Türkiye Hentbol Federasyonunun davetlisi olarak gittiği Ankara’da yaptığı konuşmayla dikkati çeken ve başta spor kulüpleri olmak üzere sporcu ve sanatçılardan büyük destek gören Şanlıurfalı 13 yaşındaki Merve Akpınar’ın ailesi, ebeveynlerden kız çocuklarını desteklemelerini istiyor.
Ankara’daki eğitimleri tamamladıktan sonra Şanlıurfa’daki evine dönen genç sporcunun babası Ali Akpınar, gazetecilere, Merve spora başladığında başarılı olabileceğine kendisinin de çok fazla inanmadığını söyledi.
Çünkü şartların çok uygun olmadığını aktaran baba Akpınar, şöyle konuştu:
“Düzgün bir saha, yer yoktu, toprakta oynuyorlardı. Hocalarının destekleriyle başardılar. Bizler de elimizden geldiği kadar destek olmaya çalıştık. Başardılar, demek ki isteyince başarı oluyor. İnşallah tüm aileler kızlarına destek olsunlar. Çok duygulandım, ben bunu beklemiyordum, işin gerçeği görünce şok oldum. Demek ki bizim çocukların eksiği yok, biz çocuklarımıza tam sahip çıkamıyoruz.”
Merve desteklerden memnun
Merve Akpınar ise yaptığı konuşmanın bu kadar büyük kitleye ulaşmasını beklemediğini dile getirdi.
O yüzden biraz şaşırdığını anlatan Akpınar, “Belki 100 kişi falan görür sanıyordum ama şarkıcılardan yazarlara kadar beni görüp de yorumlar yapıldı. Onlara teşekkür ediyorum. Yaptığım şey gerçekten zordu ama son yaşananlar bana daha fazla ağırlık verdi. Ben başarabileceğime inanıyorum. Kız çocuklarının umudu ve sesi olacağım. Kız kardeşlerime layık bir sporcu ve kız çocuğu olmaya çalışacağım. Kendime inanıyorum, bana destek veren öğretmenlerim çok fazlaydı. Ben de emeği olan herkese layık bir sporcu olacağım.” diye konuştu.
Sporla ilgilenmeye başladığında yapılan yanlış eleştirileri hatırlatan Akpınar, şöyle devam etti:
“Çevreden ve akrabalarımdan yanlış yorumlarda bulunanlar vardı. Benim spor yapamayacağıma inananlar vardı. ‘Sen şort giyemezsin, oran buran görünür’ diyorlardı. İlk zamanlar aslında onlara inandım ama sonrasında kendime güvendim. Hocalarım da sağ olsun ailelerimizin rahat etmesi için bize uzun çoraplar aldı, çözüm buldu. Herkesin söylediği ön yargıları yıkacağım. Kız çocuklarının sesi olacağım. İyi bir sporcu olacağım. Omzumda çok fazla yük var. Bu benim için spora engel olmayacak. Derslerime de çalışacağım, sporumu da yapacağım. Benim derslerime hiçbir şey engel olmayacak. Şımarmadan devam edeceğim. İlerleyen yıllarda yurtdışına da gidip sporuma devam etmek istiyorum.”
Tepkilerin ailesinden değil çevresinden olduğunu dile getiren Akpınar, şunları kaydetti:
“Ailem bir şey demedi ama çevreden onlar da etkileniyordu. Benim başarılı olabileceğime inandıktan sonra ailem de desteklemeye başladı. Paylaşımlardan sonra arayan soran çok oldu. Akrabalarımdan çok telefon geldi, telefonlar susmadı. Kötü yorumlarda bulunanlar takip etmeye başladılar. Beni eleştirenler, şimdi kendi çocuklarına kızmaya başladılar. Bana aferin diyorlar, kendi çocuklarına ‘Bu kıza yapamaz dedik ama bizim çocuktan daha başarılı oldu’ diye kızmaya başladılar. Ben artık sadece Merve değilim, ben Sultandağı’nda kiraz toplayan Berfin’im, sulama yapan Tuğba’yım, Malatya’da kayısı toplayan Beyza’yım. Ben artık sadece Merve değilim, herkesim.”
