Libya’daki, Türkiye’nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) Trablus’tan yola çıkıp önemli yerleşim bölgelerini ele geçirmesi büyük bir tepki yaratmadan gerçekleştirildi. Fakat UMH güçleri Sirte şehrinin kapılarına dayandığında ortalık birdenbire gerildi.
Önce Rusya, kapalı kapılar ardında UMH’ye Sirte ve Cufra’nın kendisi açısından “kırmızı çizgi” teşkil ettiğinin bilinmesi gerektiğini iletti, ardından da Mısır bu defa açık açık “Sirte ve Cufra kırmızı çizgimizdir, UMH güçleri buraları ele geçirirlerse Mısır ordusu Libya’ya müdahale eder” diye ilan etti.
Daha önce UMH ve Türkiye de Sirte ve Cufra’yla ilgili olarak “kırmızı çizgi” ifadesini kullanmaksızın benzer pozisyonlar açıklamışlardı. UMH’ye göre bu iki yerleşim tarihsel olarak ‘Batı Libya’nın bir parçasıydı ve oralarda UMH bayrağı dalgalanmadığı sürece herhangi bir ateşkese razı olmaları mümkün değildi.
Aynı şekilde Türkiye de Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı İbrahim Kalın’ın ağzından ateşkesi bu koşula bağlamıştı: “Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, (Fransız haber ajansı AFP’ye verdiği demeçte) Libya’da kalıcı ateşkesin sağlanması için General Halife Hafter’e bağlı milislerin stratejik öneme sahip Sirte ve Cufra’dan çekilmesi gerektiğini söyledi.” (DW, 20 Haziran 2020).
Akdeniz kıyısındaki Sirte’nin Rusya açısından stratejik önemi, buraya yaklaşık 400 kilometre mesafede bulunan güneydeki Cufra hava üssünden kaynaklanıyor. Rusya burada kalıcı bir üs kurmak ve böylece NATO’yu güneyden çevrelemek istiyor. Rusya bu hava üssünde, sayıları 14’le 19 arasında ifade edilen savaş uçakları bulunduruyor.
Sirte Türkiye açısından özellikle ekonomik açıdan önemli. Libya topraklarından çıkarılan yüksek kalitedeki petrolün yüzde 60’ı buradan ihraç ediliyor.
Dün (22 Haziran) ve bugün Sirte’yi odağa alan iki önemli açıklama geldi. Önce Fransa Devlet Başkanı Macron “Türkiye’nin çok tehlikeli bir oyun oynadığını” söyledi ve UMH güçlerinin Sirte’ye ele geçirmesine izin vermeyeceklerini ima etti. Bugünse Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Libya’da “derhal ateşkes ilan edilmesi” gerektiği çağrısında bulundu.
Lavrov çağrısında, Türkiye Dışişleri Bakanı’yla görüştüğünü, “derhal ateşkes”i Türkiye’nin de istediğini belirtiyordu ki, İbrahim Kalın’ın önceki açıklamaları düşünüldüğünde bu bilgiyi anlamlandırmak zorlaşıyor.
Libya ısınmaya devam ediyor.