Hatice İsmayilova, 2014 yılından bu yana ülkede ifade özgürlüğünü giderek artan şiddette baskı altına alan Aliyev ailesine yönelik haberleri nedeniyle Aliyev iktidarının başlıca hedefi haline geldi.
Azeri gazeteci sürekli olarak izlendiğini biliyordu. Ailesi ve dostlarına İsmayilova hakkında bilgi toplamaları ve iletmeleri için KGB yöntemleriyle baskı yapıldı. Özel hayatını videoya kaydetmek için evine gizlice kamera bile yerleştirildi.
İsmayilova, bir meslektaşını intihara teşvik etmekle suçlandı. Sonunda vergi yolsuzluğuyla itham edilip, 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 18 ay sonra kefaletle serbest bırakıldı ve beş yıl boyunca ülkeyi terk etmesi yasaklandı. Mayıs 2021’de, seyahat yasağının sonunda, eşyalarını toplayıp Ankara’ya giden bir uçağa bindiğinde, bu kâbusu geride bıraktığını düşündü.
Cebinde en sinsi casusu taşıdığından habersizdi. İsmayilova, Ankara’da yaklaşık üç yıl boyunca İsrailli NSO Group şirketi tarafından geliştirilen ve Aliyev hükümetine telefonun içeriğinin tamamına erişim sağlayan, hatta hedefine kamera ve mikrofonla uzaktan erişebilen son derece gelişmiş bir casus yazılım aracı olan Pegasus’un bulaştığını bilmeden yaşadı.
Uluslararası Af Örgütü’nün Güvenlik Laboratuvarı tarafından Forbidden Stories ile ortaklaşa yapılan araştırma sonucunda gerçek ortaya çıktığında İsmayilova, bütün gece telefonuyla neler yaptığını düşündü. Hislerini şöyle ifade ediyor:
“Gönderdiğim mesajlar için kendimi suçlu hissettim. Bazı şifreli mesajlaşma yollarının güvenli olduğunu ve telefonuma virüs bulaştığını bilmediklerini düşünerek bana bilgi gönderen kaynaklar için kendimi suçlu hissettim. Aile üyelerim de mağdur oldu. Haber kaynakları mağdur oldu, birlikte çalıştığım insanlar, bana özel sırlarını söyleyenler mağdur oldu.”
Serbestiyet, Azeri muhalif kadınların özel hayatlarına ilişkin bilgi ve görüntüleri İnternet’e sızdırarak, itibarsızlaştırma operasyonu yürütülmesini haber yapmıştı.
Bu operasyonları teşhir edip onlara karşı mücadele eden gazetecilerden biri de Hatice İsmayilova idi.