Yalım Eralp

“Hindistan laik ve demokratik olma özelliğini yitiriyor”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Gazze konusunda ABD iki devletli çözümden yana olduğunu söylemekle birlikte Filistin’in BM üyeliğini önledi. İsrail’in bir tugayının insan haklarını ihlal ettiğini söylerken Kongre’den 15-16 milyar dolarlık yardım geçirdi. Bu kadar çelişki ancak ABD’ye nasip olabilirdi.”, “Hindistan’da da seçimler var. Ben Hindistan’da görev yaptım, Modi’yi de tanıdım. Öyle gözüküyor ki bu seçimlerden sonra Hindistan eskisi gibi olmayacak.”

Dünyanın ihtiyacı olan dostluk değil “yumuşama” (detente)

İran, Orta Doğu’da önemli aktörlerden birisidir. Şii dünyasının başta gelen aktörüdür ve Orta Doğu’da birçok sıkıntının arkasında vardır. Oyun kurucu iddiasındaki ABD, İran’ı görmezden gelmemelidir. Hatadır. ABD’nin İran’a yaklaşımında bir ölçüde İsrail etkisi de vardır. Bu alandaki yumuşama içinde bulunduğumuz bölge yönünden çok önemlidir. “Kenara” itilen İran nükleer ülke olabilir.

“İsrail-İran gündemiyle toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde, birkaç ülke dışında herkes takım tutar gibi konuşmalar yaptı”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Anlaşılan Biden çok baskı yaptı, Netanyahu İran’ın bu saldırısına cevap vermeyeceklerini söyledi. Ama konuşulan şu: Bunun karşılığında pazarlıkta ne aldı? Ya para, ya silah ya da Refah’a girme izni aldı. Bunlar konuşuluyor.”, “Yunanistan eski maliye bakanının zoomdan katılacağı Filistin yanlısı bir etkinliği yasakladı. Dünyada ifade hürriyeti diye bağıran Batılılar, konu İsrail’e gelince ifade hürriyetini kısıtlayabiliyorlar.”

“Güvenlik Konseyi’nin Suriye’deki İran Konsolosluğu’na saldırıyı da kınaması lazım, yoksa karar geçmez”

Emekli büyükelçi Yalım Eralp: "Suriye'deki İran konsolosluğuna yapılan saldırı devletler hukukuna aykırı. İran buna yani Birleşmiş Milletler yasasının 51. maddesine dayanarak İsrail'e füzeler yolladı.", "Eğer dengeli bir karar isteniyorsa Suriye'deki İran Konsolosluğu'na da saldırının kınanması lazım. Yani iki devletin de beraber kınanması lazım. Aksi takdirde hiçbir Güvenlik Konseyi kararı geçmez."

Evet benim, Monşer! | Singapur hayaliyle yola çıkıp Sri Lanka’ya getirilen 200 Türk mülteci..

Emekli Büyükelçi Yalım Eralp anlatıyor: “Hindistan’da görev yaparken itimatname sunmak için Sri Lanka’ya gittim. İndiğimde Hindistan çıkartma yapıyor, top sesleri duyuluyordu. Sri Lanka’da beni karşılayan fahri konsolos bana 200 kadar Türk mültecinin ülkeye geldiğini söyledi. Şaşırdım. Kim Sri Lanka’ya iltica eder dedim. Meğer bir sahtekar ‘sizi Singapur’a götüreceğim’ deyip Sri Lanka’ya getirmiş Türkleri. Fahri konsolos 2 ay boyunca onları yedirdi içirdi, sonra bir gemi aldı götürdü onları…”

İki benzemez, birbirlerine benzemeye başladı: İsrail ve Rusya

Rusya açıklanmış resmi nükleer güç. İsrail ise resmi olmayan nükleer güç. Her iki ülke de kendilerini hukukun üstünde görüyor. İsrail, BM Güvenlik Konseyi’nde ABD destekli. Adeta vetosu var; ABD sayesinde. Rusya ise veto hakkına sahip Güvenlik Konseyinin daimi üyesi olduğundan. İsrail ve Rusya Uluslararası Adalet Divanı kararlarını zorunlu görmüyor.Her iki ülke de soykırım ithamıyla Adalet Divanı önündeler.

