Yalım Eralp

Allah aşkına yapmayın

Bu büyüklük hastalığımızın nasıl tedavi edileceğini bilmiyorum. Elbette bir tedavisi vardır. Ancak, bu hastalığın bir “eziklik” psikolojisinin eseri olduğunu düşünmek yanlış olmaz. Tedavi böbürlenmek olmaz.

Yalım Eralp: “Trump, Ortadoğu’da barışın İran’dan geçtiğini düşünüyorsa, haksız sayılmaz”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Suriye ile ilişkilerde artık iyice talepkâr bir hale geldik. Esad’dan bir beyanat yok. Bizden ise iki günde bir, "Efendim, bekliyoruz," diye açıklamalar geliyor. Trump’ın ekibinden Elon Musk, Birleşmiş Milletler’deki İran temsilcisiyle görüşmüş. Belki daha önce gizli görüşmeler olmuştur ama bu açık bir görüşme. Eğer Trump, Ortadoğu’da barış ve sükûnetin İran’dan geçtiğini düşünüyorsa, çok da haksız sayılmaz.

Uzlaşı neden bir sanattır?

Diplomasinin anavatanı sayılan İngiltere’de, bizdekinin aksine, taviz sözcüğü ayıp sayılmaz. Bu nedenledir ki, İngiliz İmparatorluğu uzun sürmüş ve bu sömürgeci ülke, diğer sömürgecilerin aksine, vuruşarak değil uzlaşarak çıkmıştır. Bu ülkelerde, İngilizce halen hakim dildir ve trafik İngiltere’de olduğu gibi hâlâ soldandır! Evet sömürge sürecini unutmuyorlar. Ama kinle de siyaset yapmıyorlar. Kuran’da da kalplerde kin taşınmaması istenmiyor mu?

Yalım Eralp: “ABD seçimini yaptı. Peki şimdi ne olacak?”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: "En büyük kaybı Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski yaşayacak gibi görünüyor. Muhtemelen askeri yardımlar azaltılacak veya hiç verilmeyecek. Netanyahu güçlenmiş olacak çünkü Trump, Netanyahu'dan daha fazla Netanyahu’cu. O kadar ki, "Eğer Harris’i seçerseniz İsrail Devleti ortadan kalkar," diyecek kadar ileri gitmişti. İklim değişikliği arka plana atılacak, göçmenler sınır dışı edilecek… Daha da bilinmeyen bir dünyaya girmek üzereyiz."

ABD sefiri 1999’da Öcalan için bana ne demişti?

Hani Kürt meselesi yoktu da Batılılar uydurmuştu? Bahçeli’nin söylediklerini bir Batılı söylese Sevr hezeyanı tavana vururdu. Unutmayalım ABD ve AB 1990’lı yıllarda” Kürt sorununu hal edin” dedikçe “bizi bölmek istiyorlar” diyorduk. Öcalan’ı bize teslim ederken asmayın şartı koyan ABD idi. Bana Öcalan’ın tesliminden bir gün öncesi bilgi veren ABD Sefiri Sam Brown, “asmak yok” diye tekrarlamıştı. Kürt vatandaşların oylarının önemi ortaya çıkınca Kürt meselesi aniden var oldu! Aslında Kürt sorunu olduğunu bilen zamanın Başbakanı Çiller’e “meseleyi Meclis’te tartışmak gerek” diye önerdiğimde herhalde siyasal nedenlerle göze alamadı.

İmparatorluk geçmişimiz AB konusunda engel mi oldu? (1)

Aralık 1999'da Türkiye, Avrupa Birliği’ne resmen aday olmuştu. Herkes memnun ve umutlu idi. Hollandalı bir dostum diplomat “korkarım bu Avrupa Birliği normlarını beceremeyeceksiniz. Zira imparatorluk geçmişiniz, aşırı milliyetçilik ve gelecekten ziyade geçmiş ile yaşamanız buna mâni, dini farklılık değil” demişti.

