘‘Çoklu baro kavramına karşıyız. 80 baromuz da karşı. Bir ilde birden fazla baro kurulmasına izin veren bir düzenlemeyi istemiyoruz. Yargının üç ayağından biri olan barolar için yanlış buluyoruz. Sayın Cumhurbaşkanına da anlattım” dedi. Hakan Çelik’in programında konuşan Feyzioğlu başlatılan yürüyüşe ilişkin “Sorun gerçekten bu yürüyüş avukatların yargının sorunlarını çözmek için midir. Yoksa başka bir şey için midir?” yorumunda bulundu.
Yürüyüşten manzaralar
Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir ve avukat meslektaşları yürüyüşe sağanak yağmur altında, Şanlıurfa Barosu Başkanı Öncel ve arkadaşları da 40 derece sıcaklık altında devam ederken,
Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük ve beraberindekiler #savunmayürüyor tişörtleriyle Mersin Baro Başkanıyla buluşup Ankara’ya yöneldi.
Çorum Baro Başkanı Altan Akpınar ile buluşan Amasya Baro Başkanı Melik Derindere, diğer üyeler eşliğinde Ankara’ya yürüyor.
Şiddetli yağmur altında yürüyüşünü sürdüren Giresun Baro Başkanı Av. Soner Karademir’in görüntüleri ise sosyal medyada en dikkat çekenler arasındaydı.
Diyarbakır Barosu Başkanı Cihat Aydın, yürüyüş eylemi öncesi yaptığı açıklamada ‘‘Hükümet pandomim sürecini fırsat bilip Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapmaya çalışıyor’’ dedi. Halihazırda baroların kanun değişikliği yapma kapasitesine sahip olduğunu belirten Baro Başkanı, hükümetin taleplerini kabul etmediğini söyledi. Aydın sonrasında Mardin ve Van Baro Başkanları ile yürüdüğü görülen bir fotoğrafı Twitter hesabında paylaştı.
İktidarın yürüyüşlere vereceği yanıt merakla beklenirken, gelen ilk tepkinin adresi Bülent Turan oldu. “Baro başkanları içeriğini henüz bilmedikleri bir kanun teklifi için neden yürür ki?! Çalışılan teklif için tüm baro başkanları adına 30 başkan ile uzun uzun görüşüldü. Yasama yetkisi /takdir tabi ki TBMM’de. Keşke barolar daha özgün bir duruş tercih edebilseydi” ifadelerini kullanan AK Parti milletvekili, “Her açıklamasıyla Anadolu ruhunu inciten küçük bir mütehakkim grubun karşı çıkmasını anlarız da bunların gölgesinde kalıp baroları eşitleyen bir düzenlemeye karşı çıkanları anlayamıyoruz” siteminde bulundu.
Çoklu baro sistemine karşı başlatılan yürüyüşlerin 80 ildeki baroların hepsinden destek bulması, muhafazakar/milliyetçi tandanslı baroların da varlığı açısından dikkat çekti. ANAR Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu paylaştığı tweette, iktidar kanadından yürüyüşçü barolara karşı yüksek bir ses çıkmamasını bu faktöre bağladı:
‘‘Bugüne kadar aldığı kararlarda toplumu hep kutuplaştıran iktidar, ilk kez bütünleşmeye vesile oldu. 80 baronun tamamı Ankara’ya yürüyor. Çok sayıda baronun milliyetçi/muhafazakar yönetimlere sahip olması nedeniyle, iktidar yanlısı klavyeler eyleme karşı seslerini yükseltemedi.’’