Türkiye’nin AKKA’dan çekilmesi bir savaş hazırlığı mı?

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor: “Türkiye’nin askıya aldığı AKKA anlaşması zaten fiiliyatta bitmiş, olmayan bir anlaşma. Ukrayna harbinden sonra yeniden bir AKKA’ya ihtiyaç var.”, “’Türkiye harbe girecek, onun için anlaşmayı askıya aldı’ diyenler var. Bu doğru değil. Türkiye’nin güneydoğusu zaten alan dışı kabul edilmişti.”

Avrupalı NATO

AB üyeleri savunma çaba ve sanayilerini daha entegre hale getirmelidir. Sadece daha fazla para sarf etmek yeterli olmaz. Savuma sanayi alanında ciddi işbirliği gerek. Ukrayna’nın da önemli bir savunma sanayi geçmişi ve deneyimi vardır. Bazılarınca NATO üyesi mi değil mi diye sorgulanan Türkiye de Avrupa’nın bu çabalarına dahil edilmelidir. Türkiye stratejik önemine ilaveten gelişen savunma sanayiine sahip oluyor. Önemli bir orduya sahiptir. Böyle bir gelişme, Türkiye’nin lehine olduğuna kadar Avrupa’nın da çıkarınadır.

“Avrupalılar Erdoğan’ın da yenilebildiğini gördü, artık CHP’yi daha çok dikkate alacaklardır”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor: “Erdoğan’ı yenilmez gören Avrupalılar şimdi onun da yenilebileceğini gördü. Şimdiye kadar Türkiye’ye gelen yabancı devlet adamları ana muhalefet partisini ziyaret etmiyorlardı. Ama bundan böyle CHP ile özellikle Avrupa’daki sosyal demokratlar ile bir bağ kurulacak. Türkiye’ye yatırım yapacaklarsa bunu bu belediyeler üzerinden yapacaklar diye düşünüyorum.”

“Adalet Divanı’ndan soykırım kararı çıkması giderek kesinleşiyor çünkü…”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Adalet Divanı’ndan soykırım kararı çıkması giderek daha da kesinleşiyor. Çünkü Roma Hukuku’ndan gelen bir kavram var: Medeniyetin vicdanı. Eğer Adalet Divanı “Bu bir soykırım değildir” derse ağırlığı tamamen kaybolur ve bundan böyle işlevsiz olur. ABD ile ilişkilerde ipler Netanyahu’nun elinde. Biden seçim sebebiyle fazla hareket edemiyor. İki devletli çözüm fikrini kabul edenlerin sayısı ise artıyor. Hatta dört Avrupa üyesi “Biz Filistin devletini tanımaya hazırız” dedi. Bu önemli bir gelişme çünkü Filistin devleti ne kadar çok tanınırsa iki devletli çözüm o kadar yerleşir.”

Dünya vicdanı bunu nasıl kaldıracak?

Netanyahu Hükümetinin derdi Hamas’ı yok etmek değil. Rehineler ikinci planda. Dert Filistinlileri sürüp o toprakların üzerine oturmak. Adalet Divanı ise karar için elini çabuk tutmalı. Hukuki inceliklerin zamanı değil. İsrail’in yaptıklarını görmezden gelirseniz bundan böyle bütün saldırılara yol açarsınız. Rusya’yı nasıl kınarsanız bundan sonra!

Teröre ve şiddete cevap vermek ama nasıl?

Terörist olaylara karşı ne yapmalı sorusuna uzmanlar farklı çözümler arıyor. Şiddete aynı şiddetle cevap vermek insanı ve devletleri şeytana dönüştürebilir. İsrail’de olduğu gibi. Demokratik bir ülkeyi otokrasiye çevirebilir. Mesele bu kadar önemli. Avusturya Arşidükü Ferdinand’ın Bosna’da 1914 yılında katline gösterilen tepki, Birinci Dünya Harbi’ne yol açmıştı.