Merve Akpınar, spora yönelmek isteyen çocuklara da seslenerek, “Hayallerinden vazgeçmesinler. Sorunlar çıkabilir ama bunlar engel olmamalı. Benim de birçok zorluklarım vardı ama pes etmedim. Kimse pes etmesin, derslere engel değil. Bilgi ediniyorsun, başka yerleri görüyorsun. O yüzden hayallerinizden vazgeçmeyin.” ifadelerini kullandı.
Merve Akpınar demişti?
Şanlıurfalı minik hentbolcu Merve Akpınar: Köyümdeki kız çocuklarının kaderini değiştireceğim
Şanlıurfalı 13 yaşındaki minik hentbolcu Merve Akpınar, “Sen kızsın, şort giyemezsin, erkeklerin yanında oynayamazsın diyerek hep beni dışladılar. O zaman kendime bir söz verdim. ‘Köyümdeki kız çocuklarının kaderini değiştireceğim’ diye” dedi.
Toprak sahaya çizdikleri çizgilerle öğretmenleri Bayram Kaplan öncülüğünde hentbol oynayan Şanlıurfa Konuklu İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi 13 yaşındaki Merve Akpınar, Hentbol Federasyonu’nun davetlisi olarak Ankara’ya geldi. Hentbola başlarken zorluklar yaşadığını ve çok çalıştığını belirten Merve Akpınar, “Ben 5’inci sınıfta başlamak istedim ama diğerlerine göre daha güçsüzdüm, yetersizdim. O zamanlarda bir arkadaşımı çok kıskanıyordum, ‘o yapıyorsa ben niye yapamayayım’ diye düşünüyordum. 6’ncı sınıfta hırslandım ve çabalayarak bu yere kadar geldim. Bayram hoca da beni seçti, çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Sen kızsın şort giyemezsin, erkeklerin yanında oynayamazsın diyerek beni dışladılar”
Spora ilk başladığında çevresindeki kişiler tarafından yadırgandığını dile getiren 13 yaşındaki sporcu sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk başladığımda sen kızsın, şort giyemezsin, erkeklerin yanında oynayamazsın diyerek beni dışladılar. Sonra ben de ‘hayır ben neden oynamayayım’ dedim. O zaman kendime bir söz verdim. ‘Köyümdeki kız çocuklarının kaderini değiştireceğim’ diye. Hem kendim çalışacağım, hem kendi mesleğimi yapacağım hem de spora devam edeceğim ki onların o ön yargılarını yıkayım. Ondan hep spora devam ettim, hiç bırakmayı da düşünmüyorum.”
“Maçlara giderken kitap okuyorum “
Merve Akpınar, turnuvalara giderken kitap okuduğunu en son okuduğu kitabın da Anna Karanina olduğunu belirterek, “Kitap okumayı daha çok seviyorum. Kitap okurken zaman daha çabuk geçiyor bana. Bir de otobüsle filan geliyoruz, insanın midesi bulanıyor. Ondan ben hep kitap okumayı istiyorum. Okuyunca da zaten zevk alıyorum. Oraya gidene kadar da zaten kitap elimde olduğu için hiç sıkılmıyorum” şeklinde konuştu.
“Başta tepki gösterenler, sen çok iyi olmuşsun diyorlar”
Köyde kendisine tepki gösterenlerin artık olumlu yorumlar yaptığını dile getiren Merve, “Hepsi sen çok iyi olmuşsun diyor. Benim başarımı görüp kendi çocuklarını da yönlendirmek istediler ama başaramadılar. Bak elalemin kızı gidiyor geziyor, sen burada boş boş dolaşıyorsun, o senden daha başarılı olacak diyorlar” dedi.
“Buradaki saha çok iyi, orada kızgın güneş bizi yakıyordu“
Toprak sahadan sonra bir hentbol salonunda antrenman yapmanın keyfini yaşayan Merve Akpınar, “Buradaki saha çok iyi. Orada toprak ayağımıza giriyordu. Ter şelale gibi üstümüzden akıyordu. Burada mesela Şanlıurfa’ya göre hiç terlemiyoruz. Biz şu içlikleri orada hayatta giyemezdik. Burası gölge orada ise kızgın güneş bizi yakıyordu. Burası hiç öyle değil, serin güzel. Burası tahtadan, ahşaptan filan yapılma. Orası kumdandı. Hayır hiç yıldırmadı. Buraya gelebilmek için oraya katlanmam lazımdı. Ben de katlandım” ifadelerini kullandı.