Ali Fikri Işık

Avcı kaybetmedi, futbol kazanmadı

Anadolu futbol devriminin potansiyel önderi olarak Trabzonspor, bu maçları otobana dönüştüremiyorsa, o devrim için umutlanmaya hiçbir nedenim kalmaz. Mesele sadece şampiyon olmak değil ki! Mutlaka biri şampiyon olacak, her yıl biri şampiyon oluyor zaten. Bütün mesele nasıl bir şampiyon olduğun. (...) Anlaşılan Avcı için şampiyonluktan daha değerli bir anlam yok; belki de haklıdır. Belki de şampiyon olmak en değerli armağandır.

Bilinç, Yetenek ve Organizasyon

"Söz konusu makûs talihi değiştirmek için ithal edilen deneyimli beyinlerden istenilen sonuçların devşirilemediği de apaçık ortada. Del Bosque geldi gitti. Aragones geldi gitti. Rijkaard geldi gitti. Schuster geldi gitti. Löw geldi gitti. Hiddink geldi gitti. Kimi köylüydü kimi semt kasabıydı kimi de aslında bir futbol cahiliydi. Ne de olsa herkes onlardan çok daha iyi biliyordu."

Trabzonspor ‘adalet’ aramıyor; ‘şampiyon’ olmak istiyor

Trabzonspor 'rakibini alt etmek için hayatını riske eden o şövalye' gibi oynamadı ya da bu maçı ve maçın talebini öyle yorumlamadı. Sahada mağduriyetin enerjisi hiç yoktu. Sanki Trabzonspor şikeci rakibiyle helalleşmiş gibi, saf akla dayanan bir oyun oynadı. Adalet arayışından, tatmin duygusundan zere eser kalmamış gibiydi. O hesap kapanmış ve yeni bir sayfa açılmış gibiydi.

Pep Guardiola

Guardiola’nın kurguladığı futbolun kusursuzluğu ve zenginliği, oynadığı oyunun şaşırtıcı yapısından kaynaklanıyor olmasıdır. Bu oyunun hayranlık uyandıran inceliği, salt hünerli ayakların büyüleyici dokunuşlarından ibaret değildir. Oyunun işleyişinde hünerli ayakların, en çok hüner gerektirmeyen işlere gönüllü soyunmasıdır.

Farioli’nin dramı ve Avcı’nın zekası

Farioli’nin makinası dişlileri yalama yapmış pancar motoru gibi, sadece kuru gürültü çıkararak çalıştı ve yüksek oranda kendi gürültüsünde boğuldu. Farioli doğru bir oyun kurgulamıştı ve bu oyundan sonuç almak mümkündü. Ama oyuncular o oyunu oynayacak beceri ve özgürlük karakterini sergilemeyince, bu oyunun panzehrini elinde tutan Avcı maçı ve oyunu alıp götürdü.

Güvercin ürkekliği şampiyon yapmaz

Trabzonspor maçı kişisel çabalar sonucu aldı demek haksız olmasa bile, gerçeğin sadece yarısını ifade eden bir tespit olur. Trabzonspor kendi kalesini çok doğru biçimde savundu. Top rakibe geçince bütün oyuncular savunma pozisyonlarını güçlendirdi. Zaten bu sezon Trabzonspor'un başarısında en büyük rolü oynayan bu defansif reflekslerdir. Ama sadece savunma bir takımı şampiyon yapmaya yetmez. Yetse bile o şampiyon, şampiyonlar liginde tel, tel dökülür.

Farioli Torrent’e karşı

Galatasaray genç ve dinamik bir takım, bazı şeylerin zaman alacağını ben de biliyorum ama zamanı böyle zırva şeyler ile harcamak hiç doğru değil. Sağlam bir oyun planı için sabretmek doğru ama o oyun, bu oyun değil.

Maçın ruhu Kürtçe aklı Türkçe

Boşuna her maçın ruhunu taraftar temsil ediyor denilmiyor. Amedspor taraftarı maçın ruhu olduğunu bu maçta da kanıtladı. Maçın ruhu kesinlikle Kürtçenin direnişçi karakterinin sonucuydu. Taraftar, nasıl bir hayat yaşıyorsa ve bu hayatın sorunlarını çözmek için nasıl bedeller ödüyorsa öyle ve ona uygun bir direniş ruhunu sahaya taşıdı ve maça egemen kıldı.