“Amerika İsrail’e bağırıyor, çağırıyor ama silah yardımını kesmiyor”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor: “Gazze'de tabii insani yardım şimdi deniz yoluyla ulaşıyor. Deniz yoluyla yardım edilmesi demek Biden'ın Netanyahu'ya boyun eğmesi demek. Çünkü bu, İsrail'in kurduğu kara ablukasını meşrulaştıran bir şey”, “Demokrat Parti'nin önde gelenleri artık Netanyahu'nun gitmesi gerektiğini söylüyorlar. Amerika bağırıyor, çağırıyor ama silah yardımını kesmiyor. Üstelik Amerikan kanunların da insani hukuka aykırı durumlarda silah yardımı kesilebilir maddesi olmasına rağmen. Ama lafla gitmiyor adam”, “Amerika eğer silah ve mühimmat yardımını durdurursa İsrail'i de durdurmuş olur. Ama seçim arifesinde bunu göze alabilir mi?”

ABD’nin vahim hatası Rusya’ya nasıl hediye oldu?

Gazze’deki harp ve Amerika’nın tutumu Putin’e inanılmaz nefes aldırdı. Herhalde Putin , Biden ve Netenyahu’ya şükran dolu olmalı. Hem de Rusya’da Başkanlık seçimi sırasında Putin’in rakiplerini çeşitli şekillerde bertaraf ettiği bir dönemde. Putin’in otokratik Rusyası son derece tehlikeli bir ülke. Şimdi Moldova’yı tehdit ediyor. Rusya’daki sözde Başkanlık seçiminde hukuken Moldovya’nın parçası ama Rusya’nın hakimiyetinde olan Transdinyester’de oy verme sandıkları kurdu. Moldovya’nın haklı protestosuna karşı Rus Sefirinin cevabına bakın: “Ülke dışında olan Rus vatandaşlarının oy verme hakkı var.”

Fiziki cesaret mi medeni cesaret mi?

Son zamanlarda kişisel medeni cesaret göstererek sonunda ölen Rusya lideri Putin karşıtı Navalny oldu. Filistinlilere hürriyet diyerek kendini yakan Amerikalı asker hem fiziki hem medeni cesaret gösterdi. Birçok devlet ve kişi İsrail’in yaptığı soykırım derken Güney Afrika ağzında gevelemeden Adalet Divanı’na başvuruverdi. ABD Başkanı Biden ise en ufak medeni cesaret gösteremiyor. Bakalım dünyamızda hangi devlet medeni cesaret gösterip ABD’nin Gazze’de soykırıma ortak olduğu görüşüyle Adalet Divanı’na başvuracak.

“Bir gün medeni cesaretini toplayan bir devlet ABD’yi soykırıma ortaklıkla itham edebilir”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Zelensky bizim de esir değişikliği gibi konularda araya girmemizi istedi”, “Bir gün medeni cesaretini toplayan bir devlet ABD’yi soykırıma ortaklıkla itham edebilir”, “Gazze’de her halükarda olan zavallı Filistinlilere oluyor”, “Gazze konusunda bütün uzmanlar ve siyasetçiler ABD’nin deniz yoluyla yardım teklifini gülerek ve üzülerek karşılıyorlar.”

Çin Tayvan’a saldırırsa ABD ne yapacak?

Çin Tayvan’a askeri bir harekatta bulunursa ABD ne yapacak? Soru bu. Ya da Çin Tayvan’ı Sovyetlerin bir zamanlar Berlin’i abluka altına aldığı gibi yaparsa ABD’nin tutumu ne olur? Kısacası ABD, Tayvan saldırıya uğrarsa onu korur mu? Başkan Biden ağzından kaçırıp korur deyiverdi; sonra düzeltildi. Belki de ağzından kaçırmadı belirsizlik olsun diye. ABD deniz ve hava gücünün önemli kısmını Pasifik’te tutuyor. Görüleceği gibi, ABD tutumu sisler altında.

“CNN International Gazze konusunda CNN Türk’ün Gezi zamanı penguen belgeseli yayınlaması gibi yayın yapıyor…”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Türkiye'de Gezi olayları çıktığında CNN Türk'te çalışıyordum. Biz orada penguenleri gösterdik. Şimdi CNN International Gazze haberlerinin Kudüs bürosunun izniyle verilmesini protesto ediyor. Yani CNN International o zamanki CNN Türk'e dönmüş gibi. Adam kendini yaktı, Amerikan basınında fazla yer almadı…”, “İsrail sanki 'beni soykırım yapan ülke ilan edin' diye gayret sarf ediyor”, “Gazze konusunda Kamala Harris'in ifadeleri, ses tonu Biden'ınkinden farklı.”

