Yıldıray Oğur

Bir zamanlar Ankara’daki Amerika…

Ne olduysa Eisenhower’ın Ankara ziyaretinden bir ay önce, programının belli olmasındansa birkaç gün sonra oldu. 5 Kasım 1959 gecesi, Çankaya yokuşunda, 49489 plakalı aracıyla gitmekte olan Ankara’daki Amerikan Yardım Heyeti’nde görevli Yarbay Allan Morrison, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nda görevli 21 erin içine hızla daldı.

Başka ne olmasını bekliyordunuz ki?

Türkiye’nin artık sıradan vatandaşlarının güvenliği için bile zayıf kalma, içine kapanma, kendisiyle didişme, etliye sütlüye karışmayan bir dış politikayla yola devam etme lüksü yok.

O eski aydınları özlerken…

Bugün, 10 yıl önceki o bildiriye imza atmış aydınların pek çoğunun altına imza attıkları ‘barış’ bildirisinde PKK’nın adı bile geçemiyor. Geçse AKP’ye karşı müttefikleri olan PKK’nın kırılacağından, güceneceğinden korkuyorlar.

Bu kez PKK’nın yenilmesine izin vermek…

PKK bugün köşeye sıkışmış durumda. İlk defa sadece devlet karşısında değil, esas Kürtler karşısında. PKK’nın peşine takılmış HDP’nin söyleyecek sözü kalmadı.

Cuma’dan Pazar’a nasıl gelmiştik?

Cuma günlerinin resmî tatil ilan edilmesini laik Cumhuriyet’e borçluyuz. Hilafet ilga edilmiş, alfabe, takvim, giyim kuşam değiştirilmiş, tekkeler türbeler kapatılmış, Kur'an, ezan Türkçeleştirilmiş ama nedense bütün bunlar olurken cuma günleri resmî tatil olarak kalmıştı. Taa ki 27 Mayıs 1935’e kadar.

Fikirleri X-ray cihazlarını öttürecek aydınlar üzerine…

Sahiden araya girip silaha, şiddete net biçimde karşı çıkacak bir aydınlığa ihtiyacımız var. PKK’ya çözüm sürecinde sınır dışına çekilmeyi konuşurken “niye silah bırakıyorsun, daha hiçbir şey almadan” diye akıl vermiş insan hakları profesörlerinden barış elçisi olmaz çünkü.

2016 için bir dost tavsiyeleri… (1)

2016 yılında kendiniz için ve Türkiye için iyi bir şey yapın Erdoğan’ı kafanızdaki kötü adama benzetip mutlu olmak oyunundan vazgeçin, makul eleştirinin, muhalefetin önüne kazdığınız meczupluk ve nefret hendeklerini kapatın.

ODTÜ Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği

Bugün ODTÜ’nün devrimcileri, Kenan Evren’in 30 yıl önce ODTÜ Camii’ne direndiği gibi direniyorlar ODTÜ’de yeni bir mescide… Türkiyeli laiklerin İslam’la olan meselesi bir türlü bitmiyor. Bu temel takıntı darbecisiyle devrimcisini aynı davanın müritleri yapıyor bir anda.

‘Yetersiz yoldaşlıklar ve sahte dostluklar’

Görüşme sırasında Demirtaş’ın yüzüne bakarak “Suriye ve Irak devletleriyle beraber savaşan Kürtlere yardım edeceklerini” söyleyen Lavrov epey açık sözlüydü aslında. Onun için PKK’nın ve PYD’nin kıymeti ancak o dost ve müttefik devletlerle iş birliği yapmalarından geliyor. Demirtaş’ın o masada oturmasının sebebi de Türkiye’den nefretleri, Kürtlere dostlukları değil.

Dinle neyden…

Abdülhalim Çelebi Efendi İstanbul’da yerleştiği otelin balkonundan ya düştü ya da intihar etti. Kaldırıldığı Fransız hastanesinde hayatını kaybettiğinde ise sadece 49 yaşındaydı. Kapatılan Mevlana’nın türbesi iki yıl sonra 1927’de Konya Asar-ı Antika Müzesi olarak yeniden ziyarete açıldı. Ama 1925’den 1953’e kadar yeraltındaki ayinler dışında dervişler sema dönemediler.

Bitaraflık Bayramı kutlu olsun!

12 Aralık 1995’te BM Genel Kurulu’ndan geçen bir kararla Türkmenistan bütün dünyadaki cepheler, ittifaklara, pozisyonlara, gruplaşmalara karşı tarafsızlığını resmen ilan etti. Bunu ilan eden dünyadaki birkaç ülkeden biri olmakla övünen Türkmenler günlerdir bu millî bayramı kutluyor.

Zizek hakkında konuşmamız gerek

Zizek’in kibirli çağrısına uyup yazının başına oturanlar Türkiye-IŞİD ilişkisi hakkındaki fasaryasının en sefil örneklerinden biriyle karşılaştılar.

Hendeği taşerona kazdırmak…

Peki Ruslar ve İranlılar PKK’nın sadece medyalarını mı taşeron olarak kullanıyor? Ortada hiçbir gerekçe yokken, seçimlerden sonra Kürt şehirlerinin yoksul mahallelerini niye ateşe verdi PKK?

Cumhuriyet’in acıklı Sindirella hikâyesi…

Satı Kadın’ın adını Atatürk, Orta Asya’da bir Türk kadın kahramanının adı olan 'Hatı' ile değiştirmiştir. Artık adı Hatı Çırpan’dır. Ertesi günkü gazeteler şapkalı, ceketli, kravatlı bu köylü kadından bahsetmektedir.