Yalım Eralp: “Biden’a İsrail yanlısı diye oy vermeyecek Araplar, daha İsrail yanlısı Trump’ın önünü açıyor.”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor: Biden’ın İsrail yanlısı tutumu nedeniyle bazı Araplar ve Siyahiler oy vermeyeceklerini söylüyor. Peki, sonuç? Daha İsrail yanlısı olan Trump seçilecek. Amerikan halkı bu analizi yapabilecek kapasitede değil, özellikle Orta Amerika’da bu analiz yeteneği zayıf. Avrupa seçmeni gibi değiller. Yani ne olacak? Kürtaj karşıtları mı, mülteci karşıtları mı kazanacak? İş, bu seviyeye kadar inmiş durumda.

Yalım Eralp: Batı’da İsrail’i destekleyen ülkeler ile halkları arasındaki makas açılıyor

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Halkımız merak ediyordur, 'Batı ülkeleri neden İsrail’i destekliyor?' diye. İsrail, yarım asırdan fazladır kendini Hristiyan Batı’nın bir parçası olarak tanıttı ve bunu başardı. Ancak Batı’da ülkelerle halklar arasındaki bu makas giderek açılıyor. İleride ateşkes olsa da Orta Doğu’da barışın hâkim olacağına inanamıyorum. Çünkü öldürülenlerin yakınları, 20 yıl sonra yeni bir Hamas veya Hizbullah kurabilir.

Yalım Eralp: “İsrail kendi meşruiyetini sorgular hale geliyor”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Amerika'nın İsrail üzerindeki baskısı giderek azalıyor. Tam tersine, Netanyahu Amerika'ya baskı yapıyor. Irak çatışmanın dışında kalmaya çalışıyor ve "Benim üzerimden, benim hava sahamdan İran'a saldırmayın" diyor. Diyelim ki savaş bitti, oraya barış gelmeyecek. Orada ölenlerin yakınları intikam almak isteyecektir. İsrail, kendi meşruiyetini sorgular hale geliyor diye düşünüyorum.

Futbol sadece spor değildir bazen de siyasettir

Nüfusu İstanbul’un büyük ilçelerinden biri kadar olan Letonya’nın şampiyonu takımı, kulüp değeri şampiyon takımımızın otuzda biri olan, keza Letonyalı oyuncuların maaşı bizimkilerin kırıntısı iken şampiyon takımımıza çelme takıyorsa… Futbol biraz siyaset ve büyük ölçüde zihniyet ve akıl demek.

Yalım Eralp: “Türkiye, BM kararı olmayan Batı yaptırımları nedeniyle BRICS’e katılamayabilir”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Türkiye'nin BRICS üyeliği önünde bir engel var gibi görünüyor. BRICS'in kurallarına göre, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin onaylamadığı yaptırımlar, üyelere uygulanamıyor. Bu kural Rusya tarafından getirildi. Türkiye ise, Güvenlik Konseyi kararı olmadan ABD ve Batılıların yaptırımlarına katılıyor ve bunu ilan ediyor. Eğer "Ben uygulamıyorum" derse, Batılılarla sorun yaşayabilir. Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın yaptırım uygulayan bir ülke BRICS'e katılamıyor.”

Zengezur Koridoru ve nükleer gerilim: İran’ın stratejik hamlesi

Bugünlerde başı İsrail ile dertte olan İran, Zengezur Koridoru’nun açılmasından oldukça endişeli görünüyor. Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir barış anlaşmasının imzalanacak olmasından memnun değil. Bu ihtilafta İran, sessizce Ermenistan’ı destekledi. Bunun başlıca iki nedeni vardı. İlki, İran’daki önemli sayıda Azeri kökenli nüfustan rahatsız olması. İkincisi ise, Azerbaycan’ın Ermenistan ile meşgul olması İran'ı rahatlatıyordu. Ancak, Zengezur Koridoru’nun barışçı bir çözüme kavuşması, İran’ın Ermenistan ile olan bağlantısını kesecek. Nahçıvan-Azerbaycan-Türkiye bağlantısını sağlayacak.

