BBC Peştu Servisi’ne konuşan Taliban’ın Katar’ın başkenti Doha’daki sözcüsü Stanikzai, “kapsayıcı” bir hükümet kuracaklarını belirtti.
Stanikzai kadınların da yeni yönetimde olacaklarını ancak hükümette kadın bakan olmayacağını açıkladı.
Taliban sözcüsü, ABD’nin desteklediği eski hükümette görev yapan kadınlara da yeni yönetimde yer verilmeyeceğini söyledi.
Taliban liderleri, daha önce yaptığı açıklamalarda Şeriat kurallarına uydukları takdirde kadın haklarına saygılı olacaklarını belirtmişlerdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ise Afganistan’da kapsayıcı ve kadınların tam-eşit şekilde katıldığı yeni bir hükümet kurulması için Taliban’la müzakere çağrısı yapmıştı.
İngiltere hükümeti ‘güvenli koridor’ için Taliban’la görüşüyor
Öte yandan Afganistan’dan vatandaşlarının tahliyesi için çalışmalarını sürdüren İngiltere, geride kalan bazı İngiliz vatandaşları ile Afganların ülkeden çıkarılması için “güvenli bir koridor” sağlanması amacıyla Taliban’la görüşmeler yürütüyor.
İngiltere hükümetinden yapılan açıklamada, Taliban’dan üst düzey isimlerle görüşmelerin Doha’da devam ettiği belirtildi.
123 bin kişi tahliye edildi
Taliban’ın 15 Ağustos’ta Afganistan’ın başkenti Kabil’i ele geçirmesinin ardından 31 Ağustos’tan önce yabancı ülke vatandaşlarının Afganistan’dan çıkarılması için ABD öncülüğünde büyük bir tahliye operasyonu başlatılmıştı.
Afganistan’daki son ABD askerleri de dün Kabil Havalimanı’ndan ayrıldı.
ABD Başkanı Joe Biden, uluslararası tahliye operasyonlarının “olağanüstü başarılı” olduğunu söyledi.
ABD Savunma Bakanlığı, 31 Ağustos’tan önce ülkeden 123 bine yakın yabancı ülke vatandaşı ile onlarla çalışan Afganın tahliye edildiğini açıkladı.
Afganistan’da insani durumun ise giderek kötüleştiği uyarıları yapılıyor.
Ülkede on binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği önümüzdeki aylarda siyasi çalkantıların da etkisiyle 500 bin daha fazla insanın çeşitli yollarla ülkeden kaçmasını beklediklerini duyurdu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ülkedeki krizin “insani bir felakete” dönüşebileceğini açıklamıştı.