DEVA Partisi, iktidarda atacağı adımları konu başlıklarına göre anlatan eylem planlarına bir yenisini daha ekledi. DEVA lideri Ali Babacan, partisinin hukuk ve adalet politikaları başkanı Mustafa Yeneroğlu ile birlikte Türkiye’de hukukun üstünlüğünü sağlamaya dönük adımları içeren “Hukuk devleti yolunda adil yargı eylem planı”nı açıkladı.
Türkiye’de yargıya güvenin bütünüyle sarsıldığı bir dönem yaşandığını, bunun nedeninin de AKP iktidarının yargıyı “elinde sallandırdığı bir sopa” olarak görmesi olduğunu anlatan Babacan, “Yargı bağımsız olmayınca Sayın Erdoğan’ın tut dediğini tutuyor, sal dediğini salıyor. İşi öyle bir noktaya getirdiler ki, eğer sadece Türkiye Cumhuriyeti pasaportunuz varsa, Allah sizi mahkemeye düşürmesin. Yandınız. Ama Amerika, Almanya pasaportunuz falan varsa bir nebze daha şanslısınız. Böyle bir sistemde adalet olmaz. Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan hakimlerin, adeta ödüllendirilerek, Adalet Bakan Yardımcısı yapıldığı ülkede adalet olmaz” diye konuştu.
Yargı düzeninde önceliğin “iktidara hizmet etmek” olduğundan yakınan Babacan; çürümeye direnen, işini düzgün yapan, vicdanının sesini dinleyen hakimler olduğunu da “Ankara’da hakimler var” sözleriyle anlattı. Babacan o hakimlerin de ceza niteliğindeki tayinlerle, disiplin cezalarıyla, soruşturmalarla yıldırılmaya çalışıldığını söyledi.
Adil yargı için en büyük adımın iktidar değişikliği olacağını dile getiren Babacan, adil yargı eylem planını “Türkiye’deki yargı krizine karşı hukuk namına verdiğimiz bir yanıt” olarak tanımladı.
İlkokuldan itibaren “hukukun üstünlüğü” dersi
Adil yargı eylem planı, hukuk eğitiminden başlayıp avukatlık, hakimlik ve savcılık mesleklerini kapsayarak, yargı organlarının yapısı ve çalışma sistemine kadar uzanıyor. Çocukların adalet bilinciyle büyümesi hedefiyle başlayan planda şu düzenlemeler dikkat çekiyor:
– İlkokuldan itibaren hukukun üstünlüğü, insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersleri eğitim müfredatına eklenecek.
– Hukuk eğitimi için gereken kriterlere uymayan hukuk fakülteleri kapatılacak.
– Çoklu baro sistemine son verilecek.
– Ceza yargılamalarında savunma makamı ile iddia makamı eşitlenecek. Duruşma düzeninde savcı ile avukatın eşit konumda oturması sağlanacak.
– Adalet Bakanlığı bütçesinden stajyer avukatlara ödenek ayrılacak. Adli yardım ve CMK hizmeti veren avukatlara ödenen ücretler artırılacak. Bağlı çalışan avukatlara, baroların belirlediği tavsiye niteliğindeki ücretlerden düşük maaş verilmesi engellenecek.
– Hakimlik ve savcılığa girişte mülakat kaldırılacak. Yazılı sınavlarda başarılı olan adayları eleyen, başarısız olan adayları ise üst sıralara yükselten sisteme son verilecek.
– Yargıda liyakat sağlanacak. Hakim ve savcılara coğrafi teminat getirilecek. Böylece hakim ve savcılar hiç kimseye referans borcu hissetmeyecek. Disiplin suçu olmadığı sürece, iktidar hiçbir şekilde onları görevden alamayacak.
– Hakim ve Savcılar Kurulu kapatılacak. Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak iki yeni yapı kurulacak. Hakimler Kurulu’nda bakan da dahil olmak üzere Adalet Bakanlığı’ndan hiçbir temsilci olmayacak. Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu üyeliklerinde çoğulculuk sağlanacak. Bu amaçla, ‘farklı kanallardan üye seçimi’ ile oylamalarda ‘gizli ve tek oy seçim’ usulü getirilecek. Böylece herhangi bir grubun kurullara egemen olması engellenecek.
