Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Sabah gazetesinin eki Günaydın’a açıklamalarda bulundu.
Şahin, “maaşınız konusunda tartışma yaşandı” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Beni hedef göstermek amacıyla algı yaratanlar var. Ben bakan müsteşarıyken ne maaş alıyorsam şimdi de aynısını alıyorum. RTÜK Başkanlığı dışında Halk Bankası Yönetim Kurulu üyeliğimden dolayı maaş alıyorum. Bu da yasal ve etiktir. Çünkü bu belediyelerde de diğer devlet kurumlarında da böyle. Çok uçuk rakamlar aldığımı söyleyenler oldu, kesinlikle doğru değil. Bu bana karşı yıpratma operasyonunun parçası. RTÜK üyeleriyle aynı miktarda maaş aldığımı söylemek istiyorum.”
RTÜK Başkanı’nın, “Beni hedef göstermek amacıyla algı yaratanlar var” dediği kişilerin başında, Şahin’in çeşitli kurumlardan aldığı maaşları sorgulayan eski RTÜK üyesi, gazeteci Faruk Bildirici geliyor.
Nitekim Bildirici bu sabah (12 Nisan) Günaydın’daki söyleşiyi okuduktan sonra şu tweetleri attı:
“3,5 ay üyesi olduğum RTÜK’ün AKP’li Başkanı Ebubekir Şahin, 1,5 yıl geçmesine rağmen beni unutamamış, her yaptığı yasa ve etik dışı işte hâlâ beni sayıklıyor. Nasıl dert olduysa artık! Bugün Sabah’ta beni tarafsız olmamakla suçlamış, kendisi tarafsızmış! Ona gülemiyorum bile…”
“Ebubekir Şahin, girişimim sonucunda Türksat’tan istifa zorunda kalınca Halkbank’tan avanta bağlanmıştı. Bankacılık bilmeden Halkbank’tan ek maaş almayı vicdanına sığdırabiliyor, etik diyor! Madem ‘uçuk rakam’ değil, RTÜK, Halkbank ve BİK’ten ne kadar para alıyorsun? Hadi açıkla…”
Ebubekir Şahin’in açıklamaları sosyal medyada da tepkiyle karşılandı, ekonomi konusundaki bilgileri hususunda halkı aydınlatması istendi.
Şahin’in açıklamalarında başka ilginç bölümler de vardı:
Tarafsızlık
Görevimi tarafsız ve özgürlükçü bir anlayışla yürütüyorum. Benim de bir siyasi görüşüm, kırmızı çizgilerim var ama tarafsız davrandığımı düşünüyorum. Net bir tavrımız var.
6112 sayılı kanunda geçen yayın ilkelerine aykırı davrananlara müeyyide uyguluyoruz.
‘Tarafsız değil’ algısını bazı mihraklar üretiyor.
Bu tamamen yalandır. Kurallara uymayıp ceza alan bir kesim medya beni hedef gösteriyor.
Mesela, bir haber kanalına verdiğim cezadan dolayı günlerce dezenformasyona maruz kaldım. Kurul tarafından aldığımız karardan dolayı da günlerce hedef gösterildim. Denetlediğimiz kanalda hakkımda yapılan haksız ithamlara cevap vermek zorunda kaldım.
Orada yapılan yayınlardan dolayı da sosyal medyada linç edildim. Büyük haksızlık yapıldı bana.
“Televizyonda sınırsız biçimde muhalefet yapmak isteyen muhalefet”
Toplumu yanlış yönlendiren haberler yapılmasına, toplumun ahlaki değerlerini olumsuz etkileyecek dizilere karşı geldiğim için bir kesim tarafından hedefe kondum. Muhalefet televizyonda sınırsız biçimde muhalefet yapmak istiyor. Bunun bir sınırı var, aşamazsın. Mesela, haber sunucusu ama siyasi aktör gibi davranıyor. Yorum yaparak, taraflı biçimde sunuyor haberi ya da hakaret ediyorlar siyaset programlarında. Olmaz. (…) Beni yıpratmak istiyorlar ama ben buradayım ve yılmayacağım, vicdanım rahat. Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmamız lazım. Daha çok çocuklarımızı korumamız lazım. Kadına yönelik ve toplumsal şiddeti önleyebilmek için yapacak daha çok şeyim var.