spot_img

GÜNÜN YAZILARI

Mezhepçiliğin kısa bir tarihi…

İktidar Suriye ve Esad politikasını bir mezhep taassubu ile belirlemedi. Öyle olsaydı, sünni diktatörler Bin Ali, Kaddafi ya da Mübarek’e de destek çıkması beklenirdi. Ana ortada mezhebi ya da ideolojik bir taassupla 50 yıllık bir aile diktatörlüğünü, kendi şehirlerini bombalayan eli kanlı diktatörü destekleyen muhalifler olduğu açık. Üstelik Nusayrilere karşı mezhepçiliğin Cumhuriyet tarihindeki izleri hala arşivlerde dururken.

Yassıada ve Sivriada neden Demokrasi Adası olamadı

Adaya koca koca, yıkılası beton yapılar yapıldı. Vatandaşın giremediği bir takım yapay beton kaleler inşa edildi. Siluet ve doğal yapı yok edilerek ada bir post-modern gecekondu mahallesine dönüştürüldü. Yazın nefes almak ve denize girmek isteyen yüz binlerce İstanbullu, yanı başlarındaki bu adalardan faydalanamıyor.

Altı saat, yedi dakika: Güney Kore, demokrasiyi nasıl kurtardı?

Güney Kore Başkanı Yoon, yolsuzluk suçlamalarını ve meclis çoğunluğu kazanan muhalefeti bastırmak için bu Çarşamba (4 Aralık) günü sıkıyönetim ilan etti. Meclisi kapattı, siyasi faaliyetleri ve basını yasakladı, muhalif siyasetçileri tutuklama emri verdi. Güney Koreliler sokaklara, muhalefet ise meclise akın etti. Meclis başkanı ve muhalif vekiller tankları aşarak, duvarlardan atlayarak Genel Kurul’a girdi. Halk koltuklarla meclis kapılarında barikat kurdu, askerlerin tüfeklerini tutarak meclise siper oldu. Güney Kore, sadece altı saat, yedi dakikada sıkıyönetimin kaldırılmasını sağladı, tek adam olmaya hevesli Yoon’un darbesini durdurdu, azil ve yargı sürecini başlattı. Güney Kore’nin bu altı saat, yedi dakikalık dirayetinin arkasında 76 yıllık bir demokrasi mücadelesi yatıyor.

İlahiyat’tan Yüksek İslam’a, Akademisyen’den Alim’e

Benim 1960’larda okuduğum İmam Hatip’te Arapça, İngilizce, Farsça; tabiat bilimlerinden fizik, kimya, biyoloji; sosyal bilimlerden sosyoloji, psikoloji; felsefe; İslami ilimlerden tefsir, hadis, kelam dersleri vardı; Yüksek İslam Enstitüsü’nde müfredat iyiydi. Yüksek İslam Enstitüleri’nin İlahiyat Fakülteleri’ne çevrilmesi iyi mi oldu, kötü mü oldu? Bu sorulmaya değer bir sual. Yaşadığımız tecrübeden maksadın hasıl olmadığını anlıyoruz.
- Advertisement -

BİR ÖLÜMÜN ARDINDAN (VIII): Gözleri açan gömlek

Neredeyse herkesin olup bitende bir dahli ve özeleştiri gerektiren bir hissesi olduğu halde, devletiyle toplumuyla, cemaatleri ve fertleriyle herkes, bir grup insanı umacı seçip ortak kusuru sadece onların üstüne yıkarak örtbas etmek değildi hakkâniyetli olan.

En Son Çıkanlar