Navalny ve Gazze

'Putin zaten yeniden seçilecek, ne gerek vardı Navalny'i öldürmesine?' diyenler var. Bazen liderlerin aklı gidiyor. Netanyahu gibi. 30 binden fazla sivil ölmüş Gazze’de. Uluslararası Adalet Divanı soykırım iddialarını incelediği gibi Filistin’in işgalinin uluslararası sözleşmelere aykırı olup olmadığı konusunu da incelemeye başladı. Soykırıma uğramış Museviler şimdi de soykırım yapmakla itham ediliyor.

“İsrail’in amacı Hamas’ı bitirmek değil, topraklarını genişletmek”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “ABD temsilcisi Adalet Divanı’nda komik duruma düşüyor”, “Liderlerin akıllarını kaybetmesi çok fena ama neyse ki önemli olan halkların akıllarını kaybetmemesi”, “Ukrayna savaşı Avrupa ve ABD’yi nasıl birleştirdiyse Gazze savaşı ise tam tersi bir etki yarattı.”

Ortadoğu’da modernleşme: Katar ve Suudi Arabistan’da neler oluyor?

Bir süredir özellikle Katar ve Suudi Arabistan’da değişimin adımları görülüyor. Suudi kadın güzellik yarışmasına katılıyor! Katar’da filarmoni orkestrası kuruluyor. Ünlü müzik grupları konserler veriyor. Futbolcular transfer ediliyor. İnancın önüne milliyetçilik geçmeye başladı. İsrail’in Gazze saldırısı yüzünden ABD ile daha yakın ilişki arzusu darbe yedi. Suudiler de Çin ile yakınlaşmaya başladı. Bu modernleşme adımları onları kısa vadede demokratik yapmayacak. Sadece daha milliyetçi, otokrat ve dünyaya daha fazla açılımcı yapacak.

“Hakan Fidan Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı ile görüşüp ‘Karar için çok gecikmeyin, gecikmiş karar karar değildir’ demiş. Çok iyi yapmış.”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu haftanın öne çıkanları: “Türkiye Navalny’nin ölümü hakkında en azından çok üzgünüz demeliydi”, “Filistin konusunda herkes endişe ifade ediyor ama önemli olan aksiyon almak. Bu konuda yapılacak çok şey var”, “Hakan Fidan Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı ile görüşüp ‘Karar için çok gecikmeyin, gecikmiş karar karar değildir’ demiş. Çok iyi yapmış.”

Kafkaslarda Barış: Azerbaycan-Ermenistan görüşmeleri

2020 savaşının Ermenistan’ın yenilgisi ile sona ermesinden sonra iki tarafın liderleri Aliev ve Paşinyan St.Petersburg’da buluşup barış anlaşması fikri üzerinde anlaştılar. Şimdiye kadar nisbeten kısa olduğu söylenen anlaşma için yedi taslak teati etmişler. Azeri tarafının “hadi” diye itelemesine rağmen Ermeni tarafı sanki işi ağırdan alıyor. Bunda Ermenistan iç politikası mı yoksa Rusya’nın menfi baskısı mı etken bilemiyorum. Barış anlaşması olunca Türkiye-Ermenistan ilişkileri de normalleşecek ve Ermenistan’ın yararına olacak.

Evet Benim, Monşer! | Yalım Eralp: “Washington’da Asala teröründen korunmamız için FBI bize tabanca verip atış talimi yaptırıyordu”

Emekli Büyükelçi Yalım Eralp, “Evet Benim, Monşer”de anılarını anlatmaya devam ediyor: “Washington’da görev yaparken “FBI bize kendimizi korumamız için sadece Amerikan polisinin kullanabildiği 38’lik tabancalardan verdi. Her ay atış talimi de yaptırdı”, “Bir diplomat arkadaşımızın evinin yanına akşam o mahalleden olmayan bir araba gelmiş. Bizim evde de bahçede ayak izleri görünce FBI’a telefon ettik. Helikopterlerle indiler. Bizim evdeki ayak izlerinin bir köpeğe ait olduğu anlaşıldı. Şüpheli araçta ise bir siyahi adam ile bir beyaz kadın sevişiyorlarmış… Mahalle ayağa kalktı tabii…”