Hadi Oradan!

İki haftalığına Bodrum Gündoğan Küçükbük'teydim. Ana caddeyi sel götürüyordu. Belediyeye ve esas sorumlu olan Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne durumu anlattım. "Okulların başlamasını bekledik, bütün boruları değiştireceğiz," dediler ve ben ayrılırken bu iş yapılmaktaydı. Görebildiğim kadarıyla şikâyet yapılana kadar oranın ahalisi oldukça duyarsız göründü bana. “Cahil” denilen köylüler ise daha duyarlı.

Yalım Eralp: “S-400’leri İncirlik’e yerleştirme karşılığında F-35’e geri dönüş büyük zafer olarak lanse edilir”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Sayın Cumhurbaşkanı'nın BM’de yapacağı konuşmanın tonu kritik bir öneme sahip. Bunun sebebi şu: Kathimerini gazetesi, Türkiye'nin S-400'lerinin Amerikan kontrolüne, yani İncirlik üssüne yerleştirilmesi karşılığında F-35 programına geri dönebileceğimizi yazdı. Eğer böyle bir şey olursa, bu büyük bir zafer olarak lanse edilecektir.

Ahlak ve dış politika: Riyakarlık sanatı

Dünya, Immanuel Kant’ın hayal ettiğinden ziyade Niebuhr’un tanımına daha yakındır. Belki de durumu en iyi anlatacak ifade, dış politikanın moral veya immoral olmaktan ziyade “amoral” olduğudur; yani ahlak veya ahlaksızlık ile nitelenemez. Ahlakla ilişkisi yoktur.

Önce Amerika : Bir diğer ifade ile içe kapanış

İşin en ironik yönü dünyanın en büyük demokrasisi olduğunu söyleyen Amerika bir sabıkalı ile eski savcı arasında seçim yapacak. 10 Eylül TV karşılaşmasında da eski savcı tartışmaya hakimdi. Eski Başkan Trump milliyetçi bir söylemle Amerika’nın artık başkalarına yardım yerine kendi içinde ekonomisini güçlendirmeyi, mülteci akınını durdurup Amerika’nın “beyaz ırk” olarak devam etmesini istiyor. Söyledikleri tutarsız. Amerika artık beyaz olamaz. Mültecilerden meydana gelen Amerika işçi gücüne yani mültecilere muhtaç. İçine kapanık ve ticarette korumacı Amerika dünya ticaretinde oynadığı ezici üstünlüğü ve doların hakimiyetini nasıl devam ettirecek! Herhalde Putin de Çin lideri de aksini söyleseler de Trump’ı destekler.

Yalım Eralp: “Erdoğan-Sisi görüşmesinden kazançlı çıkan Sisi’dir. Çünkü 200 milyon dolarlık yatırım yapacağız”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Diplomaside riyakârlığın sanat haline geldiği bir dönemdeyiz. Erdoğan-Sisi görüşmesinden bence kazançlı çıkan Sisi'dir. Çünkü biz 200 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Birçok tekstil şirketimiz Mısır'a taşınıyor. Kendi işsizliğimizle mücadele ederken, Mısır'daki işsizliğin azalmasına katkıda bulunmak hoş bir şey değil. Akıllıca bir şey de değil.

12 Ada Meselesi

Belirli bir konuyu tartışırken zamanın koşullarına da bakmak gerekir. Türkiye’ye yapılan adalar önerisi büyük ölçüde ciddiyetten yoksun. Üstelik harbin galipleri arasında bu konuda mutabakat da yoktu. Hükümet, boğazlar konusunda olası Sovyet taleplerinden endişeli idi. Yunanistan harbe girmiş ve Alman işgaline uğramıştı. ABD ve İngiltere’nin gözünde 'mağdur' idi. Bu bakımdan adalar konusunda bize nazaran avantajlı konumdaydı. Ancak adalar konusunda açıkça ilgisiz olduğumuzu hemen ilan etmek doğru muydu? Benim tereddütlerim bu konuda.

