Dün Moskova’da görülen duruşma, Navalny’ye 2014’te verilen 3,5 yıl ertelenmiş hapis cezasının tatbik edilip edilmeyeceğine dairdi. Mahkeme, Navalny’nin şartlı tahliye koşullarını ihlal ettiğine karar verdi ve cezanın çekilmesine hükmetti.
Batı ile ilişkileri gerdi
Hapis kararı, Rusya ile Batı arasındaki ilişkileri gerdi. Hem ABD hem de AB Navalny’nin serbest bırakılması çağrısı yaptı. Rusya ise Batı’ya “kendi işine bakma” tavsiyesinde bulundu.
Turkrus.com, tepkileri şöyle özetledi:
“Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, Batı diplomatlarının ve medyasının Rus muhalif Navalnıy ile ilgili yargı sürecindeki davranışlarının siyasi amaçlı mizansen eylemler zinciri olduğunu söyledi.
“ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa resmi temsilcileri, Navalnıy’ın serbest bırakılması çağrısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı davayı ‘siyasi çoğulculuğu bastırma’ girişimi olarak gördüğünü duyurdu.
“Açıklamada’”Rus yetkililere, Navalnıy’ın yanı sıra son haftalarda ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakkı da dahil olmak üzere, anayasal haklarını kullandıkları için yasadışı bir şekilde gözaltına alınan yüzlerce diğer Rus vatandaşını derhal ve ön koşul olmaksızın serbest bırakma çağrımızı yineliyoruz’ denildi.
“İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından da benzer bir açıklama yapıldı. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab yaptığı açıklamada, ‘Rusya, uluslararası toplumun herhangi bir sorumlu üyesinden beklenen en temel yükümlülüklere uymuyor’ dedi.
“Almanya Başbakanı Merkel, kararın hukuk devleti ile bağdaşmadığını, Navalnıy’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini savundu. Dışişleri Bakanı Heiko Maas da kararı kınadı. ‘Bu, Rusya’daki temel özgürlüklere ve hukukun üstünlüğüne şiddetli bir darbedir. Zaten 2017 yılında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bu davadaki cezai kovuşturmayı eleştirdi ve cezayı keyfi olarak nitelendirdi’ dedi. Bakan, Twitter’da yaptığı açıklamada Navalnıy’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
“Fransa Cumhurbaşkanı Macron mahkemenin kararını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi. Macron, Twitter hesabında ‘Siyasi görüş farklılığı asla suç değildir. Derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Demokratik özgürlükler de dahil olmak üzere insan haklarına saygı tartışma konusu edilemez’ diye yazdı.
“Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatoviç, mahkemenin kararının Rusya’nın uluslararası insan hakları yükümlülüklerini ihlal ettiğini söyledi. AİHM’nin daha önce mahkeme kararını ‘keyfi ve açıkça temelsiz’ olarak tanıdığını hatırlattı. Mijatovic ‘Bu kararla, Rus yetkililer sadece insan hakları ihlallerini şiddetlendirmiyor, aynı zamanda tüm Rus vatandaşlarının haklarının korunmasına zarar veren ve insan haklarının korunması için Avrupa sisteminin bütünlüğünü etkileyen bir sinyal gönderiyorlar’ dedi.
Rus Dışişleri’nden eleştiri
“Öte yandan Sputnik’in haberine göre Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, Batı diplomatlarının ve medyasının Rus muhalif Navalnıy ile ilgili yargı sürecindeki davranışlarının siyasi amaçlı mizansen eylemler zinciri olduğunu söyledi.
“Zaharova, Rus muhalif Aleksey Navalnıy hakkında yürütülen yargı sürecine Batılı diplomatlardan ve medyadan gelen tepkilere yanıt verdi.
“Rossiya 24 televizyonuna konuşan Zaharova, şu ifadeleri kullandı: ‘Duruşma açıktı, isteyen herkes girebilirdi. Ama bunun normal diplomatik uygulamayla, normla hiçbir ilgisi yok. Bu politik bir eylem. Batılı diplomatların bugün mahkeme oturumuna yönelik davranışı, şimdi onların dışişleri bakanlıklarının alelacele yazdıkları açıklamalar, tüm bunları sadece bugünle değerlendirmemek gerekir. Bu, ilgili eylemler zinciri. Ama en çok da fantastik olan, onların diplomatlarını mahkeme duruşmasına göndermeleri. Gelin şunu düşünelim, bu diplomatlar Rusça bilmiyorsa mahkeme salonunda ne işi var? Bizim muhabirlerimiz onlara soru soruyor, onlar İngilizce cevap veriyor. Bana şunu söyleyin, bu ne, maskeli balo mu?’
“Batı diplomatlarının bu eylemlerine karşı tedbirler aldıklarını dile getiren sözcü, protestolar ve notalar dahil bu yöndeki çalışmaların devam ettiğini söyledi.
“Zaharova, Komsomolskaya Pravda radyosuna açıklamasında da, ‘Şunu net olarak anlamak gerekir ki, söz konusu olan içişlerimize kaba bir müdahale’ değerlendirmesinde bulundu.”