“Kimse Anayasa Mahkemesi’ne üye ısmarlayamayacak”
Babacan, iktidar ortaklarının Anayasa Mahkemesi başkanını ve üyelerini ‘alenen tehdit’ ettiğini, MHP lideri Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’ni kapatmak istediğini hatırlatırken “Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, boş. Biz Anayasa Mahkemesi’ni güçlendireceğiz. Çünkü hedefimiz vatandaşlarımızın tüm hak ve özgürlüklerini korumak” dedi. Eylem planında bu hedefle şu düzenlemelere yer veriliyor:
– 12 Eylül 2010 referandumuyla kazanılan Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı genişletilecek.
– Mahkemenin yapısı da değişecek. Üye sayısı 15’ten 21’e çıkacak. 21 üyenin 18’i meclis çoğunluğuyla seçilecek. Böylece yüksek mahkemenin demokratik meşruiyeti sağlanacak.
– Mecliste, Anayasa Mahkemesi’ne seçilecek adaylarla mülakat yapılacak. Bu mülakatlar canlı yayınlanacak. Böylece kimse Anayasa mahkemesi’ne üye ısmarlayamayacak.
– Anayasa Mahkemesi’ne Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay tarafından belirlenecek adaylar için en az 5 yıl yüksek mahkeme üyesi olarak görev yapmış olma şartı gelecek.
“Yargı mensupları parti komiseri gibi davranamayacak”
Ali Babacan, Türkiye’de vatandaşın en çok adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurularda esastan incelenen dosyaların yüzde 97’sinde hak ihlali kararı verildiğine dönük istatistikleri paylaşarak anlattı. Babacan, “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararlarının yüzde 71’i adil yargılanma hakkının ihlali. Biz, devletin üstünden bu utancı kaldıracağız” sözü verdi. Babacan, yargılamaların adil bir şekilde ve makul sürede tamamlanması için gerekli tüm düzenlemeleri de yapacaklarını duyurdu:
“Anayasa Mahkemesi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı kararların derhal uygulanmasını sağlayacağız. ‘Tanımıyorum’ gibi sözler, bu hoyrat dönemin basın arşivine konacak. Yargının böyle bir hukuksuzlukta imzası olmayacak. Yürütmenin yargı üstündeki gölgesini kaldıracağız. Yargı mensuplarından, ‘parti komiseri’ gibi davrananların önüne geçeceğiz. Suçsuz insanlara, suçlu muamelesi yapmayacağız. Hukukun üstünlüğü endeksinde Türkiye, 139 ülke arasında 117. sırada. Utanç verici. Hukuk standartlarımızı üst liglere taşıyacağız.”
“Hiçbir şey gizli kalmayacak”
Mustafa Yeneroğlu da; DEVA’nın Türkiye’de hukukun üstünlüğünü hakim kılmak için ayrıntılı her çalışmayı yapacağı mesajını verdi:
– Sayıştay denetiminin kapsamı tüm kamu kurum ve kuruluşlarını içerecek şekilde genişleyecek. Hükümetin bütün harcamaları şeffaf ve denetlenebilir olacak. Yürütme, halka ve yasama organına hesap verme sorumluluğunu yerine getirecek.
– Sayıştay, Anayasa’da yüksek mahkeme olarak düzenlenecek, bağımsızlığı sağlanacak. Sayıştay’a üye seçiminde cinsiyet kotası olacak. Sayıştay raporlarının TBMM Kesin Hesap Komisyonu’na sunulması zorunlu olacak. Böylelikle hiçbir şey gizli kalmayacak.
– Yüksek Seçim Kurulu, yüksek mahkeme olarak düzenlenecek. YSK, idari ve yargısal görevleri bakımından iki daireye ayrılacak. Yargısal görevi olan kurul, idari görevi olan kurulun aldığı kararlara karşı yapılan itirazları da karara bağlayacak.
– Adli tatil uygulaması kaldırılacak.
– Delillerin toplanması için avukata verilen yetkiler artırılacak.
– Kadına şiddet davalarının kısa sürede sonuçlanması sağlanacak. Boşanma davaları için hedef süreler belirlenecek.
– E-duruşma uygulaması yaygınlaştırılacak.
– Kadın ve çocuk için adli yardım ve zorunlu müdafiliğin kapsamı genişletilecek. Gerekli durumlarda ücretsiz tercüman desteği sağlanacak.