Deniz Varlı/Rize

Rize Pazar’da çay toplamaya gelen Afgan işçiyi silahıyla öldüren biri Afgan ve bir Türk iki kişiyi de yaralayan saldırgan Gökmen Topal’ın ifadesi cinayetin ırkçı motviasyonla işlendiğini ortaya koydu: “Yabancıların kaldığı eve girdim. Evde bulunanlara siz kimsiniz diye sordum? İki kişi biz Özbek Türküyüz dedi. Ben de onlara ‘Özbeksiniz neden Afganlı olarak kendinizi tanıtıyorsunuz’ dedim. Ben de Türk olduklarını duyunca rahatladım. O arada içeriye elinde poşet olan biri girdi. Ona da sordum o da bana Afganım dedi. Arkasından arkadaşım Murat Kurt girdi. Bunların burada ne işi var diye sordum. Murat da onlar benim işçim dedi. Ben de kendi çayını kendin topla dedim. O sırada Afganlı el kol hareketi yaptı. Ben de belimden silahı çıkardım. Alkolün etkisiyle şuurumu kaybettim ve Afganlının peşine düşerek ateş açtım. Ateş açtığım kişiyi daha öncesinden tanımıyorum. Onunla daha öncesinde herhangi bir husumetim yok.”

Sanki ilk defa oluyormuş gibi Rize’de rekor yağmur yağdığını anlatıyor yetkililer. Oysa rutubetin yüksek olduğu yaz sıcağında çokça yağmur yağdığını, bunun tedbiri alınmadığında felaketlere yol açabileceğini, bu bölge insanının dedesinin dedesinin dedesi biliyordu. Onlar evlerini buna göre yapıyor, derelerin yatağıyla, suyun akışıyla oynamıyorlardı.

Yaş çayı üreticiden alırken ‘Serbest Piyasacı’ olan özel firmalar, kuru çay satışında devletten regülasyon istiyor! Böylece yaş yaprak iken liberal olan çay, işlenip kuru çaya dönüştüğünde komünist oluveriyor.

Rize İkizdere Eskencidere vadisine yapılan taş ocağına direnen köylülerden Dursun Baş evinde arama yapılarak gözaltına alındı. Jandarmayı kapısında gören Baş’ın eşi Pervin Baş fenalaştı. Dursun Baş’a yöneltilen suçlama “THKP-C, TKP-ML terör örgütü propagandası yapmak.” 50 yıl önceki örgütlerden 2021 yılında gözaltına alınan Baş, ‘terör propagandası’nı 41 köylüye sokağa çıkma yasağını ihlalden kesilen 80 bin TL’lik para cezasına itiraz ederken yapmış.

Geleceği turizmde olduğu bütün ilgili kuruluşların raporlarında yer aldığı halde Doğu Karadeniz’in en değerli hazinelerini; dağlarını, yaylalarını, derelerini yok etme pahasına herkese ait alanlar özel mülkiyete dönüştürülüyor. Adına kâh taş ocağı deniyor kâh dere ıslahı…

Rize’nin İkizdere İlçesi Eskencidere Vadisi’nin yanı başındaki Gürdere Köyü’nün sakini kadınlı erkekli 50 Gürdereli, 17 gündür Cengiz İnşaat’ın iş makineleri ve 24 saat nöbet tutan Jandarma’yla patika yolun bile olmadığı sarp ve sık ormanlık alanda köşe kapmaca oynuyor. Sahurlarını yapıp sabaha karşı ormana iniyorlar; bazen tırmandığı ağaca kendini zincirleyen kadınlar, bazen de kovanlarından çıkan arılar makineye ‘dur’ diyor. İktidar çevreleri de yanlışın farkında ama “kibir” geri adım attırmıyor.