Ahmet Şık, dizi halindeki sosyal medya paylaşımlarında ilk olarak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Çarşamba günü (2 Mart) yaptığı “Bir Polis, telefon açıp sizden para istemez, dosyanızı kapatacağız demez” paylaşımını alıntıladı.
Hemen ardından da “Şimdi Sezgin Baran Korkmaz’a ait bir ses kaydı paylaşacağım. Bakalım devlet bir memuruyla para istiyor muymuş, birilerinin dosyasının kapatılması için temas kuruyor muymuş siz karar verin” mesajını paylaştı.
Şık, ses kaydını paylaşmadan önce “İçeriğinde anlatılanlar daha önce de kamuoyunun gündemine gelmişti. Ama burada kendisinden 10 milyon Euro’yu kimin istediğini ismiyle telaffuz ediyor” notunu düştü.
Şık’ın “isim telaffuz ediyor” dediği bölümde, Sezgin Baran Korkmaz’ın konuştuğunu söylediği fakat kayıtta yer almayan AK Partili kişiye, Veyis Ateş’le yaptığı konuşmada Ateş’in kendisine ne dediğini şöyle aktarıyor:
“Soylu’nun şu anda yerinden çıktım. Süleyman beyle konuştum tamam. Bu Süleyman beyin dışında bir de klik var. O kliği çözmemiz lazım. Bir kere Süleyman beye vermiş olduğun sözü tut, borcu sil. Tamam ok. İkincisi 10 milyon euro verdiğin zaman dedi kahraman gibi döneceksin Türkiye’ye. Bütün o medya, algı malgı işte o ekiple paylaşacaklar. Soylu’nun ekibiyle tamam.”
Veyis Ateş’in 10 milyon Euro talebine aracılık ettiği iddia edilmişti
Sezgin Baran Korkmaz, daha önce, hakkındaki dosyayı kapatmak için eski Habertürk programcısı Veyis Ateş’in kendisinden devlet içindeki bir “klik” adına 10 milyon Euro talep ettiğini iddia etmişti.
Şık’ın paylaştığı ses kaydının çözümü şöyle:
“Eşim oradan çıkarsa, onun pasaportunu iptal etmişti Soylu. Ben mahkeme kararıyla şey yaptım, Cuma günü karar aldırdım yani. Uygularlarsa çıkacak. Bölge İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma verdi yani.
“Cesim Parlak, o bana söyledi. ‘Buna güvenebilirsin, konuşabilirsin’ dedi. Ben de tamam dedim. Döndüm, aradım konuştum. Sonra bana bu şekilde söyledi. Ben de, yok kardeş. Ben bu, bu şeklide kimseye para ödemem dedim. Allah büyük, gün gelince herkes hukuk önünde hesap verecek dedim. Kapattım. Bu kadar.
“Gökhan’ın haberi var. Ben dedim ki, ben bunu yapacağım. Yarın atlarım arabaya dedim. Pazartesi günü bir şey olmazsa atlarım. Hiç problem yok, gelirim mahkemeye. Mahkemeye gelmeden önce avukatlarım önceden her şeyi hazırlar. Bütün ifadelerimi, ses kayıtlarını hepsini hazırlar. Hadi hâkim beni tutuklayabilirse tutuklasın.
“Çok basit. Hâkim beni tutuklayabilirse tutuklamak isteyebilirler. Ama ben diyeceğim ki hiç problem yok. Hâkim beni tutuklayabilirse tutuklasın. Hiç problem yok, beni tutuklayın. Ama ben tutuklandığım an benim avukatlarım kapının önünde bekliyor. Herkese diyecek ki buradan tutuklandı ama bir de suç duyurusunda bulunmak istiyoruz bunlar hakkında.
“Sadece ‘Biraz bekle Baran ne olur. Son birkaç gün bekle. Son birkaç gün, birkaç gün bekle’ diyorlar bana. Tabii tabii onu öyle söylüyorlar ‘birkaç gün bekle birkaç gün bekle döneceksin’ diyorlar. En yukarıdakiler söylüyor belki. Bana bunu kolay, bugüne kadar hiç söylemedi.
“Avukat Cesim Parlak yok mu o beni aradı. Tamam. Şimdi bu beni aradı ‘Ya bu Veyis Ateş benim arkadaşım’ dedi. ‘Önemli Baran’ dedi. ‘Bir konuda sana yardımcı olmak istiyor’ dedi.
“Operasyon çekilirken adamları rehin tutmuşlar içerde ya. Rehin tutmuş. Diyor ki ‘Parayı verirsen böyle olacak’ diyor düşün.
“’Kardeşim dedi. Ben gittim Süleyman Soylu’nun şu anda yerinden çıktım’ dedi tamam. ‘Tarih belirttim’ dedi. ‘Süleyman beyle konuştum tamam. Bu Süleyman beyin dışında bir de klik var’ dedi. ‘O kliği çözmemiz lazım.’
“Nasıl çözeriz? dedim. ‘Bir kere Süleyman beye vermiş olduğun sözü tut borcu sil. Tamam ok. İkincisi ne olacak? dedim. ‘İkincisi 10 milyon Euro’ dedi tamam. ‘10 milyon Euro verdiğin zaman dedi kahraman gibi döneceksin Türkiye’ye. Bütün o medya, algı malgı işte o ekiple paylaşacaklar. Soylu’nun ekibiyle tamam.’ Ben de dedim ki, tamam abi ben 10 milyon euro vereyim. Sana göndereyim tamam.
“Dedim ki, abi ben bu 10 milyon Euro’yu vereyim de sana, dedim ya bu 10 milyon Euro’yu verdik de adamlar bu işi yapmadı… ‘Yok’ dedi. ‘Ben hakemim’ dedi burada. ‘Ben o tasarrufu alıyorum hakem benim’ dedi tamam. Peki dedim. Sen hakemsin o tasarrufu alıyorsun kabul.”