İsmail Saymaz’ın bugünkü (21 Şubat) yazısının ilgili bölümü şöyle:
Kılıçdaroğlu’nun fişlendiğini ilk duyuran, FETÖ nedeniyle kapatılan Bugün gazetesi oldu. Bugün gazetesinde 15 Nisan 2008’de yayınlanan “Batı Çalışma Grubu CHP’li Kılıçdaroğlu’nu da fişlemiş” başlıklı haberde, o tarihte SSK Genel Müdürü koltuğunda oturan Kılıçdaroğlu’nun Kürtçü-bölücü olduğu ve örgüt üyelerini kritik noktalara yerleştirdiği yönünde iftiralara yer verildi.
Kılıçdaroğlu, haberden ötürü gazeteye Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtı. Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü, üzerinde ‘Gizli’ kaşesi bulunan fişleme raporunu 2009’da mahkemeye gönderdi. Rapor 28 Şubat kararlarının hayata geçirilmesini sağlamak için oluşturulan Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Değerlendirme Merkezi’nin arşivinden çıkmıştı.
Hal böyle olunca…
Kılıçdaroğlu, Başbakanlık aleyhine Ankara 1. İdare Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. Başbakanlık, “raporun kim tarafından hazırlandığının, hazırlattırıldığının, asıllarının nerede olduğunun, Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Değerlendirme Merkezi’ne ne şekilde intikal ettirildiğinin bilinmediğini, rapora dayalı hiçbir işlem tesis edilmediğini ve eylemde bulunulmadığını” bildirdi.
Sızdırılması ağır hizmet kusuru
Ankara 1. İdare Mahkemesi, 2012’de tazminat isteğini reddetti.
Ancak Danıştay 10. Dairesi 2014’te Kılıçdaroğlu’nun itirazını haklı bulup kararı bozdu. ‘Gizli’ kaşesinin vurulmasını ve evrakın arşivde olmasını kanıt sayan daire, şu görüşleri savundu:
“Gizli kalması gereken raporun basına sızdırılması ve/veya sızdırılmasının engellenememesi suretiyle aktif siyaset yürüten davacı hakkında birtakım şüphe ve tereddütler uyandırılarak, onurlu ve saygın yaşama hakkının ağır şekilde zedelendiği…”
Dava 2018’de Ankara 1. İdare Mahkemesi’ne yeniden geldi.
Mahkeme ilk kararında ısrar etti ve dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na gitti. Kurul 2019’da Kılıçdaroğlu’nun mağdur edildiği sonucuna vardı.
Kararda şöyle denildi:
“Yürütmekle görevli olduğu hizmeti, kişi haklarının zedelenmesini önleyecek şekilde gerekli önlemleri alarak düzenleyemeyen ve gizliliği sağlayamayan idarenin ağır hizmet kusuru bulunmaktadır.”
Cumhurbaşkanlığının yaptığı karar düzeltme başvurusu 20 Mayıs 2021’de reddedildi.
Ankara 1. İdare Mahkemesi, üçüncü kez önüne gelen dosyada 29 Aralık 2021’de Kılıçdaroğlu’nu haklı buldu. Daire’nin görüşü doğrultusunda Kılıçdaroğlu’na 50 bin TL’lik manevi tazminatın 20 Nisan 2009’dan itibaren faiziyle birlikte ödenmesine hükmetti.