Toplumsal uzlaşma ya da toplumsal barış gibi kavramlar yerine helalleşme kavramının tercih edilmesi çok isabetli. Çünkü toplumsal uzlaşma siyasi bir konsept ya da siyasileştirilmiş bir söylem ve Türkiye’de maalesef ‘‘benim doğrularımda buluşalım“ çağrışımı yapan bir talep.
Gerçi bir siyasi parti liderinin helalleşelim çağrısı yapması da “benim doğrularımda buluşalım’’ şüphesi taşır ancak itiraf etmek gerekir ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun çağrısından önce helalleşmenin bu denli geniş bir anlam ve etki taşıyabileceği konusunda sarih bir kanaatimiz yoktu. Kökeni dini olan bu kavramın sosyal demokrat bir liderden sadır olması da ezberlerimizi bozan bir etki yarattı.
Helalleşmenin her gün yapılan siyasi açıklamalar arasından sıyrılıp gündemin merkezine oturmasında, herkeste yarattığı müspet çağrışımın rolü büyük. Helalleşme sahip olduğu dini kökene rağmen, belki de bu sebeple toplumun her kesiminde makul bir talep olma hissiyatı yaratıyor.
***
Bir insanın helalleşmesi, helalleşebilmesi için muhafazakar, Müslüman olması gerekmiyor. Ya da bir insanla helalleşmek için o kişinin muhafazakar veya Müslüman olması gerekmiyor. Uzlaşalım talebiyle gelen bir kişiye karşı zihinsel teyakkuza geçeriz ancak helalleşelim diyen birine karşı sergileyeceğimiz tavır, kelimenin yaptığı çağrışım ve etki dolayısıyla bambaşka bir vasatta olur. Çünkü bu makul bir talep olarak algılanır.
Helalleştiğimiz kişiyle, bir uzlaşma hatta anlaşma sağlanması da beklenmez. Kıymetli olan yaşanan sorunun çözülmesinden öte, mevcut soruna rağmen tarafların birbirinin yüzüne bakabilmesi. Helalleşerek ruhumuzdaki bir yükten kurtulup yolumuza devam ederiz.
Helalleşmeye teşebbüs etmekle bir af garantisi de elde etmiş olmuyoruz. Yani muhatabımız affetmekle yükümlü değil. Ancak biz niyetimizi beyan ettiğimiz andan itibaren muhatabımızla aramızdaki gerilim eski yoğunluğunu kaybeder, belki de yok olur. Kültürümüzde selam almayanın ayıplanması gibi, helalleşme talebinin reddedilmesi de ahlaki sorumluluğu ret edene yükler.
***
Helalleşmenin diğer bir özelliği ise muhataplara yönelik beyan olmasından öte kendimize yönelik bir özeleştiri olması. Yani helalleşmeye kalkışırken aynı anda bir özeleştiriyi de yapmış oluyoruz ki aslolan da bu özeleştiriyi yapabilmek. Aslında helalleşmeyi talep eden kişi o kadar da “avantajlı” konumda değil. Kendisini ahlaki bir sorumluluk altına sokmuş oluyor. Beyanında dürüst olmayan kişi ise en büyük zararı muhatabına değil kendine vermiş oluyor. Bu ahlaksızlık toplumun tolere edemeyeceği bir sapma.
Kemal Kılıçdaroğlu helalleşme çıkışıyla siyasi bir strateji mi güdüyor? Bu mümkün. Hatta bir siyasi parti liderine stratejik hedefleri var suçlaması yapmak da gülünç olur. Hele Türkiye gibi her türlü değerin pervasızca suistimal edildiği bir ülkede böyle bir şüphe makul sayılır. Ancak bu çıkışın dürüstlük sağlaması çok kolay yapılabilir. Çünkü helalleşme bir hissiyat meselesi. CHP’nin iyi bir resim vermesi değil, tarafların kendini iyi hissetmesi bağlayıcı olan. CHP’nin ‘’helalleşme çıkışında’’ başarılı olup olmadığına yazarlar karar vermeyecek muhataplar bunu hissedecek. CHP helalleşme çıkışıyla önemli bir sorumluluk üstlendi, göstereceği ahlaki bir zafiyet, telafisi mümkün olmayan hasarlara neden olabilir. CHP’nin taşıdığı bu risk partinin iyi niyetli bir girişimden başka şansı olmadığının göstergelerinden biri sayılabilir.
Sayın Kılıçdaroğlu bu yönüyle partisi için sadece bir seçim stratejisi değil, siyaset için de yeni bir tartışma vasatı teklif etmiş oldu. Bu teklif aslında herkes için geçerli. Karşılıklı olmak üzere Türklerin Kürtlerle, Sünnilerin Alevilerle, Müslümanların gayri Müslümlerle, CHP’nin muhafazakarlarla, AK Parti’nin laiklerle, MHP’nin kendi milliyetçilik anlayışını benimsemeyenlerle, HDP’nin Türkiye’nin kendi seçmeni olmayan geri kalanıyla vs. Bu listeyi uzatmayı okuyucuların hayaline bırakıyorum.
***
Türkiye’nin geleceğine, siyasetine, yaşanan tüm toplumsal tartışmalara bir de helalleşme açısından bakabilmek; helalleştiğimizi, helalleşebileceğimizi hatta helalleşmek zorunda olduğumuzu idrak etmek, bizlere bu zamana kadar hayal bile edemediğiniz yeni imkanlar sunar. Mevcut vasatta sürekli gerilim üreten siyaset için helalleşme iyi bir çıkış imkanı sağlayabilir. Bu imkanı herkes kullanmalı.