Washington Post, İsrail’in Suriye’deki grupları kullanarak Şara hükümetine karşı yürüttüğü istihbari ve askeri operasyonları yazdı: “İsrail, Şara’ya şüpheyle yaklaşıyor; onun yönetimine karşı duran milislere silah, istihbarat ve para sağladı. İki Dürzi yetkiliye göre İsrailliler ayrıca yaklaşık 3.000 Dürzi milise aylık 100 ila 200 dolar arasında ödeme yapıyor. Eski İsrailli yetkili ile Suriye’deki iki Dürzi komutana göre, SDG tarafından Dürzi Askeri Konseyi’ne yarım milyon dolara varan bir meblağ aktarıldı. Dürzi davasına destek amacıyla SDG, kuzey Suriye’deki Kürt bölgelerinde Suriyeli Dürzileri kadınlar dâhil eğitti. Bu ilişkinin günümüze kadar sürdüğü eski bir İsrailli yetkili tarafından doğrulandı.”
Siyasi topluluklar açısından bakıldığında tablo daha net okunabiliyor. MHP’nin temsil ettiği ülkücü milliyetçilik, yakın zamana kadar meseleye tamamen karşı bir noktadan yaklaşıyordu, bugün bu değişiyor. AK Parti içinde çözüme yatkın isimler yeniden görünür hale geliyor. CHP içindeki katı ulusalcı çizgide bile tereddüt yaşayan, eski kesinliğini kaybeden bir hava hissediliyor. Partilerin komisyona sunduğu raporlara bakıldığında, farklı tonlarda da olsa bir çözüm arzusunun hepsinde bulunduğu görülüyor. Yasal çerçevenin bir demokratikleşme paketini içermesi kaçınılmaz görünüyor. Zaman içinde af ve infaz düzenlemeleri gündeme gelecek. Örneğin Selahattin Demirtaş’ın serbest kalıp yeniden siyaset yapabilmesi, yeni bir dönemin sembolik başlangıçlarından biri olabilir.
2019’da New York’taki federal cezaevinde ölü bulunan Jeffrey Epstein’ın ölümü resmî kayıtlara “intihar” olarak geçmişti. Ancak yeni yayımlanan cezaevi ve sağlık belgeleri, Epstein’ın ölümünden haftalar önce hücresinde boynunda boğulma izleriyle bilincini kaybettiğini, olayı hatırlamadığını ve hücre arkadaşının kendisini öldürmeye çalıştığını söylediğini ortaya koydu. Bu bulgular, yıllardır süren “intihar mı, cinayet mi?” tartışmasını yeniden alevlendirdi.
Tutuklanan Habertürk spikeri Ela Rümeysa Cebeci’nin ek ifadesi ortaya çıktı: “Uyuşturucuyu geçmiş zamanda kullandım. 2021'de Saadettin Saran ile erkek arkadaşım olarak bir ilişki yaşadım. Sonrasında arkadaş kaldık. Tekrardan saçımdan ve kanımdan örnek alınmasını istiyorum. Daha sonradan tekrar gelip bildiklerimi ve yaşadığım itibar zedelenmesini anlatacağım.”