Ziyaretin ana gündem maddeleri Bahçeli’nin Çakıcı’ya destek verdiği açıklamaları, Arınç’ın istifası ve AK Partili İhsan Arslan’ın disipline sevk edilmesiydi.
Meral Akşener’in konuşmasında öne çıkan cümleler:
“Sayın Adalet Bakanı adalet reformundan bahsetti, sayın Erdoğan bu reform talebine ekonomiyi de işin içine katarak destek verdi. Hemen akabinde sayın Kılıçdaroğlu tehdit edildi. O zaman da söyledim, bu tehdit milli iradeye yapılmış bir tehditti. Hepimiz sırayla kınadık, doğrusu da bu. İlginç olanı işte ekonomide, adalet sisteminde reform yapılacağı iddia edildi, hemen sayın Kılıdçaroğlu’nu hapisten şartlı tahliye olmuş bir kişi tehdit etti, cumhur ittifakının küçük ortağının genel başkanı tarafından da bu tehdit sahiplenildi. Bu Türk siyaset tarihinde ilk kez yaşandı. İlk defa bir siyasetçi tehdit sahibinin yanında durdu.
“Ben de dedim ki evet tehdit sayın Kılıdçaroğlu’na, en şiddetli bir şekilde kınadığımız milli iradeye yapılmış bir saldırı. Ama buna yönelik AK Parti yöneticileri ne yapacak? Çünkü aynı zamanda reformu dile getiren sayın Erdoğan’a da ‘yapamazsın’ dedim. Sonra Arınç bir konuşma yaptı, üstüne Cemil Çiçek telefonla katıldı. Ben de bir makas değişikliğine gidiliyorsa bu adımı görüyorum ben. Sonra bu kişiler konuştu. Sayın Arınç istifa etmek durumunda kaldı.
“Biz muhalefet olarak seçim istiyoruz”
“Biz seçim istiyoruz muhalefet olarak. Türkiye bu halde götüremez. Liyakat yok, şeffaflık yok. Hesap verebilirlik, adalet, hukukun üstünlüğü, demokrasi yok. Bunlar olmadığı için ekonomiye güven yok. Elbette biz seçim istiyoruz.
“Vatandaşın rahat etmesi, bu iktidar sistematiğinin gelişmesi için seçim istiyoruz. Meclis’teki sayımız bunu getirmeye yetmiyor. Bahçeli seçim isterse, arkadaşlar açısından yandı gülüm keten helva diye bir durum var diye görüyorum.”
Kemal Kılıçdaroğlu ise açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Uzun süredir Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor. Yönetim olabilmesi için devlette liyakat olması lazım. Sorunların sağlıklı tespit edilmesi lazım.
“Rejim değiştikten sonra Türkiye’nin sorunları sağlıklı saptanamıyor, sorunlar büyüyor ve derinleşiyor. Buna karşı çözüm üretilmiyor. Çözüm üretmek isteyenler var mı iktidar kanadında, var ama küçük ortak büyük ortağı esir almış durumda.
“Ne Arınç ne de başkası düşüncelerini özgürce ifade edebiliyor”
“Ne Arınç ne de başkası düşüncelerini özgürce ifade edemiyor, ifade ettiğinde küçük ortak tarafından tehdit ediliyor.
“Geçen her gün toplumun üzerindeki maliyet artıyor. Türkiye’nin hem kendi içinde hem uluslararası alanda ciddi bir zafiyet yaşadığı gerçek. Türkiye’nin buradan çıkması, demokratikleşmesi, hukukun üstünlüğü kavramının dokularımıza işlemesi lazım.
“Diyecekler ki Türkiye’yi yönetemiyoruz, halkın hakemliğine başvurmak lazım. Halktan korkulmaz. Halk bütün sorunların çözümünde temel adrestir. Demokrasilerde kural budur, sorun varsa çözümü için halkın hakemliğine başvurursun.”
Anayasa taslağı çalışması iddiaları
“Böyle bir çalışma yapılmadı ki. Nereden çıkarıyorsunuz arkadaşlar. Evet, dört parti bir araya geldik. Millet İttifakı olarak bir araya zaman zaman geliyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem demişiz, nasıl olacak bu, Anayasa değişikliğiyle olacak.
“Biz de çalışıyoruz, diğer partiler de çalışıyor. Bu ülkede bir anayasa çalışması olacaksa meclisteki bütün partiler bir araya gelir. Her siyasi partinin parlamentoda temsilcisi var.
“HDP’nin başkanvekili var mı, var. Meclisi yönetiyor mu, yönetiyor. AK Partili elini kaldırıp ondan izin istiyor mu, istiyor. Niye bunu eleştirmiyorsunuz o zaman! Kısır tartışmaların dışına çıkmak zorundayız. Bu ülkeye demokrasiyi getirmek, insan haklarını konuşmak zorundayız.”