Galatasaray umduğumdan daha iyi

Yorgunluktan kaynaklanan iki hata ve iki gol. Tabelaya bu yansıdı. Ama oyun kesinlikle Galatasaray'ın doğru yolda olduğunu gösterdi. Biraz daha fit ve dikkatli bir Galatasaray sadece kazanmaya devam etmeyecek, eğer sabır gösterilirse, bu oyunla Domenec Torrent Galatasaray şahsında belki Türk futbolunun kaderini değiştirecek.

Galatasaray’ın sabırdan başka hiçbir şeye ihtiyacı yok

Barcelona’da Bayern Münih’te ve son olarak Manchester City’de bu baş döndürücü oyunun hamurunu yoğuran adamlardan birisi şimdi Galatasaray fırınında işbaşı yaptı. Bu adamın zamana ihtiyacı var. Herkes bildiklerine ve yaptıklarına saygı duyarak ona ihtiyaç duyduğu zamanı tanımalıdır.

Olympos dağındaki Terim

İddiasına girerim, bu oyunu dünyanın bütün teknik adamlarına göstersek, söyleyecekleri ilk ve belki tek şey zulüm olur. Ne Guardiola ne Klopp ne de Marcello Bielsa, kendi oyuncularını böylesine gayri insani koşullara terk etmez, onlara bunu reva görmez.

Trabzonspor’un oyunu müphemleşiyor mu?

Trabzonspor birinci bölgesine, dört kişiyle baskı yapan Başakşehir, Trabzonun her vuruşundan sonra geriye koşma zahmetine katlanmadan, uzun topları, toplayarak, Trabzonspor yarı sahasında kalmayı başardı. Ve ister inanın ister inanmayın, bu durum doksan dakika sürdü ve maçın o-o bitmesini de sağladı. Okaka, Visca, Aleksiç ve Gulbrandsen’nin gölge ve yalancı birinci bölge baskısı, Trabzon'u gitar teli gibi germeye yetti.

Gövdesiz oyun ve arızalı derbi

Beşiktaş ve Fenerbahçe çok benzer bir yapıda maça çıktı. Her iki takım da oynamak yerine, oynamamayı amaç edinmişti. Çünkü hakikatten o oyuncuların oynayabileceği bir oyun tasarlanmamıştı. Bir an tasarlandığını varsaysak bile, bunu sahaya yansıtacak olgun bir irade görmedik. Bu yanıyla derbi arızalardan geçilmedi. Söz gelimi her iki takım da geriden hedef ve seçenek gözeterek çıkmayı başaramadı.

Abdullah Avcı neden risk alıyor?

Zaten bütün rakiplerin gardı düşmüş. O zaman bu riskli oyun niye? Trabzonspor risksiz bir şampiyonluk istiyorsa, eski normaline geri dönmelidir. Savunmanın öncelikli olduğu o ustalaştığı oyuna.

Bilen aklı bilen akıl, Avcı oldu

Trabzonspor, Hegel’in ifadesiyle, ‘’bilen aklı bilen akıl’’ aklı bildiği için, kendini çok çabuk uyarladı ve maçı cebine koyup evine zaferle döndü. Abdullah Avcı, kendi aklında ısrar etmedi. Aklını geri çekti ve Fransceco’nun aklını okumaya başladı. Bulduğu çözümler de ona üç puan olarak geri döndü.

Terim’in deli fişek oyunu

Taraftarın oyunun temposunda belirleyici bir role sahip olduğu "pandemi futbolu’’ icra edilirken açıkça görüldü. Tribünlerden gelen enerji, oyunun hangi tempoyla oynanması gerektiğini belirliyor. Tempoyu taraftara havale eden Terim, Marsilya maçında, bu akıllı kararlılığının meyvesini ziyadesiyle aldı.

Ağır psikolojik derbi

Pereira, Terim’in bu maçı nasıl yorumlayacağını doğru okumuş; o nedenle dörtlü savunma ile oyuna başladı. Amaç alan savunmasıyla markaja gerek olmadan, Galatasaray hücumcularını etkisiz hale getirmekti. Plan kısmen başarılı oldu.