“Netanyahu’nun amacı Trump’ın kazanması. Putin’in istediği şey de bu”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor'da bu hafta: “İki tane rehineyi kurtarmanın vermiş olduğu hızla devam edecek görünüyor İsrail. Hatta adeta Adalet Divanı’na ‘Beni soykırım yapan ülke ilan et’ dercesine devam ediyor. Bu arada Mısır ‘ben İsrail ile barış anlaşmasını askıya alırım’ diye bir tehdit savurdu. Katiyen, hiçbir tehdide boyun eğmeyecek Netanyahu. Onun amacı Trump’ın kazanması. Bu belli oldu. Zaten Trump’ın kazanmasını isteyen iki devlet başkanı var: Netanyahu ve Putin.”

“Dünya yönetimi ikinci sınıf insanların eline kalmış durumda”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Sisi Türkiye’ye gelmekten vazgeçmişti, şimdi Erdoğan onunla görüşmeye gidecek", “Ortadoğu’da ateşin düşmesi için Gazze’de ateşkes olması lazım. Oraya buraya bomba atarak bu işi durdurmak yanlış”, “Ateşkesi gerçekleştirseler rehineler serbest kalacak, insanlar rahat edecek. Bunu anlamayıp yanlışlar üzerinde devam etmek vahim bir hata”, “Dünya çok tehlikeli bir yere gidiyor gibi gözüküyor. Ortada çok ciddi bir lider yok Churchill gibi.”

BM yaptırımlarının çoğunun süresi doldu, İran’ın eli nükleer silah yapma konusunda şimdi daha serbest

İran üzerindeki BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarının önemli bir kısmının süresi 18 Ekim 2023'te doldu. Yaptırımların sona ermesinden sonra, İran Savunma Bakanlığı, Batılı tarafların tutumuna rağmen İran'ın "bu dönemi, gücünü ve doğruluğunu kanıtlamak ve ayrıca savunma yeteneklerini güçlendirmek için kullanılacak bir fırsat olarak gördüğünü" açıkladı.Şimdi ilgili Batılı ülkeler bu yaptırımları ulusal yasalar ile devam ettirecek. İran’ın eli nükleer silah yapma konusunda şimdi sanki daha serbest.

“Oyun kurucu” ve dünyanın hali

Devletler; gayrı meşru gruplar, çeteler ve kara para yoluyla sallanıyor. Demokrasilerde dahi halklar yönetimleri çeşitli nedenlerle protesto ediyor. Bazı devletler çaresiz… Devletlerin zenginleri daha zengin yapmalarına artık insanlar isyan ediyor. Bazı ülkelerde devlet adamları veya yakınları yolsuzluk ithamları ile mahkemelerde… Bazıları ise adeta kendileri çeteleşmiş. Bizde sokaklarda protestolar olmaması kimseyi yanıltmasın. Memnuniyet göstergesi değil. Genelde protesto yasak gibi… Bizde oyun yok; bir kurucu var.

Evet Benim Monşer | Yalım Eralp: “O zabıtları değiştirmek bana düştü ama bir kasa viskiye mal oldu”

Emekli Büyükelçi Yalım Eralp, “Evet Benim Monşer”de 40 yıllık diplomasi anılarını anlatmaya devam ediyor: “Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil ilk göreve geldiği sene BM’de Kıbrıs’taki Türklerden azınlık olarak bahsetmiş. O zabıtları değiştirmek bana düştü ama bir kasa viskiye mal oldu."

“ABD kendi kurduğu uluslararası sistemin tabutuna İsrail ile çivi çakıyor”

ABD 2’nci Dünya Harbi’nden sonra kurduğu uluslararası sistemin tabutuna İsrail eliyle çivi çakıyor. 1945 ve daha sonra Sovyetlerin çöküşünden sonra kurulan sistem çatırdıyor. Dünyada ABD ve Batı düşmanlığı yayılıyorsa bunu bizzat kendileri yaratıyor. Oyun kurucu ABD bırakın oyun kurmayı, oyuncak olmuş sanki.