Sessiz kalabalıkların sesini duymak

Cenaze, 40 yıllık örgütün onca çağrısına rağmen aylardır Diyarbakır’da toplayamadığı en büyük kalabalıktı. Eğer devlet bu sessiz direnişin sesini duyarsa, onunla konuşmaya başlarsa bu cinayetin failleriyle hesaplaşırsa bir daha da asla toplayamayacağı bir kalabalık...

Dört ayaklı minare ne zaman düşecek?

Daha bir hafta önce başka yerlerde olan bitenler Nusaybin’de de tekrarlanınca Tahir Elçi’nin başında olduğu Diyarbakır Barosu ve Mardin Barosu ortak açıklama yaparak ilk kez sadece sokağa çıkma yasağı uygulayan devlete değil örgüte de seslenmişlerdi: “Bu operasyonun gerekçesi olan o bölgedeki yasa dışı silahlı grupların, silahlı faaliyetleri ve çokça konuşulan hendek, barikat gibi uygulamalar bir an önce sona ermelidir...”

Kaçakçılık ve organize haberler dairesi…

Genelkurmay Başkanlığı’nın 2014 yılındaki basın açıklamalarına bakmak bile bir yüzyıldır kaçakçılık yapılan Suriye sınırından petrol kaçıran kaçakçılarla Türkiye’nin devlet nasıl mücadele ettiğini görmek için yeterliydi.

Hayır diyebilen hatta jet düşürebilen Türkiye

Dün Türkiye, yanıbaşında kendi akrabalarını, kilometrelerce uzaktan gelip IŞİD diye bombalayan; yetmezmiş gibi bunu bir de Türkiye hava sahasını ihlal ederek yapmaya çalışan bir Rus uçağını düşürünce bile Rusya’yı haklı bulacak kadar Türkiye ile bağlarını koparmış Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olduğunu öğrendik.

Pazar kâbusu…

Uzmanlar, bu terör olayları için Hristiyanlığın suçlanmasının doğru olmadığı görüşünde hemfikir. Dünyada savaşların hep dinler yüzünden çıktığı zaten yanlış bilinen bir şehir efsanesinden ibaret.

İnsanlığın dünkü tarihi…

Fransızlar ne kadar şanslı ki gazetecileri bu katliamı karşıt fikirleri şeytanlaştırmak, sansasyon, politik aktivizm için kullanmadı. En duayen köşe yazarları katliamın birinci saatinde Hollande’ı katliamın sorumlusu ilan eden yazılar döşenmedi.

“Farqîn direniyor” vs “Silvan için ses ver”

Silvan’da PKK, özyönetim ilan ettirdi. Özsavunma için silahlı güçler hendekler kazıp başında beklemeye başladılar. Özyönetim ilan ettikleri mahalleleri korumak için de güvenlik güçleriyle çatışıyorlar. İşte Demirtaş’ın görkemli dediği direniş bu.

Artık ne öz yurdunda garipsin ne de öz vatanında parya

“Öz vatanında parya gibi hissetmek” Türkiye’de dindarların devlete bakışlarını ve siyasetten beklentilerini belirleyen temel duygu oldu.

Bildirideki bir imzanın hatırlattıkları…

“Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için; demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, medya özgürlüğüne birlikte sahip çıkalım.”

Koyun sürüsü, zebra sürüsü ve çakal sürüsü

1 Kasım'dan sonra Kemalistlerin koyun sürüleri yetmezmiş gibi, her gün İslamafobi, Kemalizm merdivenlerinde bir basamak daha çıkıp, atalarının babalarının dinine geri dönen, laik demokratların zebra sürüleri geldi.

Fetret Devri’nin sonu…

Türkiye’nin 2 yıllık Fetret Devri bitti. Şeyh Edebali’nin nasihatini yeniden duvardan indirme vakti geldi.

Kimin tarafından kandırıldığını bilemeyecek kadar kandırılmış olmak…

Bunca yılın, entelektüel hayatımıza, demokrasimize, İstanbul’a olan bunca katkının hatırına son kez buyurun aldatılma anınızın fotoğrafları, o melunun ses kayıtları…

Peki o enseler nasıl kararmıştı?

Tarih Çetin Altan’ın zannettiğinden bile hızlı ilerledi Türkiye’de. O dinciler, yobazlar demokrasi için en radikal adımları attılar. 56 yıl önce “Said-i Kürdi” için “ona müritlik eden haylazlara bedava ekmek yedirecek hali yok bu milletin” diye yazmış bir yazar, ömrünü o haylaz müritlerin en haylazlarının kurduğu bir hastanede tamamladı.

Yalanla flörtün tarihçesi

Yani şimdi Türkiye PKK, DHKP-C’ye de göz mü yumuyor, destek mi veriyor, onlar da mı şımarık çocuğu AKP’nin ya da onlarla da mı yıllardır flört ediyor? Peki sizin bu kuyruklu yalanlarla flörtünüz ne zaman bitecek?

Elinize tutuşturulan tapelerin manası…

CHP vekillik kariyerini sayısı artık bilinmeyen yeni bir yalancı çobanlık hikayesiyle başlayan Erdem’in son performansı meclis’te bir basın toplantısıyla açıkladığı Ankara Katliamı ile ilgili belgeler.

Cinayetten iki gün önce

Polis Ogün Samast’ın İstanbul’a gönderildiği gün bile grubu takipteydi. Savcıya göre bu raporda anlatıldığı gibi polisin Yasin Hayal’le karşılaşması bir tesadüf de değildi