Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF), İngiliz iş insanı Amanda Staveley’in PCP Capital Partners şirketi ve David-Simon Reuben kardeşlerin içinde olduğu bir konsorsiyum 7 Ekim’de 300 milyon pound karşılığında Newcastle United kulübünün hisselerinin yüzde 80’ini satın aldığını duyurmuştu.
Taraftarlar satışı destekliyor
Satışın gerçekleştiği gün BBC’de yayımlanan bir habere göre, yapılan bir anket, Newcastle United taraftarlarının yüzde 93’ünün satışı desteklediğini gösteriyordu.
Taraftarların satışı desteklemesindeki en büyük etkenin, Mike Ashley’in 14 yıllık sahiplik döneminde takımın elle tutulur bir başarıya ulaşamamış olması gösteriliyor.
“Ligin imajına zarar verecek” endişesi yaygın
Kulüp yönetiminde yetkinin Suudi Arabistan hükümetinde değil konsorsiyumda olacağının açıklanmasına rağmen Newcastle United’ın satışı İngiltere’nin spor gündeminde büyük yer kaplıyor.
Yatırımcı grup Nisan 2020’de kulübü satın almak için 305 milyon pound tutarında bir teklifte bulunmuştu. Ancak bu teklif üç ay sonra Premier Lig yönetimi tarafından Suudi Arabistan hakkında ortaya atılan yayın korsanlığı iddiaları nedeniyle geçersiz bırakılmıştı.
Yayın korsanlığı tartışmaları, Premier Lig’in Orta Doğu bölgesindeki yayın haklarına sahip olan Katar şirketi Bein Sports’un Suudi Arabistan’daki yayın yasağının kaldırılmasıyla son buldu ve böylece satın almanın önündeki en büyük engel kalkmış oldu.
Premier Lig yönetimi de bu satışı onayladığını açıkladı.
The Guardian’a göre Newcastle United dışındaki 19 Premier Lig ekibinin tamamı Suudi yatırım grubunun kulübü satın almasına karşı.
Kulüpler, ligin marka değerinin bu hamleyle zarar görebileceğini düşünüyor.
“Suudi Arabistan, sporu kullanarak insan hakları ihlallerini göz önünden kaçırmaya çalışıyor”
Uluslararası alanda faaliyet gösteren insan hakları kuruluşları; Suudi Arabistan’ın insan hakları ihlallerini sporu kullanarak göz önünden kaçırmaya çalıştığını düşünüyor.
İngiltere merkezli insan hakları kuruluşu Uluslararası Af Örgütü, satış işlemleri ilk gündeme geldiğinde Suudi Arabistan hükümetinin insan hakları ihlalleri sicilini hatırlatan bir açıklama yayımlayarak satış girişimine tepki göstermişti.
Örgütün İngiltere’deki yöneticisi Sacha Deshmukh, anlaşma ilk gündeme geldiğinde “St James’ Park’ın (Newcastle United’ın stadı) Suudi mülkiyeti, futbolla ilgili olduğu kadar, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve hükümetinin imaj yönetimiyle de ilgili” demişti.
Körfez’deki “soğuk savaş”ın futbola yansıması
Newcastle United’ın Suudilerin desteklediği bir konsorsiyum tarafından alınması aynı zamanda Körfez’deki “soğuk savaş”ın futbola yansıması anlamına da geliyor.
Kulübün yeni sahipleri, sık sık Katarlıların sahibi olduğu Manchester City ve Paris Saint Germain gibi takımlarla rekabet edebilecek bir takım olmak istediklerini belirtiyorlar.
Daha şimdiden Haaland, Icardi, Coutinho gibi futbolcuların ismi Newcastle United ile anılıyor.
Prens Selman takımı Alman ekolü ile büyütmeyi planlıyor
Bild gazetesinde yayımlanan bir haberde ise, Prens Selman’ın kulübü Alman ekolü ile büyütmeyi hedeflediği ve bu sebeple Alman bir teknik adamı takımın başına getirmeyi planladığı iddiası yer aldı.
Habere göre Prens Selman’ın teknik direktör listesinde Jürgen Klopp, Thomas Tuchel, Ralf Rangnick ve Lucien Fevre gibi isimler yer alıyor.