Yalım Eralp: “BRICS’e yapılan başvuru, 1950’den beri yüzümüzü çevirdiğimiz Batı’dan bir uzaklaştığımızı gösteriyor.”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Şimdi Etiyopyalı, Mısırlı bir grupla beraber olacağız. Peki, BRICS’in amacı nedir? Batı’nın sistemini bozmak. Her memnuniyetsizlik yön değiştirmeye yol açacaksa, Türkiye’nin sıkıntısı çok büyük olur. Bu itibarla, bu adım, 1950’den beri yüzümüzü çevirdiğimiz Batı’dan bir ölçüde yüzümüzü başka yöne çevirmek demektir. Her ne kadar “Biz köprüyüz” desek de, Allah aşkına, Türkiye’nin köprülüğüne kim ihtiyaç duyuyor? Bunlar içi boş laflar.

Yalım Eralp: Sisi ile Doğu Akdeniz deniz bölgeleri meselesi konuşulacak

Yalım Eralp ile Dünya Dönyor’da bu hafta: “Mısır Devlet Başkanı Sisi'nin Türkiye ziyareti 4 Eylül'de gerçekleşecek. Şimdi, Sisi ile neden aramızı düzeltmek istiyoruz? Bu, Doğu Akdeniz'deki deniz bölgelerinin paylaşımıyla ilgili. Biliyorsunuz, Mısır ve Yunanistan bir anlaşma yaptı. Biz de Libya ile anlaşma yaptık. Aslında her iki anlaşma da devletler hukuku bakımından geçerli değil. Çünkü anlaşmalar birbirini kesiyor ve taraflar arasında anlaşma olmadan deniz hukuku sözleşmesine göre bunların hukuki geçerliliği yok.

Azerbaycan artık Putin’in Kafkaslarda gidebildiği tek ülke

Gürcistan ve Ermenistan, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin statüsünü kabul etti. Mahkemenin Putin hakkında yakalama kararı var. O iki ülkeye gidemiyor. Geriye Azerbaycan kaldı. Azeriler dengeli politika izlemeye çalışıyor. Üstelik Azerbaycan fosil yakıt zengini. Putin’in Azerbaycan ziyaretinde Hindistan, İran, Azerbaycan, Hazar Denizi, Rusya rotalı bir koridor ortaya çıktı. Rusya uzun zamandır bunu amaçlıyordu. Bu, Batı yaptırımlarından kaçış yolu.

Yalım Eralp: “Sinn Féin – İrlanda örneğinde olduğu gibi Hamas da bu işin bir parçası olacak”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın konuşmasından anladığım kadarıyla artık Gazze ve Filistin otoritesi arasındaki ayrımı sona erdirmek istiyor. Yani, Filistin'i bütünleştirmek istiyor. Bana göre, sonunda Sinn Féin, İrlanda örneğinde olduğu gibi, Hamas da bu işin bir parçası olacak. Tabii sivil olarak. Ateşkes görüşmeleri yılan hikayesine döndü. Biden, "yaklaştık, geliyoruz, oluyor" gibi laflar ediyor, ama ortada bir şey yok. Herkes sıkıldı, umudunu da yitirmiş vaziyette.”

Olimpiyatların ardından

Olimpiyatlara katılan kadın sporcularımız erkeklerimizden daha başarılı. Hele filenin sultanları. Lütfen onlarla ve özellikle Ebrar ile uğraşmayın. Onlar uluslararası planda adımızı duyuruyor. Bu olimpiyatlarda dikkatimi çeken şey özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde siyahi sporcuların o ülkelerce çok iyi kabul görmesi. Sporun siyahı - beyazı olamaz. Ayrıca, sporcularda kadın-erkek eşitliğine dikkat edilmiş. Tabii, kadınların kıyafetleri ile uğraşan yok ! Olimpiyatlar bizde yapılacak olsa kadın kıyafeti sorununu dünya görecek !

