MHP’nin TBMM grup toplantısında konuşan Bahçeli, hükümetin düzensiz göçle yeterince mücadele edemediği, Suriyelileri geri gönderme konusunda da politika üretemediği eleştirilerine yanıt verdi.
Sığınmacı sorununun son günlerde “toplumsal infialden görevli provokatörler” aracılığıyla istismar edildiğini, “sinsi bir oyun” oynandığını söyleyen Bahçeli’nin soruna “akılcı” bir çözüm bulunmasından yana olduğunu belirtirken düzensiz göçü “istila” olarak tanımlaması, Suriyelilere de “Misafirliğin süresi sınırlıdır” diye çıkışması dikkat çekti.
Konuşmasına sığınmacı sorununu tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bir hak ihlali olarak gördüğünü anlatarak başlayan Bahçeli’nin önce “Ülkelerindeki savaş, açlık, hastalık ve istikrarsızlıktan dolayı Akdeniz ülkelerinden Avrupa’ya geçmeye çalışan binlerce göçmen denizlerde boğularak balıklara yem olmaktadır. Sahillere vuran cansız bedenler, sınırlarına dayandıkları ülkelerin kaba gücüne maruz kalanlar hepimizin yürek sızısıdır” ifadelerini kullanması dikkat çekti.
Akılcı çözüm ve beka
Bu ifadelerinin ardından başka coğrafyalarda gelecek arayan göçmen sayısının 300 milyona yaklaştığını, mülteci sayısının da 80 milyonu aştığını anlatan Bahçeli, Türkiye’de sığınmacılar üzerinden “toplumsal infial yaratmak isteyen provokatörlerin sinsi oyunları”na karşı dikkatli olunması uyarısı yaparken, sığınmacı sorununun çözümünde hem “beka”nın hem de nüfus yapısının geleceğinin dikkate alınmasını isteyen şu mesajları verdi:
“Türkiye’nin bekası sınır aşan düzensiz göçlerin akıbeti ve kontrol dışı akımı ile yakından ve ters orantı ile bağlantılıdır. Bu sorunu istismara çanak tutmadan, ihtirastan uzak bir yaklaşımla, akılcı, adil, insani ve kalıcı stratejilerle çözmek milli bir sorumluluk olarak değerlendirilmelidir. Türk milleti mazlumların yanındadır.
“Son günlerde geçici koruma statüsü ile ülkemizde bulunan Suriyeli sığınmacıları bahane edenlerin devrede olduğu nettir. En küçük bir anlaşmazlığın büyütülmesi, toplumun geneline körüklenerek yayılması hedeflenmektedir.
“Düzensiz göç ve sığınmacı sorununu soğukkanlı ve sağduyulu şekilde kavramanın ötesinde stratejik akılla ve milli çıkarlarımıza uygun halde analiz etmek mecburiyetindeyiz. Anadolu’nun en az 100 yıl sonra nüfus yapısının nasıl olacağını, risk ve tehditlerin nesnel boyutunun muhasebesini yapmak durumundayız. Yalnızca bu döneme değil geleceğin Türk varlığına karşı sorumluluklar taşıyoruz. Bizden sonraki nesillere kuşku duyacakları, kendi ülkelerinde garip olacakları, çok bilinmeyenli denklemlerle kilitlenmiş bir coğrafya bırakamayız. Türklük öz vatanında garip, öz vatanında parya olmayacaktır. Aksini iddia eden alçakların oyununu bozacağız, alayını birden hüsrana uğratacağız.
MHP’nin bakış açısı: İstila
Bahçeli, düzensiz göç ve sığınmacı konusunu “duygusallıktan arınarak gerçekçi bir temele oturtmaya”, Türkiye’nin gündeminden kademeli şekilde çıkarmaya kararlı olduklarını belirtti.
Türkiye’de geçici koruma statüsü ile bulunan herhangi bir sığınmacının ülkenin asayişini bozduğunun tespit edilmesi durumunda “derhal sınır dışı edilmesi” gerektiğini savunan Bahçeli, Suriyelilerin akşamdan sabaha hemen gönderilemeyeceğini, uluslararası hukukun işlediğini söyledi ancak geri göndermeye, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde başlanabileceğini sert bir dille anlattı:
“Düzensiz göç, adı konmamış bir istiladır. Suriyeli sığınmacıları, ülkelerinden kopuşlarına yol açan ağır şartlar ortadan kalkar kalkmaz, güvenli bir şekilde uğurlamak da şaşmayacağımız hedefimizdir. Misafirliğin süresi sınırlıdır. Türk milletinin nüfus dokusunun, toplumsal güvenliğinin sağlam esaslara bağlanması amacımızdır. Bayramda ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların tekrar geri dönmelerine gerek yoktur.”
Bitmeyen tartışma: Geri gönderilecekler mi?
Ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu Suriyelileri “davulla, zurnayla” göndermeyi seçmenlere vaat olarak sunduktan sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan bir ay önce “Biz Suriyelileri göndermeyeceğiz. Ensarın ne olduğunu biliyoruz” çıkışı gelmişti. Ancak daha sonra AK Partili Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, şehirdeki Suriyeli sayısının arttığından yakınmış, 12 yıl sonra bir Suriyelinin belediye başkanı olabileceğinden endişe duyduğunu söylemişti. Zafer Partisi Başkanı Ümit Özdağ da Suriyelilerin geri gönderilmesi için kampanya yürütürken, Türkiye’deki sığınmacıları hırsızlık, gasp gibi yüz kızartıcı suçlarla itham etmişti.
CHP, hükümetin düzensiz göçle mücadele etmek için düzgün bir politika yürütemediğini son olarak genel merkez binasına “Ya cevap ver, ya hesap ver” pankartı asıp, hükümete sorular sorarak gündeme taşıdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Ankara’daki büyükelçilere iftar yemeğinde sığınmacı sorunuyla mücadele politikasını anlatırken bir ay önceki “göndermeyeceğiz” çıkışının tam tersi “Suriyeli kardeşlerimizin onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” dedi.