Teknoloji başa bela mı?

Teknoloji 20 ve özellikle 21’nci asırda akıl almaz bir hızla gelişti ve gelişmeye devam ediyor. Benim neslim ve bilhassa ben bu gelişmelerin çok gerisinde...

Yalım Eralp: Olimpiyatların Türkiye’de yapılmasına karşıyım. Kim olimpiyatları yaptıysa, ciddi ekonomik krize girdi

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: Paris Olimpiyatları’nın açılışı çok görkemli oldu. Türkiye de olimpiyatları kendi ülkesinde yapmak istiyor. Ben olimpiyatların Türkiye'de yapılmasına karşıyım. Kim olimpiyatları yaptıysa, Amerika hariç (çünkü orada şirketlerin parası söz konusu), ciddi ekonomik krize girdi. İspanya girdi, İtalya girdi, Yunanistan girdi, İngiltere bir ölçüde girdi. Yani bu çok pahalı bir iş. Getirisi, götürüsünden daha mı fazla bilmiyorum. Ama Fransa ekonomisi bundan çok ciddi etkilenecek diye düşünüyorum.

Yalım Eralp: Erdoğan’ın Abbas’a çıkışının sebebi, Hamas-El Fetih yakınlaşmasının Çin’de yapılması

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “El Fetih ile Hamas arasındaki yakınlaşmayı bir Uzak Doğu ülkesi, Çin sağladı. Çin, dünyaya kendi vizyonunu koymak istiyor. Biz “Orta Doğu bizden sorulur” diyorduk. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Abbas'a çıkışının sebebi, bu yakınlaşmanın Çin'de sağlanması. Türkiye Orta Doğu ülkesi, Çin Uzak Doğu ülkesi. Bu, Türkiye bakımından biraz acayip kaçtı.”

Meslek hayatıma Kıbrıs dairesinde başlamıştım, 35 yıl önce emekli oldum hala Kıbrıs meselesi var

Yıllarca önce rahmetli Denktaş’ın avukatı sadece elden dağıtılan ve bakan rahmetli İlter Türkmen, Mehmet Ali Birand ve benim için “Şarlatanlar” başlıklı bir kitap yayınlamıştı. Dava ettim ve kazandım. Bunun için yıllarca önce KKTC’ye gittiğimde bir dağa “bizi kurtarıcıdan kurtarın” yazılmıştı. Meslek hayatıma Kıbrıs dairesinde başlamıştım. Bu beni çok yaralamıştı.

Yalım Eralp: “Biden’ın adaylıktan çekilmesi yetmez. Başkanlıktan da çekilip Harris’i koltuğa oturtması lazım”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Kamala Harris Kaliforniya başsavcılığı yapmış, cerbezeli birisi, sempatik birisi. Biden'in adaylıktan çekilmesi yetmez. Başkanlıktan da çekilip Kamala Harris'i cumhurbaşkanlığına oturtması lazım. Bu Kamala Harris'e daha büyük bir görünüm sağlar, elini kuvvetlendirir.”

Eşek ile Fil arasında sıkışmak

Amerikan siyasetinde 18’inci asırda Demokrat Partinin sembolü eşek ve gene aynı asırda Cumhuriyetçilerin sembolü fil olarak seçilmiş. Amerikan seçimleri bütün dünyayı etkiliyor. Amerikan halkı bu seçimde eşek ile fil arasında sıkışmış durumda.

Yalım Eralp: “Amerikan toplumu hasta bir topluma dönüştü”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Eski ABD Başkanı Trump’a yapılan suikast girişimi adeta Amerika’da bir gelenek haline gelmek üzere. Kennedy ve Lincoln öldürüldü; Reagan’a ve Trump’a teşebbüs yapıldı. Yani Amerikan toplumu, bana kalırsa, hasta bir topluma dönüştü. Avrupa demokrasisinin Amerikan demokrasisinden çok daha sağlam olduğu ortaya çıkıyor. Evet, zor